
2 gün önce resmini yayınladığım pastamı o zaman da dediğim gibi annem için yapmıştım;)Daha doğrusu annemin misafirleri için.Aslında annem pek bir çekinceli''Yoğunsun ama bana küçücük bir pasta yapar mısın?''diye geldiğinde''Yaparız yaparız nasıl olsa deepfreezede hazır da kakaolu bir pandispanyam var.Hallederiz çabucak''diye kahramanlık da yapsam maalesef:(pasta küçük büyük farketmiyor."Sen beni küçük mü görüyorsun?Uğraş da gör bakalım benle"diye pasta dile gelebiliyor.Hatta siz onu duymuyorsunuz ya gecenin 11'ine kadar semelek semelek pastayla mücadele ederken pastanın dile gelmiş olabileceğini aklınıza getirip gönül gözüm kapalıydı herhalde anlayamadım o yüzden diye egzantrik hayallere bile dalıveriyorsunuz.Ha bu arada pastalar konuşur mu demeyin bana?Pastalar konuşur hatta,opera bile söyler;)İnanmadınız galiba?
Bence inanın;)Nasıl mı?
DERS 1:Yani bu ne demek oluyor kahramanlığım boşuna kızım:(öyle çok bildim havalarına girmeyeceksin,pastanın ebatıyla emeği doğru orantılı düşünmeyeceksin,haddini bileceksin öyle de etrafta çok fazla Don Kişot gibi dolanmayacaksın;))
Öğrendim
:o)Evde süt kalmadığını son anda farkettim dolayısıyla dolgu kreması için süt kullanılmayacak bir tarif deneyecektim.
PASTALAND'dan o gün gelen kuverturlerimin içinde
Elit Fildişi de vardı.Neyse süt yok ama süt kreması var;)''Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler"diyen kraliçe olarak ben(Elizabeth miydi adı?)süt yoksa süt kreması var deyip;)kremama fildişi kuverturlerimi de ekleyerek hemencecik bir ganaj hazırladım.
FİLDİŞİ GANAJ için:
*150 gr.süt kreması
*250 gr.fildişi kuvertur
--------------------------------
-Süt kremasını kalın tabanlı bir tencereye aldım kaynatmadan ocaktan aldım.
-İçine kıyılmış çikolatalarımı ekledim.İyice karıştırarak çikolataların erimesini sağladım.
-Oda sıcaklığına gelmesini bekleyerek,buzdolabımnın alt raflarına kaldırdım.
Sabırla ganajın donmasını bekledim.Bekledikce inat etti donmadı:(
Bu arada şanti hazırladım.Şantimi de 1 kg.paket halinde PASTALAND'dan aldım.Arkasında verilen tarif 1 kg.toz şanti içindi ben de bir oran hesabı yaparak(ki matematiği hiç sevmezdim ama bu oran benim hayatımı kurtarıyor her defasında,iyi ki o dersi dinlemişim;
DERS 2:Matematik de hayat kurtarır,sevmek lazım:)Şantimi hazırlayıp hemen dolaba kaldırdım.Tabii ganaj donana kadar da,bu kez şantim epey katılaşdı."Aaaa ne güzel"dediğinizi duyar gibi oldum kıvam açısından ama değil işte...Pastanın üzerine sürülürken çok sıkıntı oldu bana:(Neyse ki bende alternatifler ürettim;)
-13,5x13,5 kare kakaolu klasik pandispanyamı önce enlemesine 2'ye kestim,3 katım oldu.
-Şeker şurubuyla katları ıslattım.Ara katlara dolgu kreması olarak donmayan:(ganajıma 50 gr.kadar şanti ekleyerek son bir umutla çırptım ve nihayet ganajım katılaştı) ganajımdan sürdüm.Bolca yine PASTALAND'dan aldığım
Elit Damla Çikolataları serptim.
-En üst katıda kapatıp şeker şurubuyla ıslatarak oldukça katı olan krem şantimi sürmeye çalıştım.Bir yandan sürerken diğer yandan şanti kabuk gibi kalkmaya başlayınca pürüzsüz bir görünüm olmayacağını deneyerek anlamış oldum.Son bir kararla kalan ganajı şantinin üzerine yaydım.Nihayet oldu...
DERS3:Kıvamlar konusunda daha hassas çalış.Önemsemediğin küçük bir detay başına büyük işler açabilir.
-Krem şanti koyduğum sıkma tüpüyle pastanın etrafına amatörce şekiller sıktım.
