28.09.2007

KOVA,KÜREK,ŞİŞME HAVUZ,BİSİKLET,FB=SARI-LACİVERT.İLLE DE SARI-LACİVERT;)))

Hayatımda ki 2.Boray;)

Tanımasam da bilmesem de anladım ki tüm Boray'lar birbirine benzemekte;)

"Bu pastayı kime yapıyorsun anneee"diye gözlerini devire devire bana bu soruyu soran bizim evin Boray'ına "2 yaşında Boray adında bir çocuğun pastası bu"dediğimde baştan bana inanmadı.Öyle ya dünya üzerinde ki tek Boray biziz;)Sonrası?İnandı çünkü doğruydu.Ve gece benim başımda uykusu tesadüfen mi saptı bilinmez ama pastayı didikleyici sorular sordu durdu hep..."Bisiklet mi seviyormuş anne?Bizim havuzumuz gibi di mi anne?Fenerli miymiş anne?Neden GS'lı değilmişşş anne"vs.vs.....

Pastayı ilk konuştuğumuzda aldığım notlar şöyleymiş efendim:FB,2 tekerlekli bisiklet,15 kişilik,havuz,kum kovası,kürek,el arabası.....28 Eylül teslim....

Harfiyen uyduk ama sarışın Boray'ı da havuza sokmayı ihmal etmedik bu arada...Güzel bir bahçe olsun istedim.Emine(Boray'ın teyzesi)çimenler olsun demişti de oradan yola çıktım.Çimenler,çiçekler,bahçeyi bölen yol,içi yan bahçeden az önce kum dolduruluvermiş gibi duran bir kova...Boray ne vakittir pastasında ki bisikleti sorup duruyormuş teyzesine.Çocuklar asla unutmaz.Bu bisikleti,onu mutlu eden Emine Teyzesini,kovasını,küreğini,havuzunu ve tabii ki FB'yi.

Dilerim pastanı gördüğün an çok mutlu olursun sarı saçlı küçük çocuk.Ve hep mutlu kalırsın...

15 kişilik kakaolu pastanın tarifi yine aynı ama ben yine de oranları vereyim... 24cm.yuvarlak kalıp da pişirdim.

*7 yumurta
*23,5 yemek kaşığı şeker
*23,5 yemek kaşığı un
*2,5 pk.kabartma tozu
*2,5 pk.vanilya
*2,5 yemek kaşığı kakao

Dolgu kreması vanilyalı.Tarifi burada.

Kremadan 3 yemek kaşığı kadar ayırıp kalanına 4 orta boy muzu küp küp doğrayarak karıştırdım.Bu şekilde kremaya karışan muzlar pastanın içinde kararmıyor.

Pandispanyayı 2 parçaya böldüm böylece herzamanki gibi 3 parça elde ettim.Muzlu kremayı 2'ye ayırdım ve çeyrek bardak şekersiz soğuk sütle ıslattığım her bir kata eşit olarak pay ettim.En üst katı da ıslatıp ayırdığım 3 yemek kaşığı kremayı pastanın üstü ve yanlarına tamamen sıvadım.Dış yüzey ince bir kat krema olacak yoksa kaplama hamurunu eritebilir.

Krema sıvanmış pastayı üzeri kapalı bir şekilde(fanus kapatıyorum)en az 3-4 saat dolapda bekletmek gerekiyor ki üzerinde ki krema yeterince donsun,dokunduğunuzda ele yapışmasın...

Havuzun içi Royal Icing.Bunun için:

*1 yumurta akı
*2-3 damla süzülmüş limon suyu
*225gr.pudra şekeri
------------------------------------------
-Tüm malzeme mikserin düşük ayarında koyu bir kıvam alıp tamamen karışana kadar çırpılır.Renklendirilerek kullanılır.Üzeri strechlenerek muhafaza edilir.

