30.04.2007

AŞKIN 3 KİŞİLİK HALİ;)

Olur mu demeyin?Mutlu mesut,bir de 3 kişilik üstelik;)Ortada bir hanım bile olsa hatta;)
Ve bu küçük genç hanımın altı bezli ve emzikli olmasına rağmen...Yani bu kadar büyük bir aşk işte...Siz düşünün gerisini...
Tarif mi?
Akşama efendim;) Ve artık akşam oldu;)Söz verdiğim gibi buradayım ve tarife geçiyorum;)
10 kişilik bir pastaydı bu.İstanbul'dan yeni getirttiğim(Zerrin'ciğim sayesin de)kare kalıplarımın 15,5x15,5 olanını kullandım.Yani 2.boyunu.Bu ebatlarda ki kare bir kalıp aşağı yukarı 20 cm.yuvarlak bir kalıp gibi düşünülebilir.
PANDİSPANYA MALZEMELERİ:
*4 yumurta
*11,5 yemek kaşığı şeker(210 gr.kadar)
*11,5 yemek kaşığı un(160 gr.kadar)
*1 pk.kabartma tozu(Kg'lık kabartma tozu kullanıyorsanız 1 tatlı kaşığı silme)
*1 pk.vanilya(Vanilya özü kullanıyorsanız çay kaşığının ucuyla)
*1 yemek kaşığı kakao(13-15 gr kadar)
DOLGU KREMASI:
*2 su bardağı süt(Çok sıcak olacak)
*150 gr.toz şeker
*80 gr.un
*2 yumurta sarısı
*1 bütün yumurta
*1/2 pk.vanilya
*50 gr. kadar süt kreması kullandım
-----------------
-Sütümü kaynattım eğer hazır süt kullanacaksanız kaynatacak kadar ısıtıp ocağı kapatın derim.
-Ocağa konabilecek bir tencereye 2 yumurta sarısını,1 bütün yumurta ve vanilyayı ekleyerek bir tel çırpıcı yardımıyla iyice çırparak homojen bir karışım elde ettim.
-2 su bardağı sıcak sütten 1 kepçe aldım ve sicim gibi akıtarak yumurtalı karışıma çırpa çırpa ekledim.Daha sonra ununu ilave ederek topaklar dağılana kadar çırptım.
-Sütün tamamını yine sicim gibi akıtarak ve çırpmaya devam ederek yumurtalı karışıma kattım. -Ocağa aldığım karışımı çırpmaya hiç ara vermeden koyu bir muhallebi olana dek pişirdim.Ağzını kapatarak soğuttum.
-Soğuyan kremama bu kez süt kremamı ekledim iyice karıştırdım.
KROKAN İÇİN:
*1,5 su bardağı fındık içi
*1/2 su bardağı şeker
*1 çay kaşığı margarin
---------
-Kalın tabanlı bir tencereye şeker,margarin ve fındık içini koyarak kısık ateşte şekerler karamel rengi alana dek karıştıra karıştıra kavurdum.
-Silpat üzerine dökerek soğuttum.
-Daha sonra merdane ile üzerlerinden geçerek krokanları parçaladım.
AYRICA:
*Pastanın katlarını ıslatmak için 1 su bardağı sıcak suyun içinde eritilmiş 1 tatlı kaşığı granül kahve,1 tatlı kaşığı süt tozu,1 tatlı kaşığı şekerden oluşan karışım
*500gr.kadar beyaz şeker hamuru
*Kırmızı,yeşil,sarı,mavi,pembe şeker hamuru
PASTANIN OLUŞUMU:
-Pandispanyamı yapmak için önce şeker,yumurta ve vanilya özünü homojen bir kıvam alıp,karışımın hacmi 2 katına çıkana kadar çırptım.
-Un,kabartma tozu ve kakaoyu ayrı bir kapta eledim.Yumurtalı karışıma katıp tekrar çırptım.
-Yağlı kağıt serilmiş ve kenarları iyice sıkıştırılmış 15,5x15,5cm.kalıbıma kakaolu hamurumu dökerek önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 35-40 dk.pişirdim.(Pişen hamurdan emin olmak için bir kürdanı pastanın ortasından batırıdım.Kürdan temiz çıktığında fırından aldım.)
-Tel ızgara üzerine pandispanyamı ters çevirerek soğuttum ki pastam çökmesin.
-Dolgu kreması için,üstteki tarifi uyguladım.Çeyrek bardağa yakın kahveli karışımdan pandispanyamın ilk katını ıslatıp,üzerine bolca krema sürdüm.(Kremadan 4-5 yemek kaşığı ayırıp kalan kremanın yarısını ilk kata,diğer yarıyı da 2.kata sürdüm)
-Kremalanmış katların üzerine üstte tarifini verdiğim gibi yaptığım krokanları paylaştırdım.
-Pastanın en üst katını da yerleştirip üzerini kahveli karışımla ıslatıp,kremalamadan strechleyip buzdolabının alt rafına kaldırdım.
Bu arada renkli hamurlarımı hazırlamaya başladım.
Çimen yeşili için;yeşil+kahve gıda boyası
Kırmızı için;bolca kırmızı gıda boyası
Pembe için;kırmızı gıda boyasından beyaz hamura az az ilave ederek istediğim tonu yakalamaya çalıştım.
Mavi için;yine mavi gıda boyasını;
Sarı içinse,yine beyaz hamuruma sarı gıda boyasını kürdan ucuyla az az koyarak elde ettim.
Daha sonra pastamı dolaptan çıkardım.Kalan krema ile ince olmasına dikkat ederek pastanın her yanını kapladım.Beyaz şeker hamurunu elimle yoğurarak istediğim yumuşak kıvama getirdim.Nişastayı bir elek yardımıyla düz bir zemine(mutfak masasına)eledim.Hamuru kare formuna yakın olmasına dikkat ederek açmaya çalıştım.Pasta diski yardımıyla hamuru masanın üzerinden alarak pastamın üzerine koydum.Önce köşelerden başlayarak elimle,avucumun içiyle ütü yapar gibi pastama şeker hamurunu giydirdim.Kenar fazlalıklarını bir spatula yardımıyla keserek pastanın altına doğru ittim.
Çimen yeşili hamurumu 10 dk.kadar deep-freeze attım.
Kalpler için kalp kurabiye kalıbımı kullanarak kalınca açtığım hamurdan parçalar çıkardım.Elimle tüm kenarları düzelttim.Minik kalp bebeği hamurun üzerine kürdanla çizip kestim.
Minik çiçekleri mine kalıbımla keserek,pembe dudağı,kurdela ve emziği doğaçlama yaptım.Annenin eteğini minik bir parçayı kürdanla esneterek volanladım.Bebeğin altına üçgen formda kestiğim beyaz hamuru bez gibi bağlamaya çalıştım.
Pastanın üzerine bir fırça yardımıyla hafifce su sürdüm.Rende yardımıyla deep-freezeden çıkardığım hamuru(Kaskatı değil)pastanın üzerine rendeledim.Taşıyıcı platforma düşen hamurları pastanın bitişlerine gelişi güzel ittim ki çimenlik havası versin istedim.
Çimenlerin üzerine mineleri yerleştirdim.Anne,baba ve minik kızı kürdan yardımıyla pastaya sabitledim.
Harf kalıplarımla kestiğim mesajı platforma yapıştırdım;)
3 kişilik bir aşkı işte ben böyle tasarladım;)

