Kimbilir nerede ve nasıl tanıştılar?Muhtemelen çöpçatma işlerini pek seven bir büyük onları birbirine uygun gördü.Ya da ne bileyim bir düğünde bir kez gördüler birbirlerini.Sevdalandılar..Gerisi çok uzun bir hikâye.....
Delikanlı kahverengi takım elbisesini giyiverdi....
Gelin hanım kara saçlarına ak duvağını....Kırmızı güller tutuşturdular eline,bahçeden koparılmış tazecik.Saçlarını ardına toplayıverdiler ama ne toplamak.Tek tek saç tellerini nezaketle taradılar ve ardına inci bir toka...
Yanyana geldiklerinde öyle mutluydular ki.Elele tutuşmanın ayıp kaçtığı o günlerin sevdası daha güzel yaşanamazdı.
İki kız çocukları oldu.Yer yurt edindiler Urumeli de...Ammavelakin dost-kardeş,vatan bildikleri yerlerden gidin dediler onlara birgün.Gitmezseniz bizim şartlarımız geçer ona göre diye de ürküttüler.Huzurları kaçtı.Adları prosedüre uyduruldu.Hummalı bir kimlik savaşıydı bu verilen.Çok düşündü kahverengi takım elbiseli genç adam.Gidip de dönmemek vardı.Sil baştan vardı.Yokluk,zorluk,çile,gurbet,hasret ama kalırlarsa da zulüm vardı.Küçük kızlarının bile fikrini aldı.Bulgar evsahibine sarılıp vedalaştılar ağlaşa ağlaşa...Halkların bir kini garezi yoktu ki,bu ardniyet de niye?Diye diye düştüler öz vatan yollarına arda kalan baba,ağabey,konu komşu olsa bile.Ve sil baştan başladılar hayatı dokumaya şehrimde.Onca yıl sonra sıfırdan.Çalışıp didinip gün gelip özvatanlarında bile horlanarak yer edinmeye çalıştılar....Üzüldüler.İçerlediler.Oralarda Türk diye,buralarda göçmen diye hırpalandılar ama durmadılar.Çok çalıştılar.Geldikleri yerler disiplin,çalışma azmiyle donatırdı insanı ta küçükten.Bu öğretiyi hayatlarında hep en önde bildiler...
Ve o 2 küçük kız büyüdü.Evlendi...
Büyüğü onların bu özel günlerini organize etti sevinçle,merakla....
Şu sıralar yılların kocaman kocaman sayılarla peşimden geldiği işlere imza atmakla meşgulken kanaviçe işli bir yastığın geçmişe nazire edişi yerli yerinde midir bilemedim açıkcası.Benden böyle bir detay istenmemişti.Ama yine de sırf içimden geldi diye bir yastık işledim onlara kırmızı saten başlıklı.
"Bir yastık da 30 yıl"
hesabı...
24 yorum:
merak ediyordum o "kahverengi takım elbise" nasıl olacak diye:)
çok cici olmuş
o gelinlik nasıl çıtı pıtı öyle
o kadar gelinlik modeli baktım o modeli görmedim valla
çıktısını mı alsam ne :)
ellerine sağlık..yine müthiş bir pasta olmuş
30.yılları kutlu olsun çiftimizin;)
Yahu Hülyam, muhteşemsin...
O yastık ne kadar hoş olmuş.
Gelinde damatda nefis..
ellerine sağlık.
Öpüyorum sımmsıkı kucaklıyorum
Ay bayıldım gelin ve damada. Helede o kanaviçeye :) Ellerine sağlık . 30 yıl aynı yastığa baş koyan çiftede mutluluklarının devamını dilerim.
