Bloglar aleminde yeni bir oyun var şimdi;) Mimlenmek...Kendinizi anlatmanızı istiyorlar,diliniz döndüğünce,becerebildiğiniz kadar...Beni de San Diego'dan Tuba mimlemiş;)Pek sevindim.Mimlenmek önemsenmekmiş bir nevi...Oysa rajona göre mim belledim seni,kork benden gibi tehditvari birşeyler de içerir.Ya da ben öyle sanıyor mim kelimesini hep bu tarafından algılıyordum,ta birkaç güne kadar.Yani sözün özü bundan sonra biri size ''Seni mimledim,kendine dikkat et''falan derse sakın ola ki pabuç bırakmayın;)O beni çoook önemsiyor,pek de dikkate alıyor bakar mısınız diye diye içten içe kurulabilirsiniz.Benden demesi:D
Ben de boş durmadım bu arada kendi çapımda minicik bir araştırma yapıp ''Mim''ne demek araştırdım.TDK'na göre mim'in birkaç anlamı var.
mim (I) isim Arapça m³m
1 . Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı.
2 . eskimiş Biten bir yazının altına konulan işaret.
mim (II) isim, tiyatro Fransızca mime
1 . Eski Yunan ve Roma'da yaşamı, töreleri taklit amacı güden komedi türü.
2 . Bir oyuncunun herhangi bir davranış veya duyguyu yüz ve vücut hareketleriyle anlattığı komedi türü.
(mim koymak )Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
1 . unutulmaması için işaret koymak.
2 . önemli bularak üstünde ısrarla durmak: "Bu lafıma mim koy dedi Sabri Bey."- A. İlhan.
3 . Bu türü gerçekleştiren sanatçı.
Dünyanın en zoru ve en tarif edilemeyeni insandır.Ömrünüzün hiçbir evresi sizi tam ifade edemez.Bir sorun bakiimm kendinize dünkü sizle bugünkü siz arasında hiç fark yok mu?Ve ben eskiden şöyleydim diye başlayan cümleleriniz hiç olmadı mı mesela.Ama bu denli detaya takılmadan ve işin felsefesine pek de girmeden(Çünkü sıyırmak istemem;)içime doğru kısa bir yolculuk yapmaya şu saat itibariyle hazırım.Biliyorum ki,biraz daha gecikirsem Tuba beni asla affetmeyecek:)
*İnce telli ama küçücükken sapsarı sonraları kumrala dönmüş saçlarım vardır benim.İlkokula giderken çok koşmaktan,terlemekten saçlarım yapış yapış olur ama yapışık saçlar da kendi aralarında mutasyona uğrayarak şu an ki moda tabirle hacim kaybederek:) arkadaşlarımın alay konusu olurdu.Özellikle bir iki gıcık çocuk vardı sınıfta''Hülya'nın saçlarıııı Anıtkabir gibiiii''diye diye avaz avaz bağırırlardı.Anıtkabir'in cephesini gözünüzün önüne getirin ne demek istediğimi anlarsınız.Şu an da inanılmaz gülüyorum.Ne kadar masum bir alaymış;)
*Teferruatçıyım galiba.Evde çocuklarım istemeden okul malzemelerini stoklarım,oğlanların ve babalarının ruhu bile duymaz.Sadece ''O var mıııı?Bu nerede?''diye başlayan cümleler kurarlar genelde.Bazen bu durum beni çok gerer ve ben niye böyleyim ki diye kızarım kendime?Yine böyle bir sorgu da annemle karşıkarşıya geliverdim ilkokuldayım.23 Nisan sabahı.Bandodayım.Sabah giyindim ama o da ne?Miğferimin yan tarafında ki bayrak kopmuş.Ev de de uhu yok.Uhuyu geçtim yapıştıracak hiçbirşey yok.Nasıl ağlıyorum ama.Hemen annemin birşeyleri karıştırıp bayrağı miğfere yapıştırdığını hatırlarım.Beni gönül rahatlığıyla bayrama yolladığını bilirim.Yıllar sonra öğrendim ki,bayrağı yapıştıran sihirli iksir un ve su bulamacından başkası değilmiş:)Annemin o sorunları hemencecik hallediveren yanı şimdi bende.O gün beni öyle rahatlatmış olmalı ki o tavrı şu an ki duruşumun sebebini o güne bağlarım,çocuklarım da benim yaşadığım o çocukca sıkıntıyı yaşamasınlar diye çabalarım... Sanki uhu mu yok memlekette:)Olsun iş o değil işte...