Kovanın içinde ki kum havası veren evde kendim yaptığım renklendirilmiş toz şeker.Bu tarifi Zuhal'de görmüş hemen denemiştim.Sadece bu şekerleri farklı bir amaçda kullanabilir miyim diye düşündüm.Oldu da.Hatta Tatilde Pastasının plaj kumları da aynı şekerden.Zaten 1 ölçü yapınca epey oluyor bu şekerlerden.Ağzı kapalı vaziyette nemden uzak bir ortamda saklarsanız kum efekti vermek istediğiniz pastalarda rahatlıkla kullanabilirsiniz.Pastayı eritmiyor da;)
MALZEMELER:
*1/2 su bardağı toz şeker
*Kahverengi Gıda boyası
*Su
YAPILIŞI:
-Tozşekeri1 çaykaşığı su ilavesi yapın.Daha az su da kullanılabilir.Amaç sadece şekeri nemlendirmek.Suyu birden dökmek yerine damla damla dökmekte fayda var.Şeker erimesin.
-Kürdan ucuyla boya ilave edin.
-Şekeri bir kapta kurumaya bırakın.Kuruduktan sonra kullanın.


Zuhal
'ciğim,bu şekerlerin tarifini farklı bir maksatla bizimle paylaşmıştı.O da çok şirin olmuş.Bakmak isterseniz onlar da burada....

25.09.2007

PRATİK TUZLU...


Bu pratik milföy böreğini epey bir vakit oldu deneyeli.Çok severek tükettik.İçi labne peynirli bu aparatif böreğin pek bir kolay yapması...

-Milföylerin her bir karesini uygun bir kalıpla kesiyorsunuz.Ama bu kestiklerinizin 2 tanenin bir börek edeceğini unutmamak gerek.
-Kalıpla çıkardığımız parçaların yarısının ortasını daha bir küçük kalıpla çıkarıp altta kalan hamurun yanları ıslatılıp,içi daha küçük kalıpla çıkarılmış parçaları üzerine yerleştiriyorsunuz.
-Üstteki hamurun yanlarına 1 yumurta sarısı sürülüyor.Yalnız sadece üzerine sürmek gerek,yanlara değmemeli yoksa hamur kabarmaz.
-200 derecede üzerleri kızarana dek pişirilir.
-Pişen hamurlar soğuyunca içlerine çırpılmış labne doldurulur.Çörekotu serpilerek servis edilir.

Tecrübe:
Bir daha ki denemem de kare parçalardan yapmak istiyorum bu böreği.Çünkü kestiğim bu formla hamurdan çok parça artıp ziyan oluyor.Gerçi ben kalan parçaları da üzerine yumurta sarısı sürüp fırınladım ve çocuklar eciş bücüş parçalara bayıldı ama siz yine de bu ayrıntıya dikkat edin derim;))

HAMİŞ:
Bu tarifi aldığım blogu asla hatırlayamadım:(Hatta kendisine "Bu tarifi en kısa zamanda deneyeceğim"diye yorum bile yazmışken sayfayı bulamayışıma kızdım...Tarifin sahibi sayfamı ziyaret ederse ya da bu tarifin asıl sahibini bilen varsa beni uyarırsanız sevinirim...

21.09.2007

DOĞUM GÜNÜMÜZ VAR.....

Masamız hazır Ayşen için;))


Yarınki doğumgününü,anasınıfından arkadaşları ile kutlayacaklar bugünden;)Pek heyecanlı benim çıtırığım...
Mönü de neler mi var?

*Çilek Soslu Şantili Rulo Pasta
*Eclaire(Ekler)Pasta
*Marmelatlı Düğme Kurabiye(Balıklı tabakta geride)
*Kakaolu Çikolata Soslu Sünger Kek(Fincana dayalı)
*Kruasan
*6 Yaş Pastası(İlk kat orman meyvaları sos,orta kat limonlu sos,üst kat vanilya sos;)


*Kırmızı çiçek desenli nadide Polonya porselenleri içinde Nesquickli sütleri;))))))))))))....

Annesi de(kızkardeşim yani)poğaçalarını pişirmeye gitti az önce.Sakın tuzlular az demeyin;)

20 Kişilik doğumgünü pastası için 28 cm.yuvarlak çember kalıp kullandım arkadaşlar.Bu kalıplardan ben boy boy yaptırdım Yüksel Ticaret'e hem de oldukça uygun fiyata.Çoğunuz biliyorsunuz bu ismi ama bilmeyenler için yeri İstanbul Eminönü'nde.