27.04.2007

İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ;)

Gerçekten öyle oldu hani:)Tam içimden geldiği gibi gerçi daha çok şeyler vardı içimden gelen ama vakit dar ve son an pastası oluverince hani böyleyle gelsin geçsin dedim;)
Dün işten çıkmama bir yarım saat kala aldığım bu pasta için asla kıramayacağım biri rica edince hiç düşünmeden peki yaparım dedim.Eve yürüyerek gidiyorum ben işten ev tempolu 20-25 dakika çeker.Birçok şeyi yolda düşünür,pastalarıma bile ayrıntıları o yol boyu tasarlarım;)
Eve varır varmaz diğer siparişim akşamdan hazırdı zaten onu paketledim.Bu pasta için deep-freezeden pandispanya çıkardım.Hemen siparişi teslim ettim eve geldiğimde pastamın pandispanyası kremalanacak kıvama gelmişti bile;)

*22cm.yuvarlak sade klasik pandispanyamdan 12x12 bir kare çıkardım.3 kat olacak şekilde.
*Arası için Dr.Oetker Kakaolu Cream Ole'sini 2 su bardağı soğuk sütle çırpıp bir krema hazırladım.
*250 gr.beyaz şeker hamuruna az az mavi gıda boyası katarak istediğim mavi rengi elde ettim. Biraz sarı,kırmızı,yeşil,lacivert,beyaz şeker hamuru...
Pastayı oluştururken;
-Katların aralarını biraz soğuk sütle ısladım.Her bir kata kremanın yarısını koydum.Üzerine damla çikolata serptim.
-Son katı da kapatıp yine hafif sütle ıslattım çünkü şeker hamuru ile kaplayacağımdan ve pastayı dinlendiremeyeceğimden temkinliydim.İnce bir kat da pastanın dışını kalan kremadan kapladım.
-Şeker hamurunu mısır nişastası serpilmiş zeminde pastayı kaplayabilecek büyüklükte açtım.
-Pastaya mavi hamurumu giydirdim.
Sonrası başladım eve gelirken yol da düşündüklerimi yapmaya.Gerçi sade bir pasta istenmişti benden hani son dakika pastası diye ama ben rahat duramadım.Bir kere pastasını yaptığım kişi bir erkekdi maviyi o yüzden seçmiştim.Sonra onun renkli bir kişilik olmasını fırsat bilerek biraz da kızını da hesaba katarak böyle bir pasta çıktı ortaya;)
Şey düşündüm bahar olsun,rengarenk balonlar olsun onun çocuk ruhu gibi.Tertemiz bir hava da net duruşu için.Güneş çıksın temiz bulutlar arasından umutları gibi...Gerçi tüm pastasını yaptığım kişileri tanıma gibi bir lüksüm olmadığından elime geçen bu ender fırsatı gönlümce değerlendirmiş oldum;)
Hani iyi de olmuş;)Şimdi aradım da kendisini pek bir mutlu olmuş.Eşi de diyor ki çocuklar da pek sevdi bu arada.Hani bir taşla iki kuş vurmak böyle birşeydi herhalde...

25.04.2007

TEYZEEE PASTAYA DOKUNABİLİR MİYİMMM?

Elde ne varsa pastası diyelim bu pastaya;)Yani apansız yeğenlerinizin seslerini bahçede duyduğunuz da çarçabuk ortaya çıkıverecek kadar pratik bir pasta bu.Hani öyle ölçüsü,kaşığı da yok fazla.Biraz ondan biraz bundan işte.

Malzemeleri:
* 1 adet 2 katlı pastaban
*1/2 su bardağı soğuk süt
Dolgu kreması:
*Yarım paket Dr.Oetker Çikolatalı Cream-Ole
*1 su bardağı soğuk süt
*Küp doğranmış portakal şekerlemesi(Dilediğiniz kadar)
Üzeri için:
*1 pk.Dr.Oetker Muzlu Cream-Ole
*2 su bardağı soğuk süt
Üst süsleme için:
*Portakal şekerlemeleri,damla çikolata
----------------------------
-Pastabanın ilk katını çeyrek bardak sütle ıslıyoruz.Dolgu kremasını sütle çırpıp ara kata sürüyoruz.Üzerine dilediğimiz kadar portakal şekerlemesi döküyoruz.
-2.katı kapatıp,çeyrek bardak sütle ıslıyoruz yine ve üst kaplama için muzlu cream-ole'yi 2 su bardağı sütle çırpıp pastamızı kaplıyoruz.Portakal şekerlemesi ve damla çikolata ile de dilediğimizce süslüyoruz.

HAMİŞ:Aslında pastayı Figen yaptı.Kızkardeşim olur kendileri:)Ben tarif ettim o becerisini kattı.Kardeş dayanışması deyiverelim.Ama pastayı fotoğraflarken 4 erkeğin için de tek kız yani 4 böcek bir çiçek tarzı arz-ı endam eden minik kızımız Ayşen hiç rahat durmadı.Masanın kenarına ilişip''Dokunabilir miyimmm teyzeee??''deyip deyip durdu hep:)En sonunda hem dokundu hem de hapur hupur yediler.İyi oldu yani;)

23.04.2007

23 NİSAN...

Ülkemin ve tüm dünya çocuklarının bayramı kutlu olsun...

HAMİŞ:2007 Şenlik Afişi TRT'nin sayfasından alınmıştır:)

21.04.2007

BİR VARMIŞŞŞŞ.....BİR YOKMUUUUUŞŞŞ:)

Evvel zaman
içindeee,
kalbur saman içinde uzaklardaa çooook uzaklarda yaşayan bir kalp varmış.
Kendi güzel,ruhu güzel,
alımlı mı alımlı bu kalp pek bir çıtkırıldım pek de bir afilliymiş ama;)Hele bir kirpikleri varmış ki dillere destan hani az daha dursa göğe erecek cinsden.Ve birgün o kirpikler ok olmuş bir erkek kalbi yüreğinden vurmuş;)Kalplerin yürekleri olur mu demeyin masal bu ya olurmuş işte;)




Erkek kalp neye uğradığını şaşırmış birden.
Kalbinde ki oka rağmen bu güzel kirpiklerini nazlı nazlı deviren
kalbe sahip olabilmek için nelerimi vermezdim diye düşünmüş bir an.''Herşeyimi''diye içinde ki kalpden ses alınca koşmuş kadınına.Kadın onu bağrına basmış;)Hem de yine kirpiklerini devire devire...Aşk büyümüş.Aynı Kerem'in Aslı'sını sevdiği gibi sevmiş adam kadını;)Kadın da adamı...Mutluymuşlar.Hem de çok...

