31.05.2007
ÇİLEK BAHÇESİ;)
Çilek Bahçesi dedim ben bu pastaya.Gerçi pasta amacına ulaştı,yendi bitti,vakit de geçti ama ''Arşivinin tozlu sayfalarından:) gün ışığına çıkart artık pastayı Hülya yeter''dedim kendi kendime...Kızdım da biraz;)Çilek mevsimi geçmeden canım.Eli çabuk tutmak lazım...
Belki bir kaç gün güncelleyemeyebilirim sayfamı:(Bu hafta sonu sınavlarım var.Şu 2 dersi de versem hayırlısıyla uzunca bir vakit artık ders kitabı yüzü falan görmek istemiyorum.Bir de herşey vakitli.O vakti geçtiniz mi yandınız...O kadar çok sorumluluk sizi parçalara ayırıyor ki; derse odaklanamıyorsunuz.Bu işi de illa bitirmeliyim diye sıkboğaz ediyorum kendimi ama yok anam nafile:(Başladığım bir işi sonlandırmalıyım takıntısından başka nedir ki bu?Kendime asla rahat yüzü göstermiyorum:( 35 yaş sendromu mu nedir?Nedir bu çilem;)?
Hem o kadar çok yorgunum ki!Saatler dün akşam gece yarısını geçtiğinde başladığım nişan pastamı sabah ezanı okunurken bitirdim...Bu ne demek oluyor 4,5 saatlik uykum var.Ve üstelik pastamın ilginç de bir öyküsü var...İp ucu mu?
Tabi ki sınavlardan sonra;)
30.05.2007
27.05.2007
NUR İÇİN;)
Hazırlıklarımı 2 güne yaydım.Civcivlerimi hazırladım.Sarı hamuruma azıcık kırmızı ekledim renklerini biraz daha koyulaştırmaya çalıştım ama resimlerde çok sarı çıkmış civcivlerim.10 civciv hazırladım.Bu iş için 200gr.kadar sarı hamur kullandım az birşey arttı zaten o da sağ tarafta ki civcivlerin olduğu tabakta;)
Ceviz büyüklüğünde ki sarı hamuruma kırmızı katarak turuncu bir hamur elde ettim bu da civcivlerin ayakları ve gagaları içindi.Ayak ve gagaları pastanın orjinaline bakarak biraz cebelleşerek yaptım.Modellemeler küçük,ellerim her ne kadar küçük olsa da büyük geldiğinden ve havada sıcak,bir de kendi sıkıntı stresimde devreye girince işin içine hamura hükmetmekden daha zoru olmuyor.
850gr.kadar beyaz şeker hamuruna sarı ve yeşil boyamı katarak istediğim renge ulaşmaya çalıştım ama maalesef farklı bir ton yakaladım.Sıcak hava,boya da işin içine girince hamur yoğururken elime yapışmaya başlamıştı bile:(Bu zorun başlangıcıymış bilemedim:(
Hamurumu açtım.Etrafında ki nişastaları hamurumun üzerine gelmesin diye bir fırça yardımıyla hafiften aldım;)
Pastamın üzerine yeşil şeker hamurumu çemberaltı yardımıyla koydum...Ve o esnada hamurda minik minik delikler oluşmaya başladı.Hemen elimle düzeltmelerimi yaptım.Buzdolabının alt rafına pastamı kaldırdım.Sıcaktan hamur iyice kendini salmaya başlamıştı:(Ondan sonra dolaptan pastayı al,rütuşla,elinle ütüsünü yap(Smootherim olsaydı elimle dokununca sıcaklığımdan hamur gevşemeyecekti),tekrar dolaba koy,tekrar dolaptan al,rütuşla tekrar,tekrar derken... Pastayı toparlayabildim.Ama o ana kadar içim çekildi dersem yalan olmaz sanırım.O kadar yani;)
Yoncaları yeşilime az kahve katarak yakaladığım farklı bir
tonda çalıştım ve pastanın etrafına yerleştirdim...Gerçi eşit aralıklarla çalışamadım çünkü yoncalar koyduğum yerden alma gibi şansım asla olmadı.Koyduğum zamk gibi yapışıyordu bir kere;)
Kuş yuvaları için kahverengi katarak hazırladığım hamurumdan bir parça alarak elimde bir top yaptım ve topu parmağımla hafif hafif bastırarak içini oyup genişlettim.Etrafınaysa minik minik kahve hamurlardan çubuklar yaparak doladım.