Telefonları 0 212 519 96 73- 0 212 519 73 72.Ben herzaman elimin alıştığı klasik 3 yumurtaya 10 kaşık şeker 10 kaşık un tarifi uyguladığımdan bu detayı es geçmiştim.Hemen detayları vereyim..

28 cm yuvarlak bir kalıp için

*8 yumurta
*26,5 yemek kaşığı şeker(tepeleme değil)
*26,5 yemek kaşığı un(tepeleme değil)
*2,5 yemek kaşığı kakao
*2,5 paket kabartma tozu
*2,5 pk.vanilya
--------------------
-Yumurta,şeker,vanilya karışım mayonez kıvamına gelene dek çırpılır.
-Ayrı bir kapta un,kakao,kabartma tozu karıştırılır eleyerek yumurtalı karışıma eklenir.Tahta kaşık yardımıyla karıştırılır.
-Yağlı kağıt kaplanmış çember kalıbakarışım dökülür.Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 40-45 dk.kürdan testi yapılarak pişirilir.
-Fırın teli üzerine ters çevrilerek soğutulur.

Krema olarak Emel Başdoğan'ın vanilyalı dolgu kremasını ölçüleri arttırarak kullandım.

*4,5 su bardağı süt
*2/3 su bardağı nişasta
*3 yemek kaşığı un(Tepeleme değil)
*1,5 su bardağı şeker
*1,5 pk. vanilya
*2 yumurta
*1 pk.krema
-------------------------
-Şeker,un,nişasta uygun bir kabta karıştırılır.
-Süt,yumurta ilave edilir iyice karıştırılıp muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir.Ocaktan alınıp vanilya ilave edilir.Karıştırılır.
-Ağzı kapalı soğutulup,krema eklenerek pürüzsüz bir kıvam alana dek çırpılır.

Ayrıca;3 kata ayırdığım pandispanyayı 1 bardak soğuk sütle ıslattım.

Dolgu kreması üzerine damla çikolata serptim.

Pastanın dış yüzeyini de bu kremayla kapladım çok ince olacak şekilde.Buzdolabında 4 saat kadar bu şekilde beklettim ki pasta kendini toparlasın.

Modellemeler için Emel Hn'ın yaptığı pastadan yola çıktım ve oradan faydalandım ama ben de bir iki detay eklemeden duramadım.Mesela 3 kat doğum günü pastası,çikolata soslu kek gibi;))....

20.09.2007

2007 İFTARLARI...

Kızkardeşimdeydik....

Mercimek Çorbası
Tavuklu Orman Kebabı Çoban Salata

Yoğurtlu Biber

Malzemeleri:
*Çarliston biber,sıvıyağ(biberleri kavurmak için),yoğurt,sarmısak,tuz
-----------------------------
-Biberler yıkanır,çekirdekleri ayıklanıp çok ince olmayacak şekilde doğranır.Sıvıyağda orta ateşte kavrulur.
-Yoğurt,tuz ve isteğe bağlı sarmısak rendesi karıştırılır.Soğumuş biberler yoğurda eklenir.Karıştırılır.
HAMİŞ:Bizim buraların özellikle yazın yapılan ve pek pratik,hem de pek hafif bu soğuk yiyeceğinin;biber kızartması yapıp üzerine yoğurt sos dökmemizden tek farkı bol yoğurt içinde olması.Ölçü vermedim çünkü kişi sayına göre biber ölçüsü değişebilir.Dolayısıyla yoğurt miktarı da...

Tavuklu Silkme Mantı

Kavun


Kadayıf

18.09.2007

BU ARALAR....