Gel zamaaaannn git zamannn,yine mutlu mesut günlerinden birin de kadın ve erkek bahara durmuş çiçeklerin arasındalarmış.Pembe,
eflatun,turuncu,sarı tüm mineler sanki onlar için açmış o gün.Bahar sanki taze çimen kokularını da onlar için yaymış etrafa.Ve sanki rüzgar da onlara eşlik ediyormuş daha bir çiçek,daha bir bahar kokusu olsun diye;)

Genç Kadın Yüreği demiş ki:-Farkında mısın?
-Neyin? demiş erkek şaşırarak:)
-Bugüne dair aşkıımmm....
-Yani bilmem ki?Birşey mi unuttum yoksa:(
-Hatırlamıyor musun gerçekten?
-:(((Hadi ama söyle artık...
-Peki peki dur dur bir saniye:)))Ardına bak o zaman;)
-:0!!!!!!!

NİCE YILLARA AŞKIMMM!!

HAMİŞ:Bu aşk ve şirinlik pastasını maalesef kendim için yapmadım arkadaşlar...Üzgünüm:)))

19.04.2007

GECE-GÜNDÜZ

Bu pastayı sevdim;)Yani yeni birşeyler ortaya çıkarabilmeyi sevdim galiba;)Her ne kadar esinlenerek ama illa da kendi hislerimi de ön planda tutarak yaptığım şu pasta işin de son diye birşey yok anladım arkadaşlar.Ufuk durumu yani.Herşey sizin elinizde:)Kendinize kattıklarınızla alakalı.Ne kadar çoksa hamurunuza ilaveleriniz bu bugün bir pasta,yarın bir şiir,ertesinde bir ahşapda ki gül olup önünüze çıkabiliyor.Bir o kadar da pencereniz oluyor ve tasarımın sonu bucağı olmaması da müthiş bir duygu elbet.
Beyaz Fırın'ın kitabını aldığım günden beri bu görünüme yakın bir pastaları var ona hep imrenek baktım ve en sonun da tüm tercihleri bana bırakılmış bu pasta da o üst süslemeyi biraz da olsa deneyebildim.Gerçi onların yaptıkları daha sadeydi hem de daha şık,sadece bir yarısı tabanca sosuyla kaplanmıştı.Benim böyle bir aletim olmadığından:(Ben de çikolata sosu döktüğüm bu pastanın yarısına kakao eledim.Baktım birşeyler eksik yarısına da hindistan cevizi serptim.Portakal şekerlemelerimi ve çubuk krakerlerimi benmari de erittiğim çikolataya batırmıştım zaten hani alternatif olur diye süslemede.Sonra birden şekerlemeler bu üstte ki şekliyle dizilince ortaya bence güneş gibi çıkıverdiler(Yengeç diyenler olduğundan şekerleme dizaynıma böyle bir açıklama ihtiyacı hissettim bir an;)Krakerlerimi de pastamın bitişine dizdim;)Gece ve gündüz pasta olduğuna ise yazımı oluştururken birden bire karar verdim;)
Pastayı nasıl mı yaptım?
Pandispanyamı 22cm'lik bir kalıbda her zaman ki tarifimle hazırlayıp pişirdim.Ara katlar için sade pastacı kremasını hazırladım.Katları yine soğuk şekersiz sütle ısladım ve ilk kata küp küp doğradığım portakal şekerlemelerimi,diğer katına ise damla çikolata serpiştirdim.Üstüne hazır çikolata sosu döktüm.Pastanın tam yarısını kaplayacak gibi silpat yerleştirip açıkta kalan kısma çay süzgeci yardımıyla kakao eledim.Portakal şekerlemelerini yerleştirdim.Silpatın altta kalan kısmına ise silpatı kaldırarak hindistan cevizi döktüm.İşte bu kadar;)

18.04.2007

PORTAKAL....ORADA KAL....

Hakikaten öyle yani....Portakal şekerlemesini yap,orada da kal,)bir yandan da kaseden tırtıkla durumları...

PORTAKAL ŞEKERLEMESİ için,
*4-5 portakal kabuğu
*2 su bardağı şeker
*Portakal kabuklarının üzerini örtecek kadar su
*1-2 damla limon suyu
---------------
-Portakalların kabuklarını soyalım ve içlerinde ki beyaz kısmı çıkartalım.Kabukları su dolu bir kapta bir gece bekletelim.(Bu arada fırsat buldukca suyunu da değiştirelim)
-Portakal kabuklarını 2-3 kez sıcak suda 5'er dakika kadar haşlayıp suyunu değiştirelim.
-İstediğimiz kalınlıkta dilimlediğimiz portakal kabuklarının,üzerini örtecek kadar su ve şeker ilavesiyle portakallar suyunu çekene kadar pişirelim.Bu arada kaynarken limon suyunu da ilave edelim.Ocaktan alalım.
-Portakal dilimlerini toz şekere bulayıp,kabukları birbirine değdirmeden mümkünse yağlı kağıt serilmiş bir tepsi içerisinde kurutalım.
-Bir cam kavanoz içerisinde de muhafaza edelim...

Hatta şekerlemeleri çikolataya batırıp yemişliğimiz de vardır ama fotoğraf aşamasını es geçelim artık;)
Tarifin orjinalini de görelim derseniz,işte burada.
Lütfen onların ışığı olalım,mum kadar bile olsak.....
Ve söylemeden geçemeyeceğim bir ihtiyaç haberi,lütfen destek verelim...Aynur'un duyarlılığıyla haberimin olduğu bu yazının detaylarını onun sayfasından inceleyebilirsiniz...

OKUL ADI:

Zübeydehanım Zihinsel Engelliler İlköğretim Okulu ve İş OkuluADRES:Eski kale yolu 10.Sokak Fevziçakmak İlköğretim Okulu Bahçesi VAN/Merkez

İRTİBAT TELEFONLARI:
0 432 217 08 07
İHTİYAÇ LİSTESİ:
Rakamlar, harfler şekillerle ilgili zeka geliştirici oyuncaklar,yapboz, 1. sınıf 4. sınıf arası basit hikaye kitapları

17.04.2007

GÜNE-BAKAN....

Yazmaya başladım;)
Benim de bir köşem var artık.....
....................................................................
Bu hoş haberi sayfamda eş dostla paylaşmamın üzerinden 10 saat 35 dakika geçmiş...Ben maalesef ancak yazabiliyorum...
Bugün çok şey oldu zaten.Ama hep güzel,komik,hoş,arada sıkıntılı şeyler;)Aslına bakarsanız dün geceden başladı güzel şeylerin habercisi bir hediye paketiyle hem de....İş yerime gelen bir paketten. Oooo biiiiirrr en şık,ooo birrrr en güzelll turuncu renge sahip,üstelik o biiiiir yanmaz o biiiiirrrr yapışmaz.O birrrrrr silpatttttt .Benimdi artık yaşasınnnnn.Ve böylece ben mutlu mesut yarına hazırdım;)Mı acaba???