Civcivlerimi pastanın üzerine yerleştirdim.Bu arada parmaklarımın arasında avaz avaz bağıran civcivi ben çok sevdim;)Ve asla onu boğmuyordum;)))Öyle görünmüş de...
25.05.2007
TEBRİKLER FENERBAHÇE;)
Bana,FB pastası yapar mısınız?dendiğinde ''Elbette:)''dedim.Üstelik evvel ahir bir GS'lı olarak yapacaktım bu pastayı;)
Eş ve küçük oğul TRABZONSPOR'lu,ben malumunuz GS'lı,büyük oğlum coşkun bir FENER'li olarak mutlu mesut yaşamaktayız.Bu yaşam şartlarımız oğlumun her fırsatta bangır bangır dinlediği FB 100.yıl marşıyla daha bir anlam kazansa da marş inanılmaz güzel olmuş.Demeden geçmek haksızlık olur;)Tüylerim diken diken olarak dinliyorum.Pardon dinletiliyor;)
Aslında FB'lilerin bu pastayı yaptırmalarında ki amaç,diğer takımların taraftarı olan iş arkadaşlarına FB'lilerin ne kadar centilmen olduğunu gösterebilmekti;)Bence başarılı da oldular...
Pasta için araştırmalara başlarken Dilek'in de yardımıyla aklıma bu konularda usta Tulosh'un pastaları geldi.Gerçi bu tarz hindistancevizi kaplı pastalarım benim de vardı ama üst süsleme için Tulosh'un pastası bana çok yardımcı oldu;)Laciverti tutturabilir miyim?diye endişem vardı benim ama neyse ki onu da halledebildim;)
Lacivert için;bir parça beyaz hamuruma bolca mavi katıp önce bir mavi hamur elde ettim.Sonra da yavaş yavaş mavi hamuruma siyah boyamdan kattım.Ta ki istediğim renge yaklaşana kadar.Zaten renk durdukça da daha koyulaşıyor.Bunu unutmamak gerekli...
İşte böyle bir pasta çıktı ortaya.
Bu arada 100.yıllarında daha bir anlamlı olan şampiyonlukları için
Tebrikler FENERBAHÇE.....
23.05.2007
TARİFLERE DEVAM....
ÇİLEKLİ KALP PASTA'nın,dolgu kreması içinse her zaman severek yaptığım vanilyalı kremanın kakaolusunu yaptım bu sefer.Yalnız ben labne ile değil de 200ml.süt kreması ile çırptım dolgu kremasını.Aslında bunu ilk kez denedim ve gayet güzeldi;)Yani kakao eklememden bahsediyorum;)
Tarif burada,sadece orjinal tarifde ki 2 yemek kaşığı unun birini azaltıp yerine 1 yemek kaşığı un+2 yemek kaşığı kakao kullandım.Gayet de iyiydi.Yok ben istemem o kadar yoğun kakao tadı derseniz 2 yemek kaşığı un yerine 1 yemek kaşığı un+1 yemek kaşığı kakao kullanabilirsiniz;)Ara katları sütle ıslatıp ilk kata küp küp doğradığım portakal şekerlemelerimden,2.kata ise Elit damla çikolata kullandım;)Üzerine de hazır çikolata sosu döküp,yıkayıp suyunu süzdürdüğüm 100gr.kadar çileği dilimleyerek pastayı servis etmeden hemen önce üzerine yerleştirdik.Dik diyorum bu işlemi ben o sırada misafirlerle ilgilenirken Figen halletti;)Sağolsun kardeşimden.Aslında biz aynı yerde yaşıyor olsak da çoluk,çocuk,ev,iş,yemek,hayat derken pek birbirimizi göremiyoruz:(O akşam birlikteydik işte.O da 3 saatliğine falan.Yine de bana onun yanımda olması ilaç gibi geldi.Hiç mutfağa uğramadım dersem yeridir;)
22.05.2007
TANGLİ PASTA - PATATESLİ RULO BÖREK
*3 yemek kaşığı mısır nişastası(Tepeleme değil)
*6 yemek kaşığı şeker
*1 pk.vanilya
Ara kat için:
*1 pk.kakaolu pötibör(Tamamı kullanılmayacak)
Tangli muhallebi için:
*3 su bardağı su
*3 yemek kaşığı mısır nişastası(Tepeleme değil)
*7 yemek kaşığı şeker
*3 yemek kaşığı portakallı Tang
-----------------
-Alt kat için,süt,nişasta ve şeker karıştırılır.Ocakta karıştırarak pişirilir.Çok koyu olmayan bir muhallebi elde edilir.Vanilyası eklenir,karıştırılır.