*En yakın zamanda bol kestaneli çok çikolatalı bu pastayı yaptım bir bey için.Detayını veririm en tez zamanda...
*Küçük oğlum okula başladı...Pek ciddiyiz.Görmek gerek anlatmakla olacak dava değil...
*Bütünlemelerime girdim nasıl geçtiği konusunda bir fikrim yok.Öyle ya tembele her yaptığı doğru gelmez mi?
*Bir rehavetle mücadele çalışmalarım sürüyor.Yorgunum hep yorgunum...Ve asla geçmiyor...
*Ramazan Ayını çok seviyorum.Top sesini beklerken sofrada ailemden ne gördüysem ve bana hep huzur veren bu durumu çocuklarıma geçirmeye çalışıyorum.Sağolsun eşim de bu konuda çok yardımcı...
*Cumaya yetişecek pastam için modellemelere başlamam lazım ama ben de tık yok.
*Blogdaşlarımı dolaşamıyorum:(

Ama geç de olsa yeni başlayan SEVERİM oyununa katılayım artık.Gül,Tuba,Gülriz,Özlem sobelemiş beni.Sevdiğim 3 şeyi yazacakmışım ama bu profilde yazan özelliklerimden olmayacakmış.Peki yazalım o zaman.Ama 3 de kalmazsa kusura kalmayın artık,okuyuverin bir zahmet......

-Sabahları işe giderken fırın önünde duyduğum o sıcacık ekmek kokusunu severim...
-Üzerine çiğ düşmüş çiçeği,çimeni,uğur böceklerini çok severim....
-Vefayı severim....
-Şiiri severim,yazmayı severim....Farklıyı severim..
-Çok eskilerde kalmış bir dostu aklıma düştüğü an ne edip ne edip bulmayı ve "Benim ben 1515 Hülya"demeyi çok severim;))
-Yaşlılarla sohbeti severim.Hergün anneannemi aramayı severim....
-Eskiyi,yaşanmışlıkları olan evleri severim...
-Zeytinyağında hafif kavrulmuş soğanın eve yayılan o mis kokusunu severim.
-Sürprizi severim.
-Mutlu etmeyi,kalıcı işlere imza atmayı severim...
-İçimde arada bir şaha kalkan şeytanı alaşağı etmeyi severim...
-Depresyonlarımı kendi kendime tedaviyi severim...
-Eşimle ilk tanıştığımız o günleri yıllar sonra mum ışığında konuşmayı severim..
-Çocuklarım sıcacık yataklarından uyanmış bir pamuk çuvalı gibi yumuşacık pürüzsüz boyunlarından öpmeyi,onların sabah mahmurluklarını severim...
-Karpuz kokan saçlarını kuruturken onları mıncıklamayı severim...
-Bildiğim ne varsa kendime saklayamam.Öğretmeyi severim...
-İnsan olmaya hevesli yanımı severim....
...........................Bitmez....Bitmesin de....

Ben de şayet uygun görürlerse Yelda'yı,Aynur'u,Zerrin'i sobeliyorum...Hadi kızlar çalışın bakalım....

16.09.2007

İFTAR İÇİN BİR ÖNERİ.HATTA SAHURA;))

Dün izin günümdü ve genelde olduğu üzere ben yine hiç oturmadan akşamı ettim.Neden mi?Ramazanlık yufka yaptık da ondan.Yani annem kararını çoktan vermiş bana da uymak düştü.Gerçi Ramazan girdi ama bizimkiler şehir dışında olduklarından bu yufka-bizim buralarda kartala denir bu kurutulmuş yufkalara-meselesi geç kaldı biraz.O da sen tut tam benim izin günüme denk gel;)Bakın ki ne tesadüf;)
Annem asla izin gününden haberim yok deyip imece usulüne katılan komşularımızın müsaitliğine göre ayarlandığını iddia etse de n'apalım inandık efendim;)Paşa paşa da yufka getir yufka götür,yufka aç,aman rüzgar uçurmasın kuruturken dikkat et.Fırının başında dur,yufkaları ters düz et derken hiç bir aşamayı fotoğraflayamamışım.Şimdi aklıma geliyor:(