Sabah 07 30:Dehşetle uyanış vücut saatiyle hem de,uyuyakalmışım çocuklar okula geç kalacak eyvahhh(Gece yarısından sonra pandispanya pişirmenin sonucu işte...Koşşş Hülyaaa koooşşş şimdi!!!)Ballı süt ve krem peynir sürülmüş ekmeklerini bir iki dişleyip,sütlerini içtiler,zeytine bile dokunmadılar...
08 00:Büyük oğlan servise,küçük oğlan evin çok yakınında ki okula yol aldı bile;)I am go to the kitchen;) bu arada...
12 15:Büyük oğlum yemeğe geldi....Hadi oğlum anneanneye in sen....Tüp bitiyor galiba,anneannen yemek hazırlasın sana...
12 25:Zırrrrrrr..
-Efendimmm
-Anneeee,ananemmm evde yok...
-:(((((Geliyorum bekle...
Oğlan yedirilip,gönderilir;)
12 30:Pasta hazır...
12 45:Zırrrrrrrrrrrrrrrrr
-Efendim;)
-Yazın çıkmış nette,bir bak bence;)
-Adresi ne?Hımmmmm.Peki bakarım...
13 30:Pasta teslim;)Ohhhh...Bu da bitti....
13 50:Mutfağı toparla,yemek yap(tüp bir bitmek bilmedi,bitip bitmeyeceğine karar veremedi hay Allahhhh),tekrar toparlama başlasınnn...Çamaşır makinasını çalıştır... (Anneme dedim, o çamaşırlarımı sererken ben bilmem kaçıncı telefona bakıyor olacağım işte)...
14 15:-Annne bennn geldiiiim...(Küçüğüm geldi okuldan)Yemeğini yerken anlıyorum:(
Bir problem var besbelli,anlatmıyor,öğretmeni aramalısın Hülya...Arıyorum duuuur.Öğretmen evde yok,arkadaşına gitmiş.Arkadaşın evini ara.Buldum neyse ki...
-Verme Hn(Merve ama benim oğlan öyle diyordu)Sorun var sanırım:(Bu sıralar huyu değişmiş:( Sonuç:Bana epey kızıyor,okula gitmeyecekmiş küçük beyimiz......Çocuklarrrrr....
14 30:İşe gitmek için hazırlan...Evden biraz erken çık,uğrayacağın yerler var.Ayyy ayy ayyy truffle kağıtlarını unutma,söz verdin,sözzz..
15 00:Bir iki mutfak,pasta muhabbeti,bir çay içimlik....Yorgunluk çöktü şimdi işte:(
15 55:İşe gellll.Aaaaa beklediğim koliyi bırakmış kurye....Yupppiiiii.Çok merak ettim ama açamam şimdi,telefonlar susmuyor:(Teşekkür etmem gerek Aynur'a:)Ama ne zaman....
16 30:Köşe yazısı tebrikleri al...Ayşe Arman havalarında tebrikleri kabul eyle.....Arada bir şımarrrr:)
18 30:Yemek ye:)Annem gözleme yapmış evdekilere,bana da sarmış sarmalamış işe göndermiş...Ohhhh sıcacıktı bir de:)Anneyi ara,oğlanla konuş,ödevleri tembih et...Küçük tlf'a gelmez,anneye şükran de;) Tlf'nu kapa....
20 00:Sayfaya birşeyler yükle bu en çok dinlediğin şarkı olabilir:)Sağa tıklayın kızlarrr diye belirt...Dinli-Yorumun altında ki manzaraya,evet evet işte oraya:)Hıııhhh tamam oldu.Loading birazcıkkk...Hizmette sınır yokkkk....Müzikli tarla gezmesi.İyi fikir ama....
20 30-22 00:Kamelyalı Kadın bitti....Beğendim....Hatta kadını bile gördüm desem:)O derece yine...
Şu saatlerde yırtık bir tendon hikayesi telefonu:(bozulan moral,alışık olunan sakatlık,buz hikayeleri:(Ağrı kesici aldın mı tembihi.....

Hülya'ya gardını al demeli;)Yarın da bir öncekini aratmaz bir gün besbelli;)))




16.04.2007

AŞK ASLA 3 HARFLİ BİR KELİME DEĞİL....

O bana gelmeden haberi gelmişti zaten;)
Aşıkmış...Yüreği pır pırmış ne vakitten beri...Ha bir de ayakları yerden kesikmiş,uçuyormuş adeta;)Gülümsedim.... Ne güzel dedim,aşık bir yürek....

En sonunda kendisi de geldi bana.Karamık gözlü birşey,bıcır bıcır.Gerçekten aşktan mı böyle yoksa normal hali midir bu pek bilemedim ama kıpır kıpırdı.Gözleri ışıl ışıl ve beni 5 dk.öncesine kadar tanımazken şimdi aşkına dair pek çok şeyi hissettirebilecek kadar da sıcacıktı,doğaldı.Aslında ne istediğini çok bilmeden bir milyar duyguyu da üzerinde barındıran birşeyler istediğini anlamıştım artık 2 -3 model değişikliğinden sonra;)Genç kızımız,esas oğlanın beyazı çok sevdiğini söylemişti ve geri dönülmez net bir şeydi.Pastamızı her ne model de olursa olsun bir kere beyaz olacağı peşin peşin belliydi artık;)
Hediye paketi olsun dedi evvela,tek bir fiyonk.Kırmızı olsun dedi kurdelası.Ben fikrimi söyledim burada,kırmızı olmasın dedim sukunetle kabul etti.Sen nasıl istersen öyle yap dedi.Şaşırdım.Aşkını tertemiz,benim ellerime teslim etmişdi adeta.Çok ezildim.

İşini,vaktini ayarlamaya çalışırken aşık kızımız;esas oğlanın doğum günü bir gün geç kutlandı ama pastayı sözleştiğimiz saatte götürmek için evden çıkmaya çalışırken o iki kez aramıştı bile beni;)Heyecan hadsafhadaydı yani...Pastanın paketini ona uzattım.Çok şıktı.Merhaba dedim.Sağol Hülya Abla dedi,sonra birşeyler daha dedi ama pek hatırlayamadım.Galiba ben de çok heyecanlanmıştım;)Esas oğlanın sevdiği rengin zıddını giymişdi ama pek de bir asildi karşımda.Karamık gözleri daha bir ortaya çıkmış,gür siyah saçlarını uzun bir gece gibi omuzlarından aşağı salmıştı...İmrendim;)

Pastayı benden alırken heyecandan dudaklarını ısırıyordu artık;)Gülümsedim,dünden beri de onu göremedim:(
HAMİŞ:Karamık,bizim buralarda böğürtlene deniyor...Böğürtlen göz yani;)

14.04.2007

ZENCEFİLLİ KURABİYE;)

Şu sıralar kurabiyelerden yana gitmekteyim;)Bir arkadaşımın fikir olsun diye verdiği bir kitapcıkda gördüğüm ve ne zamandır denemek istediğim bu tarifden yaptığımda elimde hiç beklemediğim kadar çok kurabiyelerim olmuştu;)Hem de 70 adet :)İnanılmaz bereketli yani...Üstelik orjinal tarifini azaltmış olmama rağmen:)Zencefilli Kurabiyeyi ilk kez denedim ve tadını,aromasını çok beğendim.Hatta oğlanlar bile tereddütsüz yediğinden ve beğendiklerinden çocuklar içinde lezzetli bir seçim olabileceğini düşünüyorum.Bir kere hamurunda zencefil,karanfil tozu,tarçın ve hatta bal var.Ağzınıza aldığınız tek yudumda bile tüm bu malzemelerin aromalarını alabiliyorsunuz;) İlk fırsatta bir kez daha denemek istediğim bu tarif de:

