27.03.2007

ŞIK BİR MASANIN KONUĞU OLMAK....

Epey bir vakit oldu biz Dilek'e gideli ama denk gelmedi yazamadım.Oysa geç kalınmaya bile müsaadesi olmayan bu şık masa için Dilek'ciğim(Benim iş arkadaşımdır kendileri;)çok özenmiş,özendiğine de çok çok değmiş hani.Hepsi birbirinden lezzetli yiyeceklerden oluşan bu masayı önce epey bir inceledik,sonra da talan ettik;))Dilek'i de sayarsak hepsi bizim şirketten toplam 6 bayandık ve çok keyifli 3-4 saat geçirmiş olduk sayesinde.Hizmette sınır yoktu hakikaten.Bir de benim yorgun bedenime öyle iyi geldi ki bu misafirlik,ruhuma hele ilaç gibi...İnsanın keyifli sohbetler için de olması kadar güzeli var mıdır?
Ha bu arada benim arkadaşım çok marifetli,bir o kadar yeniliğe açıktır...Zevklidir,iyiyi,güzeli pek bilir;)O da benle beraber pastacı oldu çıktı;)Öyle 3-5 site vardır aklına yatan,onları takip eder,beğendiğini de yapar,hiç boş durmaz bu arada.Tariflerin orjinalleri için üzerlerine tıklamanız yeterli.

Dilek'in mönüsü
*Paçanga Böreği
*Şişko Patatesler
*Krokanlı Pasta
*Etimekli Salata
*Muhallebili Kurabiye


Biz hepsini çok ama çok sevdik.Hele şu Muhallebili Kurabiyelerin sunumuna bayıldık.Siyah tabağın köşelerine serpiştirilmiş gümüşi simlere dikkatinizi çekmeyi bir borç bilirim artık...
Etimekli Salata ve Paçanga Böreği tarifiyse Dilek'le irtibata geçer geçmez;)Az sonra...
..........Veeeeee
Az sonra oldu....Paçanga Böreği ile başlıyoruz tariflere:)
PAÇANGA BÖREĞİ
Malzemeleri:
*4 adet yufka
*100 gr pastırma
*4 adet çekirdekleri alınmış domates
*1 demet maydanoz
*100gr.kaşar peyniri
*2 adet yumurta akı
*Galeta unu
----------------
-Pastırma,domates ve kaşar peyniri küp küp,maydanozlar ince ince kıyılarak harmanlanır.
-Herbir yufka 4'e bölünür,hazırlanan iç malzeme yufkanın geniş tarafına konularak,kenarlar içe kıvrılıp,kalın bir şekilde sarılır.
-Börekler önce çırpılmış yumurta akına,sonra galeta ununa bulanarak,kızgın yağda kızartılır.
-Hatta misafirler sıcacık yesin diye çay demlenmeden börekler fırında ısıtılarak servis edilirse süper olur;)

ETİMEKLİ SALATA
Malzemeleri:
*1 paket etimek
*1 adet haşlanmış tavuk göğsü
*400gr.süzme yoğurt
*3 yemek kaşığı mayonez
*2 diş sarmısak
Üzerini süslemek için:
*1 adet haşlanmış yumurta
*Kırmızı pul biber,dereotu,nane
----------------
-Haşlanmış tavuk göğsü ve sarmısağı blenderda parçalıyoruz.
-Yoğurt ve mayonezi karıştırıp 2'ye ayırıyoruz,yarısını tavuk ve sarmısak karışımına ekliyoruz.
-Etimeklerin üzerine ekmeğe yağ sürer gibi tavuklu harçtan sürüp üst üste diziyoruz.Bu işlem ekmekler bitene kadar devam ediyor.
-Daha sonra dik olan etimek sırasını dikkatlice yan yatırıp üzerine ayırdığımız yoğurt ve mayonez karışımından sürüyoruz.
-Yumurta sarısını ve beyazını ayrı ayrı rendeleyip,kırmızı pul biber, dereotu ve naneyle dilediğimiz gibi üzerini süslüyoruz....