-Islatılmış kare bir borcama muhallebi dökülür.
-Muhallebi henüz sıcakken bisküviler yanyana teksıraolarak dizilir.
-Üst kat için,su,nişasta ve şeker karıştırılır.Topak olmayacak şekilde karıştıra karıştıra pişirilir.
-Sıcakken,bisküvilerin üzerine dökülür.Oda sıcaklığına gelene kadar tutulup,buzdolabında mümkünse bir gece bekletilir...
Bu tarif bana oldukca pratik geliyor.Son an hazırlığı olmamasından dolayı benim için acaip bir kurtarıcı bu börek.Tarif eskilerden bir yemek dergisinin börekler ekinden.Aslında 6 yufka ile yapılan bu böreğin ölçülerini ben yarıya indirip yapıyorum.Bu şekilde 1 tepsi böreğiniz oluveriyor.Misafirleriniz gelmeden bir gün önceden hazırlayıp uslu uslu buzdolabında bekletebilirsiniz bu böreği benden söylemesi:)
Malzemeleri:
*3 adet yufka
İç malzemesi:
*1/2 kg.haşlanmış patates(Orta boy 3-4 patates )
*1 su bardağı soğuk süt
*1/2 su bardağı sıvıyağ
*250 gr.lor peyniri
*Çeyrek demet maydanoz
*Tuz,karabiber,kırmızı pul biber
Üzeri için:
*1yumurta sarısı
*Çörekotu
----------------------
-Patatesler rendelenir.Üzerine süt ve yağ eklenir.Patatesler sütü çekene kadar ocakta tutulur.
-Ocaktan aldığımız patatesli püreye,lor peyniri eklenir.İnce kıyılmış maydanoz,tuz,karabiber,kırmızı pul biber ilave edilip karıştırılır.İç malzememiz hazır:)
-Yufkalardan ilki düz bir zemine konur(Ben bu işlemi mutfak masasının üzerinde yapıyorum).İç malzeme göz kararı 3'e bölünüp,1/3'ü,1.yufkanın üzerine kaşığın tersiyle yayılır.
-Aynı işlem üstüste 2.ve 3.yufkalarda da yapılır.Yufkalar rulo olacak şekilde sarılır.
-Ortadan 2'ye kestiğimiz rulo böreğimiz dinlenmesi için buzdolabının alt raflarına kaldırılır.Bir gece bekletilir.(Daha az beklettiğim zamanlar da da börek asla beni yanıltmadı.Maksat malzemenin kendini çekmesi:)
-Börekten bir parmak kalınlığında dilimler kesilir,yağlanmış tepsiye rulolar yan yatırılarak üzerine yumurta sarısı ve çörekotu serpilir.
-200 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarana dek pişirilir.
21.05.2007
MİSAFİRLERİM VARDI;)
20.05.2007
KURABİYE YE # 22 ve YEMEK ŞENLİĞİ;)
Bu arada biz etkinliğe Dilek'le katılıyoruz;)Dilek çok nefis Şuruplu Kurabiye yapar hani bu tadı herkes bilsin istedik.Bir de toprağımız ya Yemek Şenliği Hülya...Ona tam destek verelim diye düşündük....
HAMİŞ:Hülya'cığım,hani senin başına gelen bu durum var ya sabah uyanıp siteni yerinde bulamama hikayesi hani,hem de etkinlik üzeri;)tam misafir geleceği zaman elektriklerin kesilmesi,tüpün bitmesi gibi bir durum doğrusu;)
Yine de devrilmedin ya;)))
Seni tebrik etmeden geçmek olur mu hiç....