Kullanılacak Malzemeler
*1 pk.oda ısısında margarin
*420 gr.un(Margarinin yumuşaklığına göre artıp,azalabilir)
*1 pk.kabartma tozu
*1 çay kaşığı(silme)zencefil tozu
*1,5 çay kaşığı(silme)karanfil tozu
*1 çay kaşığı tarçın
*110 gr. pudra şekeri
*100gr.bal
Üstü için:Fındık
-----------------
-Pudra şekeri ve yağ mikserle çırpılır,krema kıvamına getirilir.
-Un,kabartma tozu,baharatlar ve bal eklenip yoğrulur.
-Hamur 2'ye bölünür.Herbir hamur 3 cm.çapında olacak şekilde yuvarlanır.Buzdolabının alt rafında 1 saat kadar dinlendirilir.
-1 saat sonra katılaşan hamurdan 1/2 cm.kalınlığında dilimler kesilir.Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir.
-Her bir dilimin ortasına fındıklar hafif bastırılarak konur.
-200 derece ısıtılmış fırında 13-15 dk.kızartmadan pişirilir.
-Veee onca kurabiye bir günde bitirilir;)

HAMİŞ:& Şayet kıtır kıtır kurabiyelerim olsun isterseniz pişme süresini 2-3 dk daha fırınınızın durumuna göre uzatabilirsiniz:)

11.04.2007

HEPSİNİ SANA GETİRDİK;)

Umarım beğenmişsindir;)

Çoook beğenmişsin öyle dedin;)
Sen beğendin ya biz daha bir sevindik,keyif aldık doğrusu.Bende ki de muzurluk hani.Tabakların her bir katına ikramlıkları yerleştir de hediye paketini öyle yap;)''Tabak da senin''dediğim de o şaşırmış ifadeni keşke fotoğraflayabilseydim;)Alt kattaki Muhallebili Kurabiyeler her zaman ki gibi Dilek'den yine;)Çünkü o bu tarif de master yapacak mertebeye erişti evelallah..Truffları da ben yaptım naçizane...Gerçi son anda farkettim kremamın birazını Hurmalı Kek'de kullandığımı dolayısıyla 140ml.kremam kalmıştı hemen orjinal truffle tarifimi elimde ki kremaya göre oranlayarak bu yeni tarifi oluşturdum kendimce ve şöyle yaptım;)

PORTAKAL ŞEKERLEMELİ TRUFFLE
Malzemeleri:
*140ml.süt kreması
*210 gr.Elit bitter kuvertur
*25 gr.portakal şekerlemesi
Üzerini kaplamak için:
*Kakao ve hindistan cevizi rendesi
-------------
-Çikolatayı mümkün olduğunca ince kıydım.
-Kremayı kalın tabanlı küçük bir tencere koyup,kaynamasına yakın ocağı kapattım.Üzerine kıyılmış çikolatayı ekledim ve krema ile çikolata iyice karışıp,pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırdım.
-Çikolatayı ılınana kadar ara ara karıştırtırmaya devam edip buzdolabının alt katına kaldırdım.
-Bir saat aralıklarla dolaptan çıkarıp karıştırıp tekrar dolaba kaldırdım.Kıvam olarak ele alınacak bir katılığa gelene kadar da bu işlemi tekrar ettim.
-Bir tatlı kaşığı yardımıyla aldığım çikolatayı avuçlarımda yuvarladım.Kakao ve hindistan cevizine bulayarak,servis edilene kadar dolapta beklettim...

HAMİŞ:& Bize Çikolata Kursunda,trufflerın ille de yusyuvarlak olmasına çalışmayın denmişti.Onların biraz eğrili büğrülü olması daha şık duruyormuş;)Bence de öyle....

& Bir de 3-5 truffledan sonra çikolata avucunuza sıvaşmaya başlayacaktır.Bu durum için trufflerı yuvarlamaya başlamadan evvel yanınız da bir tabak içinde pudra şekeri bulundurun,avuçlarınızı arada bir buna değdirin.Çok kolaylık olacaktır;)


MAHLEPLİ AYICIK KURABİYELER...

Bu kurabiyeler de oğlumun beslenmesinden;)Mahlep sayesinde ağızda dağılan çok gevrek kurabiyeler bunlar.Hele bir de ayıcıklı olmaları çocukları çok sevindirdi;)
Mahlepli Kurabiye diye arama yaptığımda birsürü tarifle karşılaştım ama nedense çoğunun tarifinde tuzlu bir kurabiye için çok fazla şeker vardı.Ben de istediğim lezzete yakın bir tarif olarak Tarçın'ın Mahlepli kurabiye tarifini yapmaya karar verdim.Çok memnun kaldım.Sadece bir dahakine tuz miktarını 1 tatlı kaşığına çıkarmayı düşünüyorum o kadar.Onun dışında çok güzel kurabiyelerim oldu,hem de beni hiç yormadan...

Malzemeleri:
*200 gr.oda ısısında margarin
*1 çay bardağı sıvıyağ
*1 çay bardağı yoğurt
*1 tatlı kaşığı mahlep
*1 çay kaşığı tuz(1 tatlı kaşığı da kullanılabir)
*1 çay kaşığı şeker
*1 pk.kabartma tozu
*Aldığınca un
Üzeri için:
*1 yumurtanın sarısı
*susam,çörekoto
-----------
-Bir kabın içerisinde un ve kabartma tozu hariç tüm malzeme karıştırılır.
-En son un ve kabartma tozu da eklenir.Çok katı olmayan bir hamur elde edilene kadar yoğurulur.
-Hamur 3-4 mm.kalınlığında açılıp,kurabiye kalıplarıyla istenilen şekilde kesilir.
-Üzerlerine yumurta sarısı sürülüp,susam ve çörekotu serpilir.175 derec ısıtılmış fırında 15-20dk.pişirilir.

8.04.2007

SEVİMLİ SURATLAR;)

Bu kurabiyelerin (ne diyorduk adına Nihan'cığım?Arap Bacı mı?;)tarifini bir gazeteden kesmişim.Hatta not almamış direkt resmini yapıştırmışım ki hani düzgün anlatamam diye endişem olmuş sanki;)Yalnız tarifi ben yaptığım şekilde vermek istiyorum çünkü en iyi sonucu lezzet ve kıvam olarak da bu son yaptıklarım da aldım.Cedric'in beslenmesinde yani;)

*250gr.oda ısısında margarin
*180 gr toz şeker(10 yemek kaşığı )
*2 yumurta
*500gr.un
*1 çay kaşığı kabartma tozu
*1/2 çay kaşığı karbonat
*1 çay kaşığı ucuyla vanilya özü(veya 2 çay kaşığı vanilya)
*2 yemek kaşığı kakao
----------------------
-Un,kabartma tozu ve karbonatı karıştırın,eleyin.
-Margarin ve şekeri mikserle çırpın.Yumurtaları va vanilyayı ekleyip çırpmaya devam edin.
-Unlu karşımı da ekleyip,meşhur! kulak memesi kıvamında bir hamur elde edin.Hamuru 2 eşit parçaya bölün.
-Hamurun bir parçasına kakaoyu ekleyip yoğurun.
-Her iki hamuru da 3 mm.kadar açıp,su bardağı ağzı ile yuvarlak şekiller kesin.(Her iki hamurdan da yumruğunuzun yarısı kadar hamurların kalması süslemeler için yeterli olacaktır)
-Unlanmış tepsiye yuvarlakları dizin artan hamurlarla değişimli olarak,göz,ağız,burun yapın.
-Saçlar içinse sarmısak ezme aletinden geçirdiğiniz ip şeklinde ki hamurlarla çalışın.
-175 derece ısıtılmış fırında kurabiyelerinizi kızartmadan pişirin.(Fırının turbo ayarında 150 derece de 18 dk.istediğim kıvamdaydılar)Tepsiyi fırından alıp soğumaya bırakın.