Bu börek işte dün açılan o taze yufkalardan.En son 6 yufkayı bana ayırın dedim ve geçenlerde televizyonda bir sabah programında izlediğim-ama maalesef adını hatırlayamadığım bir program-böreğin tarifini denedim hemen.2 yufkadan yaptılar böreği.Tabi ki bu kadar yufka 2 aileye yetmeyeceğinden ben yufka sayısını arttırdım.2 yufkadan 4 kişilik diye düşünmek gerek.Ya da siz de benim gibi elinizi bol tutabilirsiniz biraz.Ne olur ne olmaz;)Tarifin orjinalinde iç malzeme olarak patates-sucuk ikilisi kullanıldı ama ben alışık olduğum patates-soğan ikilisini denedim.İyi ki de öyle yapmışım.Çok güzel bir börek oldu.Hani 35 yaşındayım bugüne kadar yaptığım en leziz börek buydu diyebilirim ya da iftarda yediğimiz için bana çok leziz geldi;)Gerçi sahurda da yedik ve tadı hala çok güzeldi.Annemlerde bayılmış tadına;))Ev yapımı tazecik yufkadan mı?Toprak fırında piştiğinden mi?Elimin ayarı denk geldiğinden mi bilemedim ama kendime bir aferin verdim en sonunda;)

Yapım aşamalarını fotoğraflamaya çalıştım.Umarım bilmeyenlere faydalı olur...Bu arada böreğin adını da hatırlayamadım.Ben de bir ad takıverdim hemen;))

PATATESLİ BELİ KIRIK BÖREK;)
Malzemeleri:
*6 adet yufka
İç malzemesi:
*7 orta boy rendelenmiş çiğ patates
*2 orta boy rendelenmiş soğan
*1/2 çay bardağı zeytinyağ(Patates+soğanı kavurmak için)
*Tuz,karabiber,pulbiber,nane
*1 çay bardağı sıvı yağ
*1 çay bardağı su
Üzeri için:
*1 yumurta sarısı(Kalan sıvıyağ+su karışımına eklenecek)
*Çörekotu
-----------------------------------------------------
-Sıvıyağ ve su bir kapta karıştırılır ve tek yufkanın üzerine 2-3 yemek kaşığı kadar bu karışımdan sürülür.

-Daha önceden çiğ patates ve soğanlar rendelenir.Zeytinyağ ilavesiyle 5-10 dk.kadar kavrulur.Tuz,karabiber,pulbiber,nane ilavesiyle tatlandırılır.Bu karışımdan bir miktar alınıp ortadan kesilmiş yufkanın yarım daire olan kısmına bir şerit halinde yayılır.Aynı işlem yufkanın diğer yarısına da uygulanır.
-Herbir yarım yufkanın dar kısmından rulo yapılarak katlanılır.
-Böylece 2 adet rulo elde edilir.
-Rulolar ortadan 2'ye katlanır.(Beli kırık tabirini ben buradan etkilenerek koydum;)
-Yağlanmış uygun bir tepsiye herbir katlanmış yufka dizilir.Tüm yufkalara aynı işlem yapılır.Kalan su+sıvıyağ karışımına 1 yumurta sarısı ilave edilir,çırpılır.Böreklerin üzerine bu karışım bolca sürülür.En son çörekotu serpilir.
-Ben derecesiz toprak fırında üzeri kızarana dek pişirdim ama elektrikli fırında önceden ısıtılmış 200 derecede üzeri kızarana dek pişirmek kâfidir.

14.09.2007

SU MUHALLEBİSİ

Öncelikle herkesin bu mübarek ayını kutluyorum.İyi Ramazanlar.....

Ramazan'ın ilk günü için yemeklerini akşamdan yapıp da tatlı yapmaya üşenmiş bir kadın yazıyor size;)Ayıplamayın ama mazeretim vardı da ondan;)Tatlı yapma hakkımı kurabiye yaparak kullanmıştım oğluşlarıma.Çünkü bir gün önce izin dönüşüm için iş arkadaşlarıma yaptığım limonlu kurabiyeler bitiverince ve onların payına da maalesef umduklarından daha azı düşünce bana sitem edip durdular.Hatta duygu sömürüsü yaptılar."Herkeslere pasta,kurabiye yapıyormuşum da onlara hiçbirşey yapmıyormuşum da vs.vs."Eli hamurdan çıkmaz bir kadın olarak günahımı aldıkları gün gibi aşikar ama serde analık var canım.Yemeklerimi bitirip biraz dinlenince onlara kurabiyelerini pişirdim;)E böylece Ramazan'ın ilk günü için yapmam gereken tatlı yapılamadı.