Olmaz....
Poz 1:)
Poz 2:)
ŞURUPLU KURABİYE
kaynatılarak şerbet hazırlanır.
Ve Günebakan Tarlalarında yediğimiz:)diğer kurabiyeler:
Zencefilli Kurabiye
Sevimli Suratlar
Cevizli Yıldız Kurabiyeler
Portakallı Kurabiyeler
Anna'nın Kurabiyeleri
Reçelli Kurabiyeler
Yeni yıl Kurabiyeleri
Royal Icingli Kurabiyeler
Ve tuzlu kurabiyeler...
18.05.2007
15.05.2007
BORAY ve SPIDERMAN KONSEPTLİ DOĞUM GÜNÜ PARTİMİZ....
Spıderman 3 çıkmış.Artık kırmızı kostümlüye pek rağbet edilmez gibime geliyor.Ben de son anda pastamızın modelini bu şekilde değiştiriverdim hani eski tanıdık kırmızı kostümlü Spıderman'imize de haksızlık olmasın diye işte;)Gerçi masa örtümüz,peçetelerimiz bile Spıdermanliyken oğlum inatla Spıderman kostümünü giymek istemedi.Ben de ısrar etmedim zaten.Belki farketmişsinizdir.Boray'ın yüzünde yaralar var.Bir hafta öncesi ciddi bir kaza geçirdi oğlumuz.Anneler Günü etkinliğine bile sadece Spıderman kostümüyle katılabildi çünkü maske yüzünü kapattığından tamamen kapanmış gözü ve taze yaraları görünmüyordu.Şimdi toparladık biraz.Ben de kazadan sonra onun hayır dediği konularda susmayı öğrendim...Güzel bir doğum günü oldu kanımca.Pastayla ilgili ayrıntıları en kısa zamanda veririm.
Bu arada bizi doğum günü tebrikleriyle yalnız bırakmayan herkese çok çok teşekkürler...HAMİŞ:Bu dilimlenmiş pastamızdan da hangi taraftan isterse Aynur'a vermeye hazırız.Yok yoookkk doğum günü süslerimizi yaptı diye değil;)Geçen günkü Meriç Pasta'yı doğru tahmin ettiği için;)))Aferin ona.
14.05.2007
DOĞUM GÜNÜ HAZIRLIKLARIMIZ BAŞLADI;)
Herşey bu kocaman paketle başladı;)Taaa Ankara'lardan Aynur Teyzemiz gönderdi bu paketi;)Herbiri Boray'cığım(nam-ı diğer Cedric'im) düşünülerek yapılmış süper şeyler;)Pek bir heyecanlıyız.Sabah nasıl olur bilemiyor çocuğum;)
13.05.2007
ANNE OLMAK,ANNE OLABİLMEK...
***Hatırlıyorum da:
Ben küçükken,okuldan eve her gelişim de mis gibi yemek kokuları bir de annem bekler olurdu beni.
Şimdi büyüdüm,çocuklarım okuldan eve döndüklerinde onları sadece yemek kokuları karşılıyor,anneleri yok.Çalışıyor...
Ben küçükken,annemin öğütleri olurdu bana,dinlerdim ama arada bir de gülerdim.
Şimdi büyüdüm,annemin öğütlerini veriyorum çocuklarıma ama nedense hep dar zamanlarda.
Ben küçükken,annemin dertleri olurdu anlam veremediğim.
Şimdi büyüdüm,annemin dertlerini üzerime giyindim.
Ben küçükken,annem ermeyeni erdirir,yetmeyeni yettirir,yoku var ederdi.
Şimdi büyüdüm,ermeyeni erdirme,yetmeyeni yettirme,yoku var edebilme sanatını icraya çalışıyorum ama pek başarılı olamıyorum.
Ben küçükken,annemi nedensiz anlayamazdım.
Şimdi büyüdüm,annemi anlayamayışımı nedenleriyle anladım.
.......................................................
Allaha şükür buradan sıyırdım.Onca değişime rağmen şefkat duygum annemin yüreğime koyduğu yerde sapasağlam duruyor.Çocuklarımı önce bu duyguyla büyütmeye gayret ediyorum ben.