26.03.2007

2 OYUN...ALDIM,KULLANDIM,MEMNUNUM ve BİRİ BANA ANLATSIN;)

Bloglar arasında dönem dönem oyunlar başlatılıyor.Hani niyet daha iyi tanışmak falan.E sonuçta herkes birbirini merak ediyor.Öyle ya tüm gün en az bir kaç kere birbirimize geçtiğimiz yan komşumuzdan hiçbirinin farkı yok.Arnavutluk'tan Nihan beni bu oyuna dahil etmiş.Alıp,kullandığımız ve memnun kaldıklarımız tanıttığımız bu oyun için.Ben her ne kadar oyuna geç de kalsam başlıyorummmmm.... Bu pastacılık işine girdiğimden beri benim en vazgeçilmezim olan kitaplarım.Hergün mutlaka onlara bakarım.Aynı sayfalara,yeniden.Ve her seferinde gözümden kaçan yeni bir ayrıntıyı yakalarım.Ben bu kitaplarımı çok seviyorum ve hala yeni neler alabilirim derdindeyim;)
Sol tarafta görünen sarmısak ezme aletini amacının çok dışında bir yerde kullanmak için aldım aslında.Onunla hiç sarmısak ezmedim.Kurabiye suratlarım var benim bu sıralarda yapmadığım:(Onlara saç yapabilmek için aldım bu aleti.Hamurdan bir parça kırmızı başlığı kaldırıp boşluğa koyuyorsunuz,bastırınca deliklerden pıtırlı hamurlar çıkıyor.Saçlarınızı örüp,açarsınız ya buklemsi olur hani.Onun gibi işte;)Ama bu aletin eve gelince farkettiğim en sevdiğim özelliği zeytin,vişne çekirdeklerini çıkarabiliyor olması.İnanılmaz kolaylık.Şiddetle tavsiye ederim;)Sağ tarafta ki kabak oyacağımı da hiç elimden düşürmem.Bazen çikolata traşlarken,bazen kabak,patates doldururken....Seviyorum yani onları ne diyelim....


Sağ taraftaki tartıyı buralarda bulmam mümkün olmadığından internetten sipariş ettim.Aslında önü camlı olabilirdi ama tecrübesizliğime geldi:(Yine de çok işime yarıyor )Arkada ki mikser canım arkadaşım Yeşim'in bana hediyesi.Artık hep onu kullanıyorum.Diğer mikserim emekli;)Önünde gördüğünüz cup ölçülerim ve kaşık ölçülerim de cicilerimden.Pastaland'dan aldım onları....






Tefal Clipsomu sanırım bir 10 yıl oldu alalı.İlk çıktığında ve Emel Başdoğan haldır haldır farklı ve değişik tarifler yaparken Tefal ürünleriyle,bir kampanyasından faydalanarak almıştım hem de. Annemin atma yollarına düşmüş eski düdüklüsünü götürüp,üstüne epey bir para vererek bunu almıştım ama çok memnunum.Gerçi arada pimi çıkmadığı oluyor ama hemen ben onunla bu şekilde de anlaşıyorum...(Günebakanlı masaörtüme de şiddetle dikkatinizi çekerim...)




Efendiiiimmmm.Günün bombası.Her evime gelen misafirin ister istemez hakkında bir iki soru yönelttiği asortik telefonumuz.Başka da bir telefon ısrarla kullanmıyoruz biz.Oysa arama ve konuşabilme dışında hiçbir özelliği olmayan bu telefonu evlendiğimiz de ilk görev yerimiz olan Batman'dan almıştım.Öyle köhne bir dükkanın vitrinin de o kadar albeniliydi ki.Hemen girip almıştım.Keşke dükkanı daha inceleseymişim diye de hayıflanmıyor değilim aslında veee en acısı bu telefon evimin klasik salonuna hiç ama hiç uygun değil. Buna ev dekorasyonunda farklı bir şey diyorlar ama ben şimdi çıkaramadım;) Zıtlıkların uyumu galiba...
Ben de Yelda,Zerrin,Aynur,Burcu,Asortik Krep'i sobeledimm...