İşte bu yukarıda gördüğünüz tatlımsı şey iş çıkışı yapılıveren pratik kolay su muhallebisi efendim;))Hem de pek bir hafif.Tam Ramazanlık.Boş mideyi hafif şeylerle doldurmalı diyenlerdenseniz deneyin derim.Yok bizim ev ahalisi gibi-ki bu kapsam da ben de varım-muhallebi de olsa tatlı tatlı olmalı diyenlerdenseniz basın üzerine pudra şekerini demeyi bir borç bilirim;)Ama şöyle de bir uyarı yapmadan geçemeyeceğim.Tecrübelerimle sabittir efendim.Bu Su Muhallebisi tarifinde hiç şeker yok:(Tüm tadını üzerine serpilen pudra şekerinden alıyor ama bence yeterli değil.Bu ayrıntıyı dikkate alıp zaten muhallebiyi karıştırırken kendimden 1 su bardağı pudra şekeri ilave etsem de yok bizi kesmedi anacığım;)Evet çok hafif bir tat ama üzerinin şekeri içi tatlandırmaya bizce yetmiyor:(İçi şekerli bir su muhallebisi olur mu,usule uyar mı bilemesem de kıvamı çok çok güzel bu Ramazan tatlısını bir daha ki denememde içden de tatlandırmak bana farzdır.

Gülsuyu tatlılarda bana ağır geliyor hatta yakıştıramıyorum ama yine de bu tatlı da çok temkinli kullandım.Hani gülsuyu ilave etmesem caanım tatlıya haksızlık olacak gibime geldi ve sadece 4 damla kattım içine.Üzerine hiç serpmedim gülsuyundan.İsabetli bir karar olmuş az damlatmam.Bir aroma vardı ama asla rahatsız edici değil.Hatta anlaşılır anlaşılmaz.Yani benden söylemesi.Gülsuyu tatlılara yakıştırıyorsanız sadece üzerine serpebilirsiniz.Ya da siz nasıl isterseniz....

SU MUHALLEBİSİ için;
Malzemeler:
*4 su bardağı süt
*3 su bardağı su
*1/2 su bardağı un
*1/2 su bardağı nişasta
(1 su bardağı pudra şekeri ve 4 damla gülsuyu ilave ettim)
Üzeri için:
*Pudra şekeri
*Gülsuyu(Kullanmadım)
---------------------------------
-Süt,su,un,nişasta,p.şekeri,gülsuyunu karıştıra karıştıra pişirdim.
-Muhallebi kıvamı alınca ıslattığım dikdörtgen cam tepsime döktüm.
-Ilınınca dolaba kaldırdım.2 saat sonra dilimleyip tabağına aldım.Üzerine pudra şekeri serperek
servis ettim.
Tekrar herkese İyi Ramazanlar diliyorum....Afiyetler olsun....

11.09.2007

BİR NİŞAN MASALI....

Hepimizin bu dünyada bir yarısı varmış.Hani bir elmanın yarısı gibi;)Ve herkes bütün olabilmek için yarısını arar dururmuş durmadan.Ve yine derler ki bu arayışlar sırasında yarılarımız yanımızdan gelip geçermiş bir şekilde.Tabii hüner durup onu görebilmekte;)
Göremeyenin de vay haline.....

Bu beyaz zemine çok güzel bir morla çalışılmış 30 kişilik nişan pastasının sahipleri ilk karşılaştıkları gün bu söylentiden haberdar mıydılar bilemiyorum ama bildiğim tek birşey var insanoğlunun çok hoş yaşanılası duyguları var.Farkında olunsun olunmasın ama var.....