Şefkatin beraberinde getirdiği o kadar çok,o kadar güzel duygu var ki.Hor görmemek var mesela.Makamın mevkiinin çok önünde duran insan olma erdemi var sonra.Ve o erdemi görebilme yetisi var şefkatin yanıbaşında.Affetmek var,özür dilemek var,kusura kalma ben seni ayırt etmemeliydim akranlarından diyebilme yüceliği var bir de.Sonra iyilik var güzellik var,güçsüzü koruma,el vermek var sırnaşmadan,bulaşmadan sonra.Adalet var en güzeli,saymak var sevmek var hatasıyla insanı.
Ve diyeceğim o ki;
Çocuklarını şefkatle büyütmüş,büyütmeye gayret eden tanıdığım tanımadığım tüm anneler!
Her gününüz anneler günü kadar sıcacık olsun...
10.05.2007
3 KEK,2 TARİF;)
ZEYTİNLİ KEK(Zerrin Usulü)
Altta arz-ı endam eden iki kek de limonludur efendim.Biri oğluşun beslenmesine yapıldı diğeri de evdekilerin de canı var yazık di mi onlara deyip,bir de üstüne üstlük yatılı misafir de olunca kahvaltıya yetiştiriliverdi.Limonlu Kek bir kere pek hafif oluyor ve de ferah. Ahali olarak pek bir sevdik yine;)Gerçi biz evcek öyle hemen seviveriyoruz yiyecek gibi şeyleri. Sonumuz hayır olsun ne diyelim;)
Tarif için Google da arama yaptım.
Yüzlerce Limonlu Kek tarifi içinden kimin tarifini uyguladım inanın
hatırlamıyorum;)Tarifin sahibine de şimdiden teşekkürler...İyi ki paylaşmış bizlerle...
İki keki de farklı kalıplara döktüm.Biri solda ki gibi geniş diğeri dar ama yüksek bir kek oldu.Solda ki keke iyice soğuyunca göz kararı yaptığıl yine limonlu bir glazür döktüm koyu kıvamlıydı.Sağda ki keke ise yine aynı glazürden bu kez kek daha ılıkken döktüm.Bu sefer daha bir şeffaf görünümlü oldu glazür.Ben de madem öyle iki farklı sunumu da göstereyim dedim.Tecrübe olsun diye;)
LİMONLU KEK
8.05.2007
MERHABA BENİM ADIM:MERİÇ;))
7.05.2007
5.05.2007
İYİ Kİ HAYATIMDASIN...
Ama hani sıkışıklık da olacaksa diye çekindiğini de belirtti arada.Anlıyordum.Kafası allak bullakdı besbelli.Hani dedim benim de düğünüme 10 gün kala sanırım durumum bundan iyi değildi.Bir de arada nişanlının doğumgünü de varsa;)Hangini düşüneceğinizi şaşırırsınız.O vakitlerde dünyanın tüm yükü sizdedir sanki.Hatta sayenizde dönüyordur dünya.Siz koşturmasanız o duracaktır adeta.Ammavelakin telaşlı işler bu işler,sıcacık,umut dolu işler...
O nişanlısına İyi ki Hayatımdasın derken tertemiz sularını beyaz köpükler olup kıyılara vuran bir Deniz gibiydi;)Bana öyle geldi...
3.05.2007
KÜÇÜK HANIM;)
........................
-Evetttt ben bugün doğmuşum...Annem öyle dedi;)
-Ne güzel.İyi ki doğdun.Doğum günün kutlu olsun.Pastanı sevdin mi?Güzel olmuş mu?
-Güüüseeelldiii...
-En çok neleri sevdin bakiiimm??
-Kelebekleri...Tüyleri..
-Ayy sen pek bir süslüymüşsün ben öyle duydum?Hı???Ondan mı tüyleri sevdin?
-:)))
-Teyzen dedi ki:''Öykü'ye öyle bir pasta yap ki,tüyler,taşlar,pullar,payetler,süsler olsun.Amannn işte Gülben Ergen gibi olsun''dedi...Öyle mi?
-:))Hı hııı...
-Arıları sevdin di mi canım?
-Sevdimmmm...