İlk oyun bitti.Şimdi sıra 2. oyun da.Bu oyuna beni sevgili Seda'cığım dahil etmiş.Bloglar da ki arkadaşlarını bir iki kelimeyle tanıtıyorsunuz ve onlar da oyuna dahil oluyor ama sanırım oyunu oynamayan kalmadığı için ben içimden gelenleri yazayım,katılmayanlar varsa onları davet etmiş olurum bu sayede....
SEDA;güzel yüzlü,huzurlu sofraların kadını.Ben onun yüzünü ilk gördüğüm de birşeyler bana sıcacık geldi.Bana dost kelimesinin altını koyu koyu çizdirtebilen bir havası var.Ben onu çok sevdim.Sıcacık biri...
UFUK;paylaşımcı.Bir o kadar yardımsever.Bir soru sormaya görün en ince detayına kadar anlatır ve siz de kocaman bir ''Ohhh be''dersiniz.Onu tanıdığıma çok memnunum...
TÜLAY;bir sayı kalıbı derdim vardı bir aralar nasıl ilgilendi anlatamam.Hatta bana alternatifler sundu.Güzel tariflerin,iyi bir yüreğin sahibi...İyi ki varsın...Tarifleri çok ayrıntılı ve süper işlerin kadını...
AYBİKE;Amerikalarda boş durmaz,bulur buluşturur güzel ne varsa yapar ve hergün gibi sayfa günceller.Çalışkan,bahar yüzlü kadındır o;)
AYŞEM;bıcır bıcır,cıvıl cıvıl bir kadın.Dedim ki ona sen minyon bir kadınsın sanki,bıcırık ya.Hiç alakası yokmuş;)Ama yazı havası çok iyi.Sevdim ben onu;)
ESRA;marifetli bir hanım.Pasta yapmadan önce eskiz hazırlayacak kadar ve kendi tasarımları mevcut.Her ne kadar onun gibi olmaya çalışsak da kendi tasarımlarımızı oluşturmak konusun da daha çoook çalışmam lazım çooookkkk....
KAMİLE;cheesecakelere hükmedebilen bir She-Ra o;)Hele bir anlatsın yaptıklarını.Vay halinize.Semelenirsiniz farklı bir lezzet durağına gelmekten...
TUBA;müthiş Karadeniz kızı...Akıllı,faal ve bir o kadar bana yakın durduğuna inandığım memleketlim...Sevdim ben seni....
YELDA;canım arkadaşım.İlk yola çıkarken bana yolluk koyan Ankara'lı pembe merdaneli perinin annesi.Onu sayfam da görmezsem üzülürüm...Çok da güzel portakal şekerleesi yapar....
ZERRİN;Kıbrıs güzeli...Az eşyanın çok iş çıkartan kadını.Kilolarını fırlatıp atmış bir azme,onca güzel metabolizma hızlandıran tarifle gönüllerimiz de taht kuran,otların Kraliçesi...
AYŞE;aman Ayşe yaman Ayşe türküsünden fırlayıvermiş;başında yazması gülümseyen;hep size diyebilecek bir filmi olan,uzakların kadını...
BURCU;mutfak camına yazı yazan,Çanakkale gelini.Bu sanal alemde tanıştığımız ve bir haftaya kadar karşılacağımız yeni arkadaşım...
ASORTİK KREP;Burcu'nun ablası;turkuaz suların kadını.Çok güzel keyif dolu yazıları var.Sıkıldım deniz görmem gerek derseniz.Doğruuuu Asortik Krep'in evine;)
AYNUR; Sıladaşım,arkadaşım,beni seven biri,Kuzey'in annesi,Ankaralı bir diğer dostum.Her cuma akşamı Ankara'dan kalkar bana gelir;)Bu derece sıkı fıkıyız yani;)Çocuk eğitimi ile ilgili derya deniz.Sınav sonunu bekleriz....







24.03.2007

ROMANTİK....