Geliştikçe büyütüyor, büyüttükçe ilerletiyorsun işini Hülyacım. Saygıya değer insan :) Geri döndüm. Bana "hoşgeldin" de! :)))
hülyacım mütişsin yine o ne muhteşem bir emek ya anlatamam heleki kaneviçeli yastık tek kelime ile harika
göçmenlere gelince nede zor yaşam şartlarında neler neler görmüşler geçirmişler dimi bizde istanbulda otururken tanımıştım bulgaristan göçmenlerini anlatırladı hep neler neler yaşadıklarını türkiyeye gelip her şeye sıfırdan başlamak çok zor bir hayat ama onlar bütün çalışkanlıkları ile her zorluğun üstesinden gelmişler.
senin pastalarına bayılıyorum bu insan figürlerini nasıl yapıyorsun bana da anlatırmısın canım şeker hamurunda şu tylsse miydi neydi ondan kulanıyormusun nereden bulabilirim ben onu çok sordum dimi cevaplarsan sevinirim hoşçakal
Hülya, o kadar güzel anlatmışsın ki hikayeyi, ancak bu kadar güzel anlatılabilir di.Duygularını çok güzel ifade etmişsin. Anne ve babana da daha nice yıllar mutluluklar dilerim. Seni pek tanımıyorum ama eminim seninle gurur duyuyorlardır.
Bayıldım,bayıldım...Hele yastık bir harika....Benim babam da Selanikten göç etmiş..Annemde Almanya'dan....40 sene evlilikleri oldu ve malesef iki sene önce babamı kaybettik.Nerden nereye geldim,konuyu dağıttım kusura bakma...
HANDE'cik;ben sana bekle dememiş miydim?Bir gör önce benim gelin kızım ne giyecek,duvağı,saçı başı nasıl olacak?Bence sen yine de bir çıktı al.Kızın olursa bu modeli tavsiye edersin;
ZERRİN'im MİSSS'im;yastık fikri upuzun yazmadan konsepti nasıl ifade edebilirimin sonucunda çıktı.Eh fena da olmadı yani ilk kanaviçe işlemiş olmama rağmen;)
SELDA'cığım;ben de sana kocaman teşekkürler ediyorum;)
KAMİŞ'im;döndün demek;)Hem sayfama hem sayfana hoş geldin canım;)Müjdeli haberlerini okudum;)
MELEK'ciğim;güzel sözlerin için sağol.Çok naifsin...
Bu modellemede tyloce-c kullanmadım.Çünkü çok ince işçilik yani bir çiçek yaprağı gibi kırılganlığı çok olan bir modelleme değildi.Sana tavsiyem çiçek modellemelerinde tyloce-c kullanman olacaktır.Ben Coccolat'tan almıştım.Buralarda yok.Sanırım Denizli'de de bulamazsın.Ama Bakeshoplarda,Bursa Pastaland'da,Eye's Pasta Malz.internet sayfasında bu ürünü bulabilirsin.
Sevgilerimle...
AYŞEGÜL'cüğüm;öncelikle sayfama bıraktığın yorum için teşekkürler.Bu pasta annem ve babam için değildi maalesef:(Gerçi biz de göçmeniz ama dedem geldiğinde küçükmüş.O zorlukları çok yaşamışlar.Aynı köyde birbirlerine kız alıp vermemişler mesela.Sonra camilerini bile ayırmışlar.İnsanın insana zulmünü sevmiyorum ben.O yüzden bu pastanın da böyle bir hikâyesi oluştu.
Teşekkürler...Sevgiler...
SUZİ'ciğim;babanı buradan rahmetle anma fırsatımız oldu bak ne güzel.Dilerim bizi görüyordur ve ruhuna bu özel satırlar dua olarak ulaşıyordur.
Bu tür yastıklar kız çeyizinin olmazsa olmazı değil midir?Ama artık evliliklerin yastıkları bile hür;)
Sevgiyle canım...
Hülya'cığım pastalarına diyecek birşey bulamıyorum artık. O kadar güzeller ki.. Ama senin bu yazı yeteneğine de bayılıyorum her pastanın bir hikayesi var ve sen çok güzel anlatıyorsun.
MİSKETLİMONU'm;yaptığım her işe ruh katma çabasından başka birşey değil bu...Hem pastalarımı hem de yazılarımı beğenmenden çok onurlandım;)Sevgiler...