-Ama ağlamışsın doğum günün de:(Nedenn???
-Kelebeğimin kanadını kestiler de ondan:(
-Kelebekler de yeniyordu ama?
-Olsun ama kelebekleri çok seviyorum ben;)
-E bir daha yaparız kelebeklerden bir sürü hem de ağlamasaydın ya..
-Benim kelebeğimdi oooo:(
-Olsun varsın,boşver.Üzülme bak tokana da bayıldım bu arada.Kelebeklerin antenleri gibi.Kelebek kız olmuşsun sennnn.Bu tokalardan çok mu var sen de?Her gördüğümde başka başka var saçında;)Annen mi süslüyor seni bakiimm?
-Evettt!!!
-Bak sen Ülkü Hanım'a;)Senin çok süslü olduğunu,kokoş bir küçük hanım olduğunu mor kürkün varmış onu duyunca anlamıştım zatennnn...
-Var tabiii.Benim yüzüklerim de varrr.
-Yaaaa!Nereden aldınız bakiiimmm?
-İstanbul'dan :D
-Ayyyy çok güzel...Nasıl birşey?
-Çook güzelll.Biz şimdi gittik bir yere.Çok şeyler vardı.Yüzük aldım bir tane..
-Eeeeeeeeeee
-Taktım.Ayna istedim sonraaa...
-Aaaa.O niye ki?
-Elime bakmak için...
-Yüzüğü parmağına takınca aynadan mı baktın eline Öyküüü:?
-Tabiiii..
-Süpersin valla ne diyem?
-:))))
-Hakkaten süslüymüşsün...Yani hakkaten;)))
1.05.2007
BİR KADIN 30'UNDAN SONRA KAÇ YAŞINDADIR?
Yani pastasını yaptığınız kadına bir bakıyorsunuz,sonra boyundan büyük oğluna ve sonra her daim 36-38 beden arası gezen bu kadına bir kez daha.Hakikaten diyorsunuz 30'undan sonra bir kadının yaşı asla 31-32-33...şeklinde gitmiyor;)Orada o an başka birşey devreye giriyor.Buna gönül yaşı diyelim olsun bitsin yine;)
Benim 4 yıldır iş arkadaşım olan,evdekilerden bile daha çok birbirimizi gördüğümüz,dipdibe çalıştığımız arkadaşım Dilek'in 30+ pastası bu.Kendisi çikolata aşığı olunca böyle bir pasta çıktı ortaya.Kakolu pandispanyamı 13,5x13,5 kalıpda pişirdim.Ara katları sütle ıslatıp,Emel Başdoğan'ın vanilyalı kreması ile de kremaladım.Üzerine ganaj döküp pastanın yanlarına hindistancevizi rendesi yapıştırdım.Bir parça şeker hamurunu 3 rakamıyla kesip son anda aklıma geliveren bir muziplikle(Hani hep diyorum ya şeker hamurlu pastaların bu hallerini seviyorum diye.Son an da bile hala ruh halinize göre gelebilecek sürprizlere bağlılar ;)soru işareti formuna yakın bir kalıpsız:(çalışma yaptım.Yok bu da bana yetmedi.Hemen mor ışıltılı simlerimi aldım.Küçük bir kap içerisine simleri koydum,üzerine 2-3 damla gliserin damlatıp karıştırdım ve fırçayla rahatça sürülebilecek bir kıvama getirdim.3 ve ? üzerine mor pırıltılarımı sürdüm;)Beline de bir kurdela;)Oldu bitti...
Doğum günü pazara denk gelmişti Dilek'in.Sadece ikimiz kutlayacağız galiba derken birden Dilek'in annesi,teyzesi ve kuzeniyle o anki şartlarımıza göre olabilecek en kalabalık kutlamayı yaptık.İyi de oldu;)O çok sevindi ya,sonra annesi,teyzesi de pek memnun kaldı.Onlar mutlu olunca ben de,bu mutluluk da küçücük payım var hesabı daha bir mutlu oldum;)
HAMİŞ:3 ve ? üzerine sürdüğüm simler her ne kadar yeniliyor da dense burada ki satıcılar tarafından ben yemiyorum,yedirtmiyorum da...Sadece görüntü amaçlı...