Son günlerde kanımı kaynatan,beni mutlu eden,baharı geçtim yazı bağıra bağıra anlatan resim bu işte:)Ben bu afişi çok sevdim.E biraz da Yasemin,Okan ve Teo'yla aynı tarlalarda koşturuyor olmamızın,aramızda kuvvetli bir bağ oluşturduğu ve dolayısıyla fahri bir akrabalığımız olduğu gün gibi aşikar da olsa sevdim işte;)Yani o yüzden biraz torpil geçmişliğim olabilir inkar etmiyorum.E kusura kalmazsınız artık;)...Halbuki filmi izlemişliğim bile yok daha.Tamamen platonik diyelim..Her biri kapkara çekirdeklerle dolmuş günebakan kafalarını görmeye,sonra sarının o lekesiz duruşunu seyretmeye doyamadım ben...
Her işe gelirken afişin asılı olduğu yerlerden ağır aksak geçiyorum mahsustan ama yok bu benim coşkumu asla kesecek bir içe çekme değil.Yetmiyor:(
Bu resme bakarken ben günebakanların yükten başını hafif eğmelerine,bir o kadar yükleriyle doğru orantılı olmuşluklarına,apaydınlık yüzleri dolayısıyla net duruşlarına,sapsarı saçlar gibi duran yapraklarının ortasında ki kara kaş,kara göz çekirdeklerine başka bir bakıyorum işte...Dünyanın bütün günebakan tarlaları benimmiş gibi bir bakış bu ve mağrur durmaya çalışmamın sebebi ''Bak ne güzel bir tarlan varmış''diyen filmin kahramanları ve yönetmeni tarafından bana afiş afiş bu güzelliğin gösterilmiş olmasındandır.Başka da delilik ötesi bir afiş seyretme metodu var mıdır?Hakikaten bilmiyorum;)
Çok fazla kuruntudan ibaret gibi duran bu günebakma durumu şu sıralar iyi de,sadece afişle mi yetinmek gerek?Yok mu sonrası?Filme gitmeyecek miyim?
Asla...
Neden asla Hülya?Bu kadar kat-i duruş niye?
Çünkü öyle de ondan:(
Bir kere gerilim varmış filmin içinde.Asla gerilim filmi izleyemem.İkincisi daha da acı bir sebep maalesef:(
İş saatlerimi bile değiştirmek zorunda kaldığım bir sınav gerçeğim ve çok da az sürem var ve bu hiç de ROMANTİK değil aslında:(

21.03.2007

BİR DİLEK TUT....

Bir arkadaşın bir arkadaşa hediyesi bu.Zerafetle düşünülmüş anlamı büyük bir hediye bence...
Çünkü bembeyaz bir kalp de minik zarif mineler açmış.Hani şey gibi.Yağmur yağdıktan sonra çıkan gökkuşağı gibi.Pırıl pırıl ve tertemiz...Ama bir o kadar da şık...Dostluk gibi...
Bu pasta benden istendiğinde sade bir pastadan yana tercih kullanıldı.Pandispanyası da kakaolu istendi o kadar.Klasik tarifimi denedim yine.Ama bu kez kakaolusunu.Ara katlar sütle ıslatılıp,muzlu cream ole ve fındık krokanla zenginleştirildi.Üzerine akça pakça bir şeker hamuru giydirildi;)Terzi ruletiyle 3 cm.lik kareler ve her bir çizginin kesiştiği yere toz pembe mineler ve gümüş arjantin drajeler.Belinde gümüşi bir kemer... Sonra değmeyin keyfimize....Haydi hep birlikte şarkı söylemeye...
Bir dilek tut bari benim için
Sadece huzur dile....

20.03.2007

SMOKİN PASTA;)

En sonunda rüyalarıma giren bir pastayı daha allem edip kallem edip denemiş bulunmaktayım;)Hem de hiç smokin giymeyen birisi için.Hatta işi sebebiyle sürekli eşofmanlarla gezen bu beye birazcık atıfta bulundum dersem yalan olmaz hani...Aslında hiçbir şeker hamurlu pasta dar zamanlara sığdırılacak kadar kolay değil ve savsaklanmaya asla gelmiyor...Her dar zamanlı pastadan sonra diyorum ki bir dahakine böyle olmayacak daha geniş çalışmak gerek yok bazen hayat müsaade etmiyor buna;)
İşten çıkıp yapıp yapmamaya bir türlü karar veremediğim bu pasta(Çünkü beyefendi bir kutlama istemiyordu)eve vardığımda birden hatırıma gelince ben de bir coşku bir coşku...Pandispanyam bile yokken ortalıklarda derhal klasik tarifimi çırptım.2 no'lu kalp kalıbıma hamuru döküp pişirdim.Soğumasını bekledim ve doğru deepfreeze attım ki biraz donsun rahat kesebileyim....
O sırada hiç denemediğim pastacı kremasını yapmak için kolları sıvadım.Bunun için;
*2 su bardağı süt(Çok sıcak olacak)
*150 gr.toz şeker
*80 gr.un
*2 yumurta sarısı
*1 bütün yumurta
*1/2 pk.vanilya
*50 gr. kadar krem şanti gerekiyor...
----------------
-Sütümü kaynattım eğer hazır süt kullanacaksanız kaynatacak kadar ısıtıp ocağı kapatın derim.
-Ocağa konabilecek bir tencereye 2 yumurta sarısını,1 bütün yumurta ve vanilyayı ekleyerek bir tel çırpıcı yardımıyla iyice çırparak homojen bir karışım elde ettim.
-2 su bardağı sıcak sütten 1 kepçe aldım ve sicim gibi akıtarak yumurtalı karışıma çırpa çırpa ekledim.Daha sonra ununu ilave ederek topaklar dağılana kadar çırptım.
-Sütün tamamını yine sicim gibi akıtarak ve çırpmaya devam ederek yumurtalı karışıma kattım. -Ocağa aldığım karışımı çırpmaya hiç ara vermeden koyu bir muhallebi olana dek pişirdim.Ağzını kapatarak soğuttum.
-Soğuyan kremama bu kez krem şantimi ekledim karıştırarak kremaya yedirdim.