-Yine PASTALAND'dan aldığım
Elit Bitter Ganaj çikolatayı tırtıklı bıçakla ince ince yukarıdan aşağıya traşladım.Kazımalık çikolata yumuşak olduğundan çikolata ruloları kendiliğinden oluştu.Bunları da pastanın ortasına koydum.
-Pastanın etrafına avucumla hindistancevizlerini yapıştırdım;)
Annem pastayı çok beğendi.Hatta bana minicik bir pasta yaptırarak az iş çıkarttığını düşündüğünden epey de mutlu oldu.Yorulmadım ya ondan mutluluğu;)
Onca badireye rağmen ertesi gün iş çıkışı misafirlerin yanına uğramak için anneme geçtiğimde dolapda kalan son dilimlerden tırtıkladım.Doğrusunu söylemek gerekirse dün beni üzdüğü kadar çok lezzetli bir pasta yedim.Hafifçecikdi tadı;)
DERS 4:Önüne getirilen kusursuz sandığın hiç birşey aslında kusursuz değil.Bir bilsen her biri ne badirelerden sonra allanıp pullanıp karşına çıkıyor.Asla yılma ve hep böyle düşün:) Şimdi onca dersten sonra size diyebileceğim bir Hamiş'im var.Ha bu arada Hamiş'in anlamı burada;)Merak edenler varmış da Hamiyet kim diye?Açıklamayı bir borç bilirim..HAMİŞ:Pastaland'dan bahsetmeden geçmek olmaz değil mi?.Bu şirket 71 yıllık köklü bir şirket Bursa'da.İşlerinde çok profesyonel ama bir o kadar da size yardımcı olabilmek için çırpınan amatör ruhların sahibi her bir çalışanı.Çünkü onlar size;sorduğunuz en ufak bir ürün için bile önce hizmet satmakla meşguller.Ben Pastaland'ı evim gibi bildim dersem yalan olmaz.Bana ilk el veren onlardır.Onca tecrübesizliğime ve onca amatörlüğüme ve olmayan potansiyelime rağmen ben sanki yıllardır onlardan alış-veriş yapıyormuşum gibi hizmet sundular bana.3-5 kuruşluk alış-verişimde bile ayağıma kadar getirdiler herşeyimi.Asla haklarını ödeyemem.
"Pastaland"diye telefonu açan hanımdan tutunda,sürekli sorularıma asla yılmadan açıklayıcı bilgiler veren Özlem Hn'a,ayağıma kadar bana küçük torbalarımın içinde ki küçük siparişlerimi bile getiren beyefendilere ve Dilek Hn'a bana yazdığı güzel ,teşvik edici yorumları için ne desem az gelir.Yaptığım her pasta da bu insanların da yürekleri var.
Şimdi diyebilirsiniz ki:"E tabii ki ilgilenecekler sonuç da müşterisiniz."
Elbette müşteriyim.Paramı ödüyorum ama siparişlerim yanında hizmet alıyorum,samimiyet alıyorum,değer alıyorum,güvenlerimizi birbirimize emanet ediyoruz ve daha birçok insanca duygu.Günümüz koşullarında kaç şirket var bunca samimiyetle çalışan.Öneriye bu denli açık;) O yüzden tüm samimiyetimle derim ki bir kerecik de olsa
0 224 221 20 37 'yi arayın.Bana hakvereceksiniz...
Bu arada Özlem Hn'dan bahsetmek isterim.Özlem Hanım benim yüzyüze hala karşılaşamadığım arkadaşımdır.Hep yardım eder.Üşenmez size döner açıklamalar yapar.Genelde insanlar"Size dönerim"deyip dönmediklerinden Özlem Hn bu profesyonel davranışıyla size inanılmaz bir konfor sunar.Kendinizi güven de hissedersiniz.Üstelik bir de
sayfası var."Olabilir herkes sayfa açıyor ne var bunda da?" diyebilirsiniz.Ama var bir fark işte;)Açmış olduğu sayfasıyla da Halkla İlişkiler konusunda ne kadar ufuk sahibi olduğunu kanıtlıyor bence.Bir şirketin Halkla İlişkiler Md'ü üşenmeyip şirketinin adına bir sayfa yapıyor ve pazarında ki hanımlara yönelmek için yemek bloglarını varlığından haberdar ediyorsa bu takdir edilecek bir girişimcilik değil de nedir?
İşine gönlünü koyan herkesin tüm dilekleri gerçekleşsin isterim.Ve yolları her daim başarıdan geçsin;)