HURMALI KEK

Ne vakittir(Ramazan'dan beri)dolabımın en ücra köşesinde sıkı sıkı saklanmış biraz hurmam vardı.Kimse yemedi,öylece kaldı işte.Bir ara onlarla hurmalı kurabiye denemek istedim ama bir türlü fırsat olmadı ve en nihayetinde bu kek çıktı ortaya.Kekin orjinal tarifi Beyaz Mutfak kitabında sayfa 134'de;)
Yalnız kekin bir oluşum aşaması var ki;ne desem,ne etsem de sizlere anlatabilsem.)Hani derler ya bunun başına gelen,pişmiş tavuğun başına gelmemiştir ah ah ahhh,tüh tüh tühhh diye dövünürler bir de,işte bu üstte görülen kekcik de o durumlardan geçti de bir de alnının akıyla insan içine bile çıkmışlığı oldu hani.Yani bu kadar da kahramanız işte;)

Apansız bir kek yapma girişimi yüzünden yumurtalar bile bir,iki saat öncesinden dolaptan çıkmadı,çıkamadı.Hadi o neysede yumurtalar dolaptan son anda çıkıp kek için çırpıldı etti falan ama bu kez de kek fırına verilip etraf temizlenirken ne görülsün,un kabının ardına saklanmış 1 adet yumurta:(O bile doğru dürüst olması gereken yere yerleştirilememişken,bu vakitten sonra gözler yuvalarından fırlasa n'olacak sanki diye de söylenildi duruldu kendi kendime;)Neyse dedik var bunda da bir hayır;)Asıl önemlisi akşamdan 250gr.doğranmış hurmanın ıslatılması gerekiyordu tabii değil akşamdan hurma ıslamak,yumurtayı bile zor çıkarmişken dolaptan,hurma 50 gr.eksik,bir de üstüne üstlük 3 yumurtadan birini unutmuşken;sonra esmer şekerim de yokken sos için ama bunu da hallederiz dedim içimden.Halloldu da;)yine de onca olmaza rağmen çok güzel bir kek oldu.Yani gerçek söylüyorum.Şöyle yumuşacık bir kek düşünün,içi ıslak ıslak,üzerin de ki sosdan ötürü hafif bir krema kokusu da gelsin damağınızdan beyninizin en ücra köşelerine ve siz bir,iki minicik yudumla yetinin;insanın isyan edesi geliyor ama yok elde çare...Hurma kalmadı evde....

HURMALI KEK(Kendi yaptığım şekliyle)
Kek Hamuru için:
*200gr.doğranmış hurma
*250ml.kaynamış su
*115gr.margarin
*1 su bardağı toz şeker
*2 adet yumurta
*1 çay kaşığı vanilya
*2 su bardağı un
*1/2 tatlı kaşığı tarçın
*1 çay kaşığı karbonat
Sos malzemeleri:
*1 kahve fincanı+1 yemek kaşığı toz şeker
*60ml.süt kreması
*50gr.margarin
-----------------
-Şeker,krema ve margarini 3 dakika kaynatarak sos yapın.
-Hurmaların çekirdeklerini çıkarıp küçük küçük doğrayın ve üzerine kaynar suyu dökün.
-Bir kaba margarin,şeker ve vanilyayı alıp çırpın,içine teker teker yumurtaları ilave ederek çırpmaya devam edin.
-Un,tarçın ve karbonatı eleyin. Yumurtalı karışıma ilave edin(Çok katı bir hamur oluyor,endişe etmeyin)
-Hurmaları suyu ile ilave edin,1 dakika karıştırın.
-180 derecede ısıtılmış fırında,20 cm.lik kalıba dökülmüş keki 1 saat kadar pişirin.
-Keki fırından alıp,üzerine sıcak sosu dökün,fırının ısısını 80 dereceye düşürüp kekin sosu emmesi için 5 dakika daha pişirin.Fırından çıkarıp soğumaya bırakın...

HAMİŞ:
-Kekin orjinalinde,250gr.doğranmış hurmaya,300ml.kaynamış su var.Ve akşamdan ıslatıyorsunuz.
-Ben her ne kadar istemesem de 2 yumurtalı yaptığım bu kekin orjinali 3 yumurtalı;)
-Sos malzemelerin de ki şeker kahverengi şeker olmalıydı ama ben beyaz şekerle yaptım.Yalnız sosumun üzerinde ince bir plaka oluştu ama rahatsız edici değildi.Ben bu durumu esmer şeker kullanmayışıma bağladım...
-Ve onca badireye rağmen yine de süper bir kek oldu.Tavsiye ederim;)

7.04.2007

BİR OYUN DAHA...

Tuba bir oyun başlatmış ve 3 günle de cevap verme süresini kısıtlamış;)İzin günü falan demedim sabah ilk iş bunu yanıtlamak için oturdum bilgisayarın başına.Hem de ardımda bana sürekli:''Hadi anne GTA oyniycaaazzz.Haadiii''diyen 2 oğluş ve ''E hadi ama mail atmam lazım,acele eder misin?''sözünü sık sık tekrarlayan bir eş olunca düşünün artık ben de ki oyun oynama azmini.Asla oynamadan bırakmam;)))Sağol Tuba'cığım....Ama ekstadan ben de seni bu oyuna davet ediyorum....Ne dersin...

OYUNUN ADI: 3X3

Kurallar: 3 tane yemek tarifi verip, her birini 3 yemek bloguna ithaf edip, su 3x3 soruyu soruyorsunuz:

1.1. Daha once yasadiginiz 3 sehir?
Batman,Ayvalık,Trabzon... vs.vs....

1.2.Tatil icin gittiginiz, gordugunuz ve onermek istediginiz 3 yer?Çanakkale'nin bir ilçesi olan Bayramiç'te yer alan saklı bir cennet gibi bir yer Ayazma.Her yıl mitolojiye de gönderme yapan güzellik yarışması ve birçok aktivitenin yapıldığı vakte denk gelirseniz kalabalıktan pek bir umduğunuzu bulamasanız da,yemyeşil ağaçların ve buz gibi suların çağıl çağıl aktığı bu yere en azından bir kere uğramanızı şiddetle tavsiye ederim...
Cunda Adası...(Ayvalık)
Mersin (Cennet-Cehennem mağaraları)

1.3. Yasamak istediginiz (görmediginiz de olur) 3 sehir?
Cunda Adası(Taş bir ev)
Mersin'de(Portakal Ağaçlarının arasında bir ev)
Trabzon yaylalarında öylesine bir ev...