Pastanın oluşumu....
-Pandispanyamı dolaptan çıkarıp enine 2'ye kestim.3 katım oldu.
-Katları çeyrek bardak sütle ıslatarak pastacı kremamı bolca yaydım.
-Diğer katları da aynı şekilde oturtarak pastamı oluşturdum.En üst kata ekmeğe yağ sürer gibi ince bir kat pastacı kremasından sürdüm ki şeker hamurum üzerine rahatça yapışabilsin;)

Şeker Hamuru için;Pastaland'dan aldığım beyaz şeker hamurunu kullandım yine.Siyah boya çok ağız boyayacağından kahverengi çalışmak istedim.Hamura kakao ilave ederek istediğim tonu yakalamaya çalıştım ama kakao istediğim kahve tonu için bana yardımcı olmadı maalesef;)Oysa ki elimde kahve jel boyam da varken yaptığım bu cimriliğe çok kızdım ama iş işten geçmişti artık...(Jel boyayı buralarda bulmam imkansız olduğundan bu cimriliğim;nasıl olsa pasta da yabancıya gitmeyecekti zaten)
-Önce gömlek havası verebilmek için bir miktar beyaz hamuru dar,uzun açarak pastanın ortasına yerleştirdim.
-Kahverengi hamurdan kalp kalıbın bombeli yanlarını ölçerek kafamda oluşturduğum şablona göre kestim.Ve beyaz hamurun üzerine çok fazla bindirmeden kahverengi hamuru her iki yana yerleştirdim.
-Papyon için küçük bir dikdörtgen hamur yaptım beyazdan ve ortasından büzdüm.Düğmeler için minik toplar yapıp kürdanla üzerinde delikler açtım ve pastaya azıcık suyla ıslatılmış fırça yardımıyla monteledim.Mendil için iki minik üçgeni cepten hafif çıkmış bir formda hazırladım.Kahverengi hamurdan cep havası verdiğim ince bir şerit içine yerleştirip,ceketin sağına yapıştırdım.
-Yaka için birebir bir cekete bakarak çalıştım;)

İki üç hatam dışında bir pastamı daha bitirmiş oldum böylece.Fena da olmamıştı yani...

Çıkarılan ders:Pastacı kremasına devam ve çok iyi bir babalar günü pastası denemiş oldum bu arada.Yani o konsepte uygun...

18.03.2007

DUR YOLCU!

Çanakkale Şehitler Abidesi
Derler ki;öyle çetin,öyle amansız zamanlara düşülmüş ki harb günlerinde ve Mehmetler öyle aşk ile ve kendinden geçercesine savaşmışlar ki o zor vakitlerde akıl hayal alacak gibi değil.
Sonra devam ederler;
Mehmet'in biri yine düşmanla karşı karşıya kalınmış o çetin anların birinde tetiğe basıyor ama silahı birtürlü ateş almıyormuş.Bir daha,bir daha,bir daha.Yok.Silah mümkün değil ateş almıyor.Artık tüfeğinin bozuk olduğuna kanaat getirmiş ki,yanında ki öbür Mehmet'e dönmüş:
-Arkadaş,silahım mı bozuktur nedir?Ateş almıyor.
Diğer Mehmet silahı eline alıyor.Tetiğe basıyor.Ateş alıyor silah.Yok bir tutukluk falan.
Ve birden ağlamaya başlıyor.Hıçkıra hıçkıra..
Gördüğü manzara karşısında diyecek söz yok.
Tetiğe basan parmağını bir mermi almış götürmüş.Mehmet'in haberi yok.Farkında değil.Bir uzvu yokolmuş o hala aşkla tetiğe bastığını sanacak kadar kendinden geçmiş.
İşte bu zafer böyle kazanılmış bir zafer.
En son Şehitlik ziyaretimizde bize eşlik eden rehberimizin anlattığı onlarca hikayeden sadece birini paylaştım sizinle.Mutlaka her Türk evladının ömründe bir kez gelip görmesi gereken bir yerdir Çanakkale Şehitlikleri. Ve bu hikayeler yerinde dinlenilmeli...Köklerimize sahip çıkabilmemiz için bu işin başka yolu yok...
Tüm şehitlerimizin ruhu şadolsun....
Türk askerleri siperde