Birbirini farkettiklerinde aşkın bu en yalın halini yaşayacaklarını biliyorlar mıydı derseniz.Yok bilmiyorlardı derim.Pek de kendimden eminim;)Öyle ya.Herbiri arkadaşınız olunca ve hatta kızımız iş arkadaşım da olunca bilmemek ne mümkün efendim...Bıcır bıcır,bir gülen bir söyleyen Hande Sultan-zira nişanında sultanlar gibi olmuş-daha önce de 2 pastamda kullandığım şu ve şu kalpleri kendi nişan pastasında görmek istedi.Ama mor renk olması şartıyla;)Kıyafeti o renk ya ondan...Resimler de her ne kadar yine mavi gibi çıksada mor olan kısımlar;tekrar üzerine basarak söylüyorum ki Wilton'un mor rengi süper.Tam mor gibi işte.Maviyle-kırmızı karışımından da denemişliğim olduğu üzere asla o morlardan değil efendim.Sade pandispanyaların alt katı oluşturan kısmı 28 cm.yuvarlak;üst katı 24 cm.yuvarlakdı.Yine enfes Amerikan pudingimi bu kez 3 ölçüden yaptım.Gerisi görüldüğü gibi....

Onların pastasını yapmak keyif verdi bana.

Belki yakın bir zamanda çocuklarına da pasta yaparken bulurum kendimi....

Gülen yüzleri hiç solmasın....

6.09.2007

TATİLDE...

Dün hiç uyumadım.
30 kişilik bir nişan pastası artı bir 10 kişilik de "Canım Arkadaşım"pastası olunca bir gecede;zifiri karanlıklarla başlayan işim tan yeri ağarana kadar sürdü.N'apim.....

Zor muydu?Zordu...
Aksilik oldu mu?Oldu.
Pes ettim mi?Edecektim de etme lüksüm bile yokdu.İyi mi?

Son durum?
Sevmesem bir gün zahmeti çekilecek iş değil bu pasta işi.Mekanın olacak ki sere serpe yapacaksın.Öyle gece yarıları değil.Sabah"Bismillah"deyip dalıcan işe.Kimse gücünü üzmeyecek.Rahatlıkla,gerilmeden...Mümkün mü?Bu şartlarda hele bir de bu ülkede?Hele bir de benim küçük ilçemde?Asla değil:(Ama biz de bulaştık bir kere....

Bu arada nişan pastası 2 katdı.1.5 saatlik yola gideceğinden montelemedim ve 2 ayrı pasta olarak hazırladım.Dolayısıyla 2 katlı halin resmi yok ben de.Bu yüzden nişan pastası detaylarını sonra anlatırım...

Bugünkü konumuzun ana fikri elbette ki 4 saat uykuyla etrafta Zombi gibi dolanan ben değilim.Hatta c.tesi-pazar bütünlemelerine girmek zorunda kalan o tembel kadın da değil konumuz.Sonra aksiliklerin hayatı zorlaştırmasından değil onlar karşısında asil durmaya müsait nasıl durulmalı varsayımları üzerine de konuşmayacağız.Hele hele bu halde asla felsefe yapacak takatim yok;))Mazur görünüz...

Efendim konumuz şu:
Birbirlerinin evlilik yıldönümü,doğum günü tarzında bilumum özel günlerini nezaketle hatırlayan iş arkadaşları kimdir?Nasıldırlar?Ne yer ne içerler?-şeklinde bağlamayacağım konuyu-;)).Hani var ya Beyaz Ev Pastam.İşte o evin sahibi genç hanım(yani Emine),bu kez evi kendisine hediye eden arkadaşına (yani Dilek'e) böyle bir konsepti uygun gördü.Gördü diyorum Dilek şöyle güzel bir tatil yapamamaktan hayıflanır dururmuş.Aldık onu tek başına gönderdik tatile.Hiç ellemeyin kızı.Onun doğum günü.Bırakın dinlensin tatilde;))Dalgaların sesini dinliyor birtek...Baksanıza...

HAMİŞ:
Bir soru:2 resim arasında fark var mı?

2.09.2007

MELEKLER....