2.1. Su anda ki mesleginiz nedir?
Özel sektörde,günde 1500:) kişiye dert anlatan,kayıtlarda İletişim ve Bilgi Sistemleri yazan bir işim var...

2.2. Dunyaya yeniden gelseydiniz, hangi meslegi yapmak isterdiniz?
Tiyatrocu olmayı isterdim..

2.3. "Kesinlikle ben yapamazdim" dediginiz meslek nedir?
Hemşirelik...

3.1. Yasam felsefenizi olusturan sozlerden biri?
Birlikte şarkı söyleyin,dans edin,neşelenin ama birbirinizi yalnız da bırakın.Aynı ezgi için titreşseler bile,bir udun telleri bile yalnızdır.
Kahil GİBRAN


3.2. Bir kitapdan alinma, cok sevdiginiz bir cumle veya paragraf veya bolum?
... Birbirinizi sevin,ama aşkı bir sözleşmeye çevirmeyin. Bırakın aşk,daha ziyade ruhlarınızın sahilleri arasında devinen bir umman olsun. Birbirinizin kasesini doldurun,fakat aynı kaseden içmeyin. Birbirinize ekmeğinizden verin,fakat aynı somundan yemeyin.
....Hiç kuşkusuz tuzda garip kutsal bir şey var. Hem gözyaşlarımızda var hem de denizde. Kahil GİBRAN

3.3. Cok sevdiginiz bir siirin bir parcasi?
Bu şiiri ilk kez Cihan Ünal'ın şiir kasetinde dinlemiştim lise sonlarda falandım galiba.Ömrümde okuduğum,dinlediğim ve beni bu kadar etkileyen ve bir de bir sevgiliye yazılmış gibi tesirli ama bir ağaca yazılacak kadar da yürekten bir başka şiir olamaz diyorum.Her okuduğumda ağlarım..Olur da bir gün Cihan Ünal'ın Nerdesin adlı şiir kasetine ulaşırsanız lütfen bu şiiri bir de benim için dinleyin derim...

Telli Kavak
Bir telli kavak büyürdü,
Daday'ın Çiydere köyünde usuldan usuldan.
Yerin karanlığından azad olmus,
Aydınlık sular yürürdü ayaklarının ucundan.
Kendi halindeydi telli kavak.
Geceleri gökyüzüne bakarak,
Samanyolunu düşünürdü yaprak yaprak.
Başka sey de dilemezdi.
En uzak rüzgarlara kaptırmıştı başını;
Ona konmayan kuşa kuş,
Ona değmeyen rüzgara rüzgar da denmezdi.
(Devamı...)

Şeker Hamurlu(Bir Genç Kız Yetişiyor)Pasta
İthaf olunur:
Selservis'in Selda'sı
Nihan'ın Mutfağı'nın Nihan'ına
Pasta Cafe'nin Özlem'ine....





Çikolata Soslu Havuçlu Cevizli Kek
İthaf olunur:
Pembeli'nin Mutfağı'ndan Pembeli'ye,
Pişirelim'den Özlem'e,
Pınar'ın Klubesinden Pınar'a,





Muhallebili Kurabiye
İthaf olunur:
Pastaland'dan Özlem Hn'a;
Zuhal Yalçın'ın Karnavalı'ndan Zuhal'e,
Yemek Şenliği'nden Hülya'ya

5.04.2007

MELEKLERDEN SELAM SÖYLEDİM SANA...

Almış olmalısın...Selamımı...

Biz iyiyiz emin ol.Hani iyiyiz desek anla işte nasıl olalım ki,alışmak vakit isteyen birşey.Öyle ha deyince olmuyor işte:(Kaldığımız yerden devam edilemiyor peşinsıra:(Alışmak bir kere nazlı birşey,acılı,sancılı birşey.Can yakan ama ayakta tutan,ağlatan,çıldırtan ama illa ki yaşatan;illa ki yaşatan bir şey.Ben alışmayı öğretmeye çalıştım sensizlikte kendime.İlkin bana ben bile ağır geldim,bırak alışmayı.Sonra pes etmedim,çırpındım.Yalpaladım,doğruldum;eğrildim ama eğilmedim.Bilmeliydim yaşamanın ardın sıra kalanlara oynadığı oyunun kurallarını, öğrenmeliydim... Öğrendim...
Şimdi alışmak,hele bir de yokluğuna alışmak denen illeti sevmeye mi başladım ne?Alışmayı değil de barışmayı denedim 35 imde kendimle çünkü baktım ki başka yolu yok.Başka yolu yok,yok,yok!Geç diye bir şey de yok be cancağızım.Sen erken gittin diye birşey de yok aslında.Vaktin hesabını bizim sorgulamamız da ne hadsizlikmiş öyle,bunu bildim.
Ve şimdi dedim ki,sen olsaydın çocuklar da olsun isterdin doğum günün de.Çocukları çağırdım.Sen üzülmemi de istemezdin elbet,üzüntümü gönderdim,direndi yine de gitmek istemedi işte,hüzün etime işlemiş gidişinle.... Koparıp atmak dediğin,canından can koparmakdan beter:(
Kara bir duman gibi kaplayan yokluğunu pembe meleklerin kanat çırpışıyla bir nebze dağıtmaktı derdim.O sırada olan oldu.Yeşile durmuş melekler çıkageldiler ekrularıyla:)Dediler ki,üzülmek yok.Yok dedim üzülmek yok.5 adet yıldız koydular gökten göğsümün yaralı yanına.Yaram iyileşmeye durdu birden.Sıkışmış odalarda nefessiz yüreğim doydu nefese sanki, daracık dünyam birden koskoca hanlar oldu iki gözüm,canımın içi,karındaşım.
Gökten 5 yıldız indirdim adına.
Ve boş durmadım bu arada;meleklerden selam söyledim sana...Hiç ağlamadım...