18 Mart 1915 Çanakkale deniz savaşlarında 215 okkalık (275 kg) top mermisini sırtında taşıyan er Edremit-Havranlı Mehmet oğlu Seyit


BİR YOLCUYA
(Bu şiir Gelibolu Yamaçlarında yazıldı)
Dur yolcu!Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak,bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek,Anadolunda
İstiklal uğrunda,namus yolunda,
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.
Bu tümsek,koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğulduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki,hasrolan kan,kemik,etin
Yaptığı bu tümsek,amansız,çetin,
Bir harbin sonunda,bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Resimler ve şiir canakkale.gen.tr sitesinden alınmıştır...

14.03.2007

ANNE ŞİİRİ YAZAN BİR BAŞKA ANNE...


Dar zamanlarımın geniş anıdır annem...
Ve ince ve tozlu bir yolda kalmışken susuz,uykusuz,dermansız.
karşıma çıkan bir pınar demek
sonra akça pakça yıkandığım çocuk banyolarımın ardında ki deliksiz uyku...
Derman demek mesela.
El aman dediğim her vakitte...Derman demek...
Anne demek...
Horoz şekeri olur annem bazen;
Ömrümde yediğim en güzel çokomel sonra.
Elma dalına sarılmış renki macundur ilkokul yıllarımda...
Siyaci çocuklarına dağıtılan bir avuç cevizin hükmü.
Ve annem tez zamanların kadınıdır daima...
Kanaviçeyi ille de eflatun işlemeye hevesli bir yürek
ve aklı evveli çocuklarım demek...
Annem hiçbirinizin anasından kıymetli değil
ve ne de hiçbirinin anasından az değerli.
Annem her ana gibi mağrur,dik ve her ana gibi yufka yürekli.
Her ana gibi...
Şimdi bildim ki ben annem,annem de ben gibi...

12.03.2007

BİR GENÇ KIZ DAHA YETİŞİYOR;)

Ne vakittir hayalini kurduğum bu Bir Genç Kız Yetişiyor pastasını en sonunda yapabildim.Yupppiii!Hani olur ya artistin biri der ki(Burada artist ben oluyorum;))Hayalimde Barbara Streısand'la düet yapmak var:)...İşte ne bileyim Anthony Hopkins'le karşılıklı oynamak için dualar ediyorum,ya da Kosovalı'yla tanışmak diyenlere can-ı yürekten katılıyorum ve asla söylediklerini abartı bulmuyorum.Yani benim bile naçizane bir iki Debbie Brown pastası yapabilmek hayallerimi süslerken herkesi hayalleriyle başbaşa bırakmayı bir borç biliyorum;)Ve ne güzel birşey ki kimsenin canını acıtmayacak hayallere sahibim;)