Öyle güzel anlatmışsınki yazında Hülya'cığım babamın yaşadıkları geldi aklıma.
Oda didinmiş çalışmış çalışmıştı..
Saygı ve özlemle andım gene kendisini yazınla beraber.
Pastan çok harika olmuş.Ne mutlu bu çifte beraberce gögüslenen 30 yıl.Dile kolay acı ve tatlısıyla geçen ama omuz omuza dayanışmayla.
Yazın beni çok etkiledi...
ARKADAŞIM TEKRAR TEŞEKKÜRLER ELLERİNE SAĞLIK PASTANIN DIŞ GÖRÜNÜŞÜ KADAR TADI DA HERZAMANKİ GİBİ HARİKAYDI. PASTANIN GÖRÜNMESİYLE EVDE YAŞANAN ŞENLİK HAVASINI TARİF EDEMEM YAŞAMAK LAZIM. ANNEMİN VE BABAMIN DUYGULANIP O GÜNLERİ ANLATMASI VE EN ÖNEMLİSİ 3 GÜN GEÇMİŞ GİBİ DEMELERİ. GELİBA EN GÜZEL SÖZ BUYDU İNŞALLAH HEPİMİZ EVLİLİKLERİMİZİN 30. YILINDA DAHA 3 GÜN GEÇMİŞ GİBİ DEME ŞANSINA ERİŞEBİLİRİZ VE HEP O İLK ÜÇ GÜN HAVASINDA GEÇER HEPİMİZİN EVLİLİKLERİ. HÜLYACIMIN ELLERİNE KOLLARINA SAĞLIK VE İYİ DİLEKTE BULUNAN HERKEZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. ALLAH HİÇBİRİMİZİ SEVDİKLERİMİZDEN AYIRMASIN İNŞALLAH. :)
SEVİM
Ay gönül dostum yaaaa..!
Sen ne kadar yüce gönüllü ne kadar tatlı bişeysin, son 4 yazına yazılmış bir yorum olarak kabul et bunu olurmu? Bir çocuğu sevindirmişsin, arkadaşını sevindirmişsin anneni babanı mutluluktan uçurmuşsun!!
Daha nolsun??
Seni çook tebrik ediyorum ve enerjine, performansına, zevkine (senden daha düzgün şeker hamurundan insan figürü yapan görmedim) çok hayran olduğumu bir kez daha bilmeni isterim. Canım.
benım topraklarımın yıldönumlerı kutlu olsun..pasta da sırın mı sırın:)
:)
gelinle damat muhteşem
yastık daha muhteşem
ayrıntıları kaçırmayan kadın
bu arada okul olayını tebrik etmicem sanma
ama güzel bir diplomalı pasta bekliyorum kadehler havada bu başarılar bu tempoda kolay elde edilmiyor kendi kutlamalarını askıya alma:)
Canım Hülyam, sen neler yapmışsın öyle, yakışıklı damadımız, zarif gelinimiz, bir de şeker hamurundan işlenmiş kanaviçe yastığımız, nasıl bir detay bu... Ellerine sağlık canım, hepsi çok şahane. Ne diyelim, bize de "nice 30 yıllara" demek düşer... Kocaman sevgiler
Canim Hulya'cigim,
Hep diyorum ya sen, bir sanatcisin, pastalari tek tek kanavice gibi isliyorsun, ellerine saglik.
30 yil ayni yastikda olam cifte daha nice uzun ve saglikli yillar diliyorum.
Seni ve guzel aileni opuyorum.
