Farkettim ki, sürekli pasta modeli yayımlamaktan eskinin yazılarını , sevdiğim filmleri ve onlara dair hayalkırıklıklarımı yazmaktan vazgeçmişim.
Halbuki onlarsız olmuyor.
The Holiday , Pretty Woman 'dan sonra aşk üzerine beni etkileyen en en en romantik - komedi.
Hayranlıkla bakakaldığım o güzelim taş evi görme hayali ,beynimin en uygun lobuna gönderileli en az üç sene var.
Siz filmi izlediniz mi bilmiyorum ama sayfamda çok gerilerde filmi izlediğim günün duyguları mevcut. Arşivde nerelerde bilmiyorum ama denk gelebilirsiniz sevinirim.
İşin ilginç olanı , bize sıradan gelmeye başlayan hayatlarımız , alışmışlığın verdiği sis perdesinden olsa gerek olduğundan da sıradan gelmeye başlıyor.Film bana göre bu kurguyu kapsıyor ve hatta siz konunun sırf değiş - tokuş edilmiş bir ev hikayesi olduğu yanılgısına kapıldıysanız , bir de bu açıdan bakın lütfen.
Aslında bu yazıyı yazmam , benim için büyük bir hayalkırıklığını dillendirmekten başka birşey değil. Öğrendim ki , aslında Iris 'in böyle bir evi yokkk- muş ...
Ben sanmıştım ki , 17. yy dan kalma bu ev hep vardı , gittiler , içini elden geçirdiler ,dekore ettiler o büyük yeşil arazinin içerisinde o ev hala var ve benim gidip onu görmemi bekliyor.Yanılmışım. Halbuki
Tuba , bana demişti o zamanlar ; oralarda bir ara yaşadığını ama hiç de böyle olmadığını , hatta kasvetli ,yağışlı bir yer olduğundan bahsetmişti .Uyanamamışım...
Öyle büyük bir hayalkırıklığı oluştu ki ben de , kendimi kaptırdığım Jude Law , Cameron Diaz ikilisine inandırıcılıkları için kızmıyor değilim.
Tamam , kabul ediyorum .Kar yağması gereken sahnelerde istenildiğinde kar yağdırılıyor buna sözüm yok , bu kandırmacadan haberim var da nasıl olup da koca kadın olup da bu ev hikayesine kendimi kaptırmışım ,şaşkınlık içerisindeyim.
Keşke ,film bitiminde ev yerli yerinde kalaydı demeden de edemiyor insan. Bakar mısınız , yeşil alan bile yeşil değilmiş .Ama evin planı çok güzel değil mi? Şimdi bu umutsuzluk bana öyle güzel bir fikir verdi ki bilemezsiniz.Sayfamda hayalimi yazdığım herşey oldu , olmaya ramak var .Bu da olacaklardan biri , içime öyle doğuyor.
En iyisi mi ben daha fazla üzülmeden ,
Işıkları söndürüp , gideyim.