Aslında bu pastanında iç malzeme olarak diğerlerinden hiçbir farkı yok gibi.Bir iki ayrıntı dışında;)Serenay'ın pasta siparişi geldiğinde hamurunun sade,kremasının meyvalı olmasına karar verilmişken birdenbire GS'LI FORMA PASTA'nın sahibi ağabeyinin pastasından farklı olsun diye tutturunca(illa kız çocukları işte)kreması birden Serenay Hanımın isteği üzerine çikolatalıya dönüverdi.
Ben de 18 cm'lik kalıp için her zaman uyguladığım;
*3 yumurta
*10 yemek kaşığı şeker
*11 yemek kaşığı un
*1 pk.kabartma tozu
*1 pk.vanilya
karışımından 2 ölçü yaptım ve iki adet 18 cm'lik pandispanya elde ettim ki tüm bu çalışmalar pastanın teslim tarihinden 3 gün öncesinde başlamıştı.
1.pandispanyayı enlemesine 2'ye kestim ve 3 katım oldu böylece.2.pandispanyayı aynı yöntemle 3 kata ayırdım ve 1 katını pastada kullanmak için ayırdım.Böylece 4 katmanım olmuş oldu;)
2.pandispanyadan kalan 2 katı ise strechleyip deepfreeze attım ki başka bir pasta yapımında kullanabileyim.Sanırım bu bir makyaj çantası pastası olabilir;)
Pastanın ara kreması için çikolatalı cream ole ve fındık parçaları kullandım.
Daha sonra 4 saatlik bir modelleme çalışmasına giriştim.Önce kırmızı koltuğu,pembe pantolonu,şapkası,çantası,sandaletleri,halısı,saç kurutma makinası,teybi,kitabı,mayosu derken zaman aktı geçti.Ve her bir objeyi kapalı kutulara koyarak 1 gün muhafaza ettim.İyi ki de böyle yapmışım.Çünkü son gün beyaz şeker hamurunu pastaya giydirmek ve objelerin montesi nereden baksanız 1-1.5 saatimi almıştı.
Sonrası fotoğraflama heyecanı,tepkileri merak,yorumlar ve diğer pastam nasıl olacak telaşı;)





10.03.2007

KABAK VE KARNIBAHAR İMAJ DEĞİŞTİRİRSE;)

Her iki tarifi de epey bir vakit oldu deneyeli.Gerçi 2 tarif dememeli.Çünkü kabağın ben yapana kadar bir tarifi bile yoktu.Aslında pek bir uydurma yönüm olmasa da tariflere birebir sadık kalan biri olarak bu kabak pastası benim için bir milat sayılabilir arkadaşlar;)Yani tamamen elde ne varsa türünden bir pasta oldu bu.Eğer ki sizinde elinizde buna benzer veya oldukça yakın malzemeleriniz varsa bence hiç durmayın bir deneyin.Ya da bekleyin,evde ondan biraz bundan biraz kalanlarınız varsa,ya da ne bileyim yaptığınız kabak tatlısının kabağı kötü çıkmış içine şerbetini çekmemiş ve maalesef ipliklenmiş bir kabaksa derhal imajını değiştirin derim benim gibi.Birdenbire günlerce sürünen kabağınız ilgi karşısında semelenmeye bile fırsat bulamadan mazi olacaktır.Hani benden demesi:)
Şimdiii;
*Kabak tatlısı pişirmişsiniz ve bayağısı kalmışsa
*Dondurucunuzda yenmemiş kek dilimleriniz varsa(Benim GS'lı Forma Pastadan kalma pandispanya parçalarım vardı)
*1 su bardağına yakın pasta kremanız
*Biraz damla çikolatanız varsa aşağıdaki adımları takip etmeye hazırsınız demektir:)...
---------------
-Kabak,kek parçaları ve kremayı robotta parçalayarak karıştırın.
-En son damla çikolatalarını da ekleyin.
-Baton kalıbınızın içini strechle sarın ve kabaklı karışımı içine yayın.Kaşıkla düzeltip,üzerine strechi kapatın.
-Dolabın alt raflarında 2-3 saat toparlanmasını bekleyin.
-Kalıbından ters çevirerek çıkartın dilimleyerek veya malzeme azlığından yumuşak bir pastanız olduysa kaşıkla tabağınıza alarak da servis edebilirsiniz.
Adına da Kabaklı Baton Pasta diyebilirsiniz...Bence yakışır...

FIRINDA KAŞARLI KARNIBAHAR
Malzemeleri:
*1 orta boy karnıbahar
Sos için:
*2-3 su bardağı yoğurt
*2-3 yemek kaşığı tepeleme un
*2 yumurta
*2 tatlı kaşığı kadar tuz
*1 su bardağı kaşar rendesi
--------------
-Karnıbahar irice parçalanır.Tuzlu suda haşlanır.
-Sos için,yoğurt,un,yumurta,2 tatlı kaşığı kadar tuz çırpılır.
-Uygun boyda bir tepsi yağlanır.Haşlanmış karnıbaharlar biraz daha küçültülerek tepsiye yayılır.Üzerine sosu dökülür.
-Sosun üzerine de kaşar rendeleri serpilir 200 derece fırında üzeri iyice kızarana dek tutulur.
-Sıcak sıcak servis edilir.