1 Eylül.
Öğle vakitleri 4 melek geldi bizim eve...
Anne,baba ve 2 çocuklu bir melek ailesi.Dedim ki:"Hayrolsun
Hayırmış elbet.
Bir adet 1,bir adet 0 getirmişler bize.
10.yılımız diye...Ben melekleri çok severim.Hem de çokkk.
Çocuklarım benim için melek elbet.Hem kimin çocuğu kendine öyle değil ki?Derler ki:"Bir kadın her doğumunda günahlarından arınırmış"Ve yine derler ki:"İnsan evlendiği gün de günahsız,sil baştan olurmuş.."
Tüm bu fikirler etrafında döndüm durdum. Ama elde ne varsalarla ve meleklerin işleri yola koyan o yumuşaklığıyla oluverdi pastamız.Evde ki diğer 3 melek son ana kadar 10 yaşına giren minik bir kızın pastası tatlı yalanına inansalar da en sonunda"Bunu size yaptım.Hepimize!!!"deyince 4 melek sarmaş dolaş olduk mutfağın ortasında...Belime kadar uzanabilen 2 küçük kafa aşağıdan yukarıya öyle mutlu baktı ki....

Sonra hepimiz evimizin balkonundan uzaklara baktık epey...Meleklerde bizimle...

HAMİŞ:Lorraıne'e yine sonsuz teşekkürler....

1.09.2007

ETKİNLİK,EVLİLİK vs.vs....

ImageChef.com - Create custom images
Ne telaşlı vakitlerdi öyle.Sevda'nın önderliğinde ki etkinliğe yürekten inanıp hiç düşünmeden katılmıştım.Sonra epey bir bekleme süresi olduğundan açıkcası bana kendinden birşeyler gönderecek kişinin bu kadar elini çabuk tutacağını kestiremedim.Gönderimlerin başladığı ilk günlerde işe geldiğimde paketimi gördüm.Çok şaşırdım.

Bir etkinliktesiniz ama siz kime hediye göndereceğinizi biliyorsunuz sanki sizi unuttular gibi bir ruh haliyle dolanıyorsunuz etrafta.Bu ilginç ruh hali bana genelde olur hep.

Düğünümde de davetiyeleri dağıtmış olmamıza rağmen sanki herkes unutuverecekmiş gibime geldi bundan tam 10 yıl önce ve bugün;)Bu arada konuyu nasıl buraya getirdim anlaşılacak dava değil ama efendim ben ve eşim 10 yıl önce bugün evlendik.Hatta dün gece kına gecemizdi.Ve hiç unutmayacağım bir başka dipnot.

Kuafördeyken flaş haberlerle öğrendiğimiz Lady Diana'nın ölüm haberi.Bir döneme zerafeti,sadeliği,asil duruşu,o taramaya çalıştığım ve azıcık kıyısından geçirebildiğim doğal saç modeli ile hemen hemen her kadının ucundan kıyısından benzemeye çalıştığı kadın.Öldüğü haberini aldığımızda ben hemen canlı yayınlanan düğününden arabadan inişini,yüksek merdivenleri çıkarken kendinden metrelerce geriden onu takip eden gelinliğinin kuyruğu geldi gözümün önüne.Neyse bu da ayrı bir post konusu olcak kadar derin mevzu...

Efendim bana hediye gönderen zarif hanım Yeşim'di.
Mavi puantiyeli paketi açtığımda bir kitap,altın yaldızlı mumluklar,el yazısı bir kart.Ve daha bitmedi.Bakels'ın sebzeli ekmek karışımı.Şaşkınlığım bitecek gibi değildi.Mum çok severim.Kitaba bayılırım.Hamur karıştırmaya biterim.El yazısına çok hürmet ederim;))Şaşkınlığımı üzerimden atar atmaz şu
manzaraya imza attım....Ve şöyle de nezaketledilimledim.Çok beğendik biz bu ekmek karışımını.Hatta yarım ölçüsü duruyor evde ilk fırsatta onu da pişirmek niyetim.Birçok arkadaşım da tattı bu lezzetten.Annem tarhana karışımına benziyor bu ekmek diye ilginç bir benzetme yaptı ama doğruydu.Detaylı ekmek tarifimi diğer ölçüyü pişrdiğimde veririm artık...Birgüne bu kadar haber yeter artar gibi...Benimle ekmeğini bile paylaşan bu hanıma ise ne desem bilmem ki....Teşekkür pek mi yavan kalır?

Bu arada ben de Müge'ye kendimce hediyelerimi gönderdim.Aldığım haberlere göre Müge pek sevinmiş bu işe...Ne güzel...