1.05.2012

BEBEK KURABİYELERİ

DSCF1441

Hikayesi mi ?

Yarın anlatsam...

-------------------- & -------------

Bir vakit ,annemle babamın kızıydım.
Sonra Figen'le ,Levent'in ablası .
Ahmet'in yol arkadaşı.
Kuday'la Boray'ın eksik gedik annesi.
Oğuzkaan,Ayşen ve Metehan'ın teyzesi derken şimdilerde Ozan'ın halası oluverdim.

Hiç ambulans peşinden gitmemiştim.Gittik.Yoğun bakım ünitelerinde kaşık kadar bebeğin bir an yüzünü görebilme umuduyla bekledik.Göremedik.O vakit yeniden abla yanım devrede , kardeşimi tesellideydik.Elimizden bundan ötesi gelmese de teselli, dua ,umut.Gücün bir tek buna eriyor.

Demem o ki, hayatın bu yüzü de var.Çocuklarımı doğar doğmaz kucağıma alabilmiş olunca sanıyorsun ki her anne bu duyguyu yaşıyor ,yaşar.Yanılıyorsun.Koca kadın olsan ne yazar.Hayat sana illa bir şekilde ayak oyunları yapıyor.Dımdızlak ,çaresiz kalıveriyorsun.Kimlere ,kimlere kurabiyeler açmışken, ne çok annenin en keyifli gününde yanında olmuşken kendimiz için yoğurduğum hamur öylece kaldı.Nasipten ötesi yok.O vakitler sadece dua ediyorsun.

Şükür ki,dualarımız kabul oldu.Ozan evinde.Uslu bir çocuk.Arada mıkır mıkır etse de çok uslu.Bu kurabiyelerse ,Ozan'ı almaya giden anne,babasının yanına hastanede ikram edilmesi için hazırladıklarım.

Şimdi herkes mutlu mesut.

Temennim, hastane odalarında evladıyla sınanan tüm annelerin yavrularıyla sağ salim evine dönmesi.Onlara sabır, umut ,sağlık diliyorum.

3 yorum:

Unknown dedi ki...

çok şık olmuşlar

ert dedi ki...

Hulya Hanim aglaya aglaya okudum,yegeninizin de iyi olup hastaneden cikmasina cok sevindim

ert dedi ki...

Hulay Hanim aglaya aglaya okudum,yegeninizin de iyi olmasina cok sevindim