7.03.2007

NAZIM'IN GÖZÜNDEN KADIN...

Kimi der ki kadın,
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.

Kimi der ki kadın,
Yeşil bir harman yerinde, dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.

Kimi der ki ayalimdir, boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran. Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.

Yavrum, annem, karım, kız kardeşim,
Hayat arkadaşımdır...
Resim Nazım'ın...
Piraye, Çankırı, 1940, Kâğıt üzerine pastel, 17 x 25 cm bir resmi olup Nazım Hikmet'in sayfasından alınmıştır...

PORTAKAL SOS,KAKAOLU KEK'İNE KAVUŞUNCA...

Önce bir sosla başladı herşey...

Ona uygun şöyle bol kakaolu bir kek arandı...Tutkuyla...Ve kakaolu kek bulunduğunda ise işte budur dendi içten içe işte budur;)Hemen kekin üzerine portakal sosu gezdirildi...İtinayla...Kavuşmuşlardı;)
Hatta yetmedi;)Tabağa alınan bir dilim kekin yanına da sosundan ilave edildi...Hiç ayrılmasınlar diye... Yani bu kadar olur;)



3.03.2007

HAKİKATEN KREM KARAMEL;)

Krem karamel her zaman çok lezzetli,şık bir o kadar da meşakkatli bir tatlı olmuştu benim için
:(Olmuştu diyorum çünkü bugün fikrim Aybike'nin tarifini deneyince tamamen değişti.Bir kere o yumurtalarıyla çırpımı bile nezaket isteyen krem karamelimiz gitmiş yerine su dolu tepsiler istemeyen;) bırakın su dolu tepsileri fırın bile görmeye dayanamayacak kadar sorunsuz ama bir o kadar karamel sorumluluğu taşıyabilen yeni karamelimiz gelmişti.Benim dilim bu tatlıya yalancı krem karamel demeye asla yanaşmadığından siz lütfen evvel ahir yaptığınıza Krem Karamel demeye devam edin ama lütfen bu tarife de Hakikaten Krem Karamel dememe müsaade edin.Yoksa çok fena haksızlık olacak.Gece gece verdiği pozlara bir bakın n'olur!Artistik bir yanı var di mi?
Eğer ki....Elinizin altında;)

*1 kg.soğuk süt
*1 su bardağı şeker+1 çay bardağı şeker(Karamel için)
*1 çay bardağı mısır nişastası
*1 pk.vanilya(Ben 1,5 pk.kullandım)
*1 yumurta sarınız varsa.....Hiç durmayın derim...
-----------
-Önce 1 çay bardağı şekeri teflon bir tavada ve ağır ateşte karamelize edin. Kaplarınıza birer yemek kaşığı kadar paylaştırın.
-Sonra süt,şeker,nişasta,vanilya ve yumurta sarısını iyice çırpıp karıştıra karıştıra pişirin.
-Ocaktan alıp karamel döktüğünüz kaplarınıza kreminizi paylaştırın.Oda sıcaklığına gelen krem karamelinizi buzdolabında iyice soğutun.
-Bir tabağa krem karamelinizi ters çevirerek servis yapın...
Pişman olmayacaksınız.


Bu görmüş olduğunuz da bir börek efendim.Benim elde olanları değerlendirdiğim muhtemel böreklerden biri olması gerek;)Herkesin bildiği klasik bir börek bu.İçi lor peynir,rende soğan ve naneden oluşuyor.(Oğlanlar soğan görmeye dayanamadıklarından soğanı yok ederek kullandığım bir tarif yani...Biz severek yemiştik...Eminim sizin börekleriniz de öyledir;)
HAMİŞ:Aybike'ciğim,umarım senin ki kadar güzel olmuştur.Gerçi taklitler asıllarını aratır ama olsun varsın...Biz çok sevdik...Sağolasın...

1.03.2007

TANIŞTIRAYIM....

Beli kahverengi kurdela ile sarmalanmış Ceviz Krokan'lı Pasta nın ikizi Fındık Krokanlı Pasta:)Belinde sadece nar çiçeği kurdelası değişik e tabii bir de krokanı...Yalnızca tanıştırmak istemiştim:D