Sevgilerimi gonderiyorum ve iyi bir hafta diliyorum
ayyy nasil guzel anlatmissin ole canim ya :) pastada nefis herzamanki gibi 40 yil pastalarida olsun ins mutluluklari daim olsun bu arada sonunda fareleri denedim ne kadar becerdim mechul ama :)
nino
Hülya' cığım diyecek söz bulamıyorum. Gelin de damat da pek şirin oluşlar. Yine her zamanki gibi en ince detaylarına kadar herşey düşünülmüş tabii:)
Ağzına, gönlüne, eline sağlık .
sorma canim senin pastadan sonra benimkini begenmedi bicirik kardesim :D bende madem begenmedin hulyaya siparis verirsin diye tavir yaptim pehpehepeh :D o da veririm dedi iyi dedim gider canakkaleye alirsin pastayi hahahahahaha :D dinsizin hakkindan imansiz gelir dimi ama :D
slm canım....
yazın çok güzeldi...
duygulu yazmışsın...bende hissettim o duyguyu....
çok güzel olmuş gelin ve damat....
ellerine sağlık....
30. yılınız kutlu olsun....
DAİMA MUTFAK'ım;hayatın hangi evresinde çalışıp didinmek yok ki...Ama hayat kimimizin elinden hoyratça tutuyor.Pes etmemek lazım...Sevgiyle...
SEVİM'ciğim;ben de nasıl sabırsızlıkla bekledim onların tepkilerini biliyorsun.Bence de çok hoş bir sürpriz oldu onlar için.Daha nice güzel senelere inşallah.Sağlık,sıhhat ve huzurla...
MÜGE'ciğim;sağol canım...İyi insan olmaya gayret etmek daha anlamlı kılıyor herşeyi.Birçok kişinin de böyle düşündüğünden eminim.Yalnız gelin-damat annemle babam için değil arkadaşımın annesi ve babası içindi...Onun adına da sonsuz teşekkürler...
FİDAN'cığım;sağol canım...Onlar ve kendi adıma...
AYNUR'cuğum;çok güzel demişsin doğru demişsin de bu ben de kendini erteleme durumunu nasıl yok edeceğiz.Var mı bir bildiğin?;))
GÜLRİZ'cik;birgün seninde böyle pastaların olur inşallah.Ne diyeyim;)
AYBİKE'ciğim;canım evet bu iş bir sanat ama ben de bir yamağım.Alçakgönüllülük değil bu gerçekten...
Ben de seni ve sevgili aileni yürekten kucaklarım.Sevgiler...
NİNO'cuğum;sen de onca tempoya hiç boş durmuyorsun ama;)Baktım bile;)
ÖZLEM'ciğim;pastaların da canı var diyorum ben.Onlar da birşeyler demeye çalışıyorlar.Ben de dillendiriyorum;)
Teşekkürler...
NİNO'cuğum;ah bu kardeşler ahhhh.Çekişmeleri bile güzel;)
DİSAL'cığım;teşekkür ederim canım.Hepimizin 40 lı yılları olsun inşallah.Sağlık ve sıhhatle...
Selamlar.Ne güzel anlatmışsınız hikayenizi nice 30 yıllara.Ve biz de Makedonya'dan gelmişiz.Biz göçmen değiliz ki,anayurttan gönderilmişiz oralara Türklüğü,müslümanlığı yaymak için padişahlarca.Sonra da unutulmuşuz oralarda.Sırplarla,Bulgarlarla mücadele vermişiz tek başımıza.Sonra da Türksünüz diye istenmeyince gelmişiz buralara.Buradakiler de göçmensiniz demiş bize.Ana yurdumuza dönmüşüz bunca sıkıntıdan yokluktan sonra.Ben göçmen değilim özbeöz Türküm.Oralarda yüzyıllrca unutmamışız Türklüğümüzü,dilimizi,dinimizi.Yemenlerde savaşmışız vatan için.Neyse çok uzattım galiba.Sevgiyle kalın.Özlem.
ÖZLEM HN;bu anlamlı yorumunuz için ne kadar teşekkür etsem bilemedim.Evet biz anayurttan gönderilmişiz.Ama bu ayrımı kaç kişi yapabiliyor,kaç kişi biliyor?Yorumunuzdan çok etkilendim...İyi ki buraya geldiniz...Teşekkürler...
Yorum Gönder