3.04.2007

CEDRIC BANA KÜSTÜ:(

Herşey gayet iyiydi başlarda.Cedrıc okuldan eve gelirken bir çanta kuklayı da beraberinde getirmiş(2 hafta önce cumartesi sabahı öğretmeni bize konuk olmuştu ve hikaye anlatma etkinliğine katılıp katılmayacağımı sormuş,ben de çok memnun olacağımı söylemiştim.Size birgün öncesinden kuklaları gönderirim evde bir ön çalışma yapabilirsiniz demişti vs.vs..)ve biz güle oynaya onlarla oynamaya başlamıştık.
Neyse ben önce kaplanımızı elime geçirdim;




Sonra Geyiğimizi;








Sonra Maymunumuzuuu fotoğrafladık.Çok güldük,pek eğlendik...Cedrıc bir de ayriyeten kuklaları çekmek isteyince ben kanepeye dizdim hepsini yok beğenmedi beyefendi:(İllaki kendi istediği şekilde olacakmış.Koydu herbirini yanyana.Hepsini bir seferde çek oğlum diyorum yok anlamıyor:(birden keçileşti!Hayır diyor tüm kanepeyi parça parça çekecekmiş.Uymadım artık çekti de istediği gibi.(Büyük oğlum olsa asla böyle yapmaz,bir vakit sonra uyar bana)Şu altta kuzu kuzu yatanlar geyiğimiz,zebramız,inek hanım ve maymunumuz;)Cedrıc'in karesi efendim...Herneyse....
Ben iş dönüşlerin de vakit buldukca kuklaları elime geçirip dersime çalışıyorum,işe gidişlerimde yol boyunca aklımdan da ha bre içimden konuşup,bir hikâye yazıyorum.(Erdim ya:)İş bu kadar ciddi yani;)
Cedrıc dedi ki birgün:''Anne arkadaşlarımın adını da söyle?Tamam mı?
-Tamam dedim.Elimde inek hanım varken;
-Mööööö.Eda Hn.oooo ne güzel!Saçınızın modelini değiştirmişsiniz.Pek yakışmış size.Möööö.
Cedrıc yerlerde yuvarlanıyor gülmekten;)
-Anne Chen'i de söyle hiç tacını takmıyoooo:((Tabiii o Chen demiyor o anda.Bu benim demem.Yoksa çok kızıyor artık küçük bey.Üstelik Chen Hn'a aldığımız hediyeyi üzerinde görememekten çok da rahatsız.Oysa kızımızın annesiyle konuştuğum da çok utandığından takmadığını ev de çok güzel bir köşeye tacı astığını söylüyor Chen'in,içimiz rahatlıyor)...Ben devam ediyorum.
-Möööö; .*** Hn.bakıyorum da hiç tacınızı takmıyorsunuz?Sevmediniz mi yoksa?Oysa size çok yakışacaktı mööööö;)(Cedrıc mutlu,ben mutlu çarşamba gününü bekliyoruz ve babamız da gelecek hikaye anlatma etkinliğine:)Daha da mutluyuz;)
Neyse çarşamba sabahı 09 gibi okuldaydık.Çocuklar serbest zamanda biraz oynadılar ve ben önüme konan masanın üzerinde ki minik pencerenin arkasına geçtim başladım kuklalarla hikayemi anlatmaya...Yalan söylemenin kötü bir davranış olduğunu anlatmaya çalışacağım masalda buna karar verdim...
Bir varmıııış bir yokmuşşşş.Aliş diye yaramaz mı yaramaz,şakacı mı şakacı bir çocuk varmış.Sürekli yalan söyler arkadaşlarını kandırır bu durumdan çok da mutlu olurmuş.(Hemen sınıfa soruyorum''Doğru mu yapıyor Aliş?''Hepsi bir ağızdan''-Haaayıııırrrr!!!!
Yine birgün arkadaşlarına birsürü yalanlar söyleyen Aliş yatağına elini,yüzünü yıkamadan yatmış.(Doğru mu yapıyor peki?Hepsi yine''Haaaayııııırrrrrr'')Uykuya dalıyor ve yemyeşil bir ormanda buluyor kendini.Aaaa bir de ne görsün uçan bir maymun.Hiç maymunlar uçar mı?(Haayıırrr)
Maymun diyor ki Aliş'e:-Niye bana öyle bakıyorsun.Şaşırdın mı?
Aliş:-Maymunlar uçmaz ki!
Maymun:-Ama sen arkadaşın Batuhan'a maymunlar uçar demiştin.Yalan söyledin.
Aliş çok utanıyor ve içinden arkadaşından özür diliyor maymun da eski haline dönüyor ve diğer hayvanları da etkinliğe katarak ,sınıfta ki tüm çocukların da isimlerini söylemeye dikkat ederek hikayeyi bitiriyorum.
Bu arada çocuklar da sıkılmaya başlıyor zaten...
Cedrıc de ağlamaya:(Ama nasıl bir ağlamak:(Yerde ki mindere kapanarak,hıçkıra hıçkıra.Biz eşimle şaşırıyoruz,şoktayız.Ben zaten bunca çabama rağmen oğlumun bu yaklaşımına asla bir anlam veremediğim gibi diyecek söz de bulamıyorum.Üstelik acaip de sinirleniyorum.O bize yüzünü bile dönmüyor,öğretmeni sorsa da niye ağladığına net bir yanıt alamıyoruz ve süngümüz düşük bir vaziyette eve dönüyoruz:(
Sonrası malum.13 30'da eve geldi ve konu aydınlandı.Suçum;Chen'e tacı niye taktığını kuklalar aracılığıyla sormamış olmam.Yani bütün suçum bu:(
Şimdi mi?
Çoktaaann barıştık ve unuttuk bile;)))






1.04.2007

SERAP HANIM İÇİN;)


Farkında olmadan çok ama çok beklettiğim Serap Hn'a sabrı ve anlayışı için ne desem az;)Söz verdiğim gibi sınav dönüşü hemen Çikolatalı Kek'in tarifine geçiyorum.
Epey bir zaman önce yayınladığım bu yoğun kakaolu kekin tarifi Anne Wıllan'ın Çikolatalı Tatlılar ve Pastalar kitabından yaptım.Adı Portakallı Çikolatalı Kek diye geçen bu tarifte ki portakal kısmını ben kekten çıkarıp sade bir kek yaptım.Elimde olan Portakal Sosuyla da kekimi servis ettim.Tarifi kendim yaptığım gibi veriyorum;)

ÇİKOLATALI KEK
Malzemeleri:
*3 yumurta
*200 gr.tozşeker(1 su bardağı)
*250 ml.su(4 kahve fincanı)
*125gr.un(4 kahve fincanı)
*5 ml.kabartma tozu(1 tatlı kaşığı)
*175 gr.tuzsuz tereyağ
*45 ml.kakao(3 çorba kaşığı)
*Çay kaşığının ucuyla tuz
Kalıbın yapıştırmaması için biraz sıvıyağ ve un, yağlı kağıt
----------------

-Öncelikle baton kalıbımızı veya 18-20 cm'lik bir kalıbın içini yağlayıp yağlı kağıt seriyoruz ve un serpiyoruz.Unun fazlalıklarını silkeliyoruz.
-Un,kakao,kabartma tozu ve tuzu bir kaseye eliyoruz.
-Mikserle çırparak tereyağını yumuşatıyoruz,1 su bardağı şekeri ekleyip iyice yumuşayana kadar 2-3 dakika daha çırpıyoruz.
-Yumurtaları tereyağlı karışıma tek tek ekleyerek her birini çırparak iyice yediriyoruz.(Kitabın notu:Eğer bu arada malzemeleriniz ayrışmaya başlarsa ,kabınızı sıcak su dolu bir kabın içinde hafif ısıtarak çırpmaya devam edin!!!)
-Un ve kakao karışımını da ekleyip tüm malzemeyi karıştırıp,kalıba döküyoruz.
-Keki önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında ortalama 50-60 dk.pişiriyoruz.Kek,kalıbının kenarlarını bırakıp,kürdan testiyle de temiz çıkınca fırından çıkarıyoruz.

-