*Hep girişken bir çocuktum.Bir arkadaşım hatıra defeterime''Azimli ve girgin oluşun...''diye başlayan yazı yazmıştı.O beni çok iyi anlatan 4 kelimedir;)Öyle yokluk,sıkıntı beni pek etkilemezdi.Ben yine bıcır bıcır,hareketli ve konuşkan olurdum.Aslında iflah olmaz bir melankolik yanım da yok değildir hani.Şimdi ki çocukların psikolojik bunalımlarını bu yüzden anlamakta zorlanabiliyorum bazen.Yani biz hiç mi bunalmadık.Terapimi kendi içimde hallederim;)
*Evleneceğim insan acaba hangi şehirde diye çok düşümüşümdür.Ama asla kendi şehrimi değil.Yani hep bir uzaklık vardı ruhumda.Eşim bana epey uzak bir yerden ve kesinlikle bir aşk evliliği bizimkisi.Kuşadası'nın da hayatımda ki önemi çok fazladır.
*Benim hayatım asla hazır düzen üzerine olmamalı diye düşünürdüm yetişip gelirken ve bu konuda epey de tartışmalarım omuştur arkadaşlarımla.Hakikaten hayat bana öyle de bir zemin hazırladı.İyi mi oldu?Çoğu kez evet...Ama bazen yorulduğum vakitlerde olmuyor değil.Özellikle haketmediğimi düşündüğüm insanların sonsuz rahatlıklar içerisindeki pervasız ve mutsuz hallerini görünce sinir oluyordum ama onu da yendim.Hiç sinir olmuyorum onlara ve kimin neyi,niçin ve nasıl hakettiğinin hesabını sormak bize düşmezmiş bunu 30'lu yaşlarımda öğrendim.
*Gerçekten iyi bir öğrenciyken ve deli gibi edebiyat öğretmeni olmak isterken 424 sözelle 17 yıl öncesi açıkta kalmış bir ÖSS mağduruyum:( Hiç aklımda olmayan bir işe giriştim bu yüzden ve hayatım çok değişti.Aslında pişman değilim ama Turizm-Otelcilik'i 1.likle bile bitirmiş olmama rağmen hayat sizi öyle bir savuruyor ki,elinizde hiç birşey gelmiyor:(Birçok şey boğazınıza diziliyor.Hala okulumdan gelecek okutmanlık kadrosu bekliyorum;)))Bana öyle demişti hocalarım:(Şimdi mi? İşletme son sınıftayım.
*Beni yoran insanlara nezaketen katlanırdım.Artık öyle değilim.Yarın ölüverecekmişim ve hala yapacak çok işim varmış gibi koşturuyorum.Buna 35 yaş sendromu diyelim olsun bitsin...
*İyi bir okurum.Okumayı yeni söktüğümde yolda gazete görünce etrafında dönüp okuduğumu bilirim.Hala da okurum.Kalemimin güçlü olduğunu söylerler ama ben ne vakit hayranlıkla okuduğum biriyle karşılaşsam ürker ve haddimi bilirim.Oysa lise arkadaşlarım hala benden bir kitap bekler;)
*Çocuklarıma sorarım.Ben nasıl bir anneyim oğlum diye.İyi derler.Yok öğle değil ben ne yapınca kızıyorsunuz deyince,ikisi de koro halinde ''Bağırıncaaaa''diye cevap veriyorlar.Kendimi düzeltmeye çalışıyorum.
*Vicdanlı ama fevri;adaletli ama sinirli;coşkulu ama melankolik;(Şimdi eşim diyor ki)ukalasın ama akıllı;evine düşkün ama kılı kırk yaran;dediklerin çıkar ama garanticisin de ondan;mantıklı ama karışan;girdiği ortama ayak uyduran ama acaip savunmaya geçen;kültürlü ve sürprizci.Sezen Aksu hastası...Biriymişim ben...
Ben de kendileri de uygun görürlerse efendim en başından beri yanımda olan AYNUR ve YELDA'yı;LİA'yı,yeni tanıştığım ZERRİN'i,KAMİŞ'i,SEDA'yi mimliyorum.Şayet mimlenmedilerse tabii ki;)))
14 yorum:
Hulya'cigim cooookk guzel, bayildim valla. Arkadaslarina katiliyorum, senin bir kitap yazman lazim. Asil kitabi yazmazsan sana kizacagim:)). Gercekten cok guzel yaziyorsun. Guzel bir kitap okuyormus gibi yazini zevkle okudum. Sevgilerle,
Merhaba bende Tubanin arkadasiyim.Yani sanal blog dostuyum.Tuba da gorunce dayanamdim okudum.Gercekten sabirla yazmissiniz bende keyifle okudum.Ama bn su maddeye takildim.Evlenecegim esimin hang sehirde olacagini:)aklimin inrilari hep turkiye ici dolanir durudu.NEreden bilridim elinn gavuru,gurbeti amerikadan bir es bulacagimi:))kusadasi deyince ay ne guzel dedim.Mutlu olmasak ask olmasa cekilmez ne buralar ne icbrisey:))allah askinizi daim etsin.
Sevgiler okyanus otesi Amerika Ohio'dan...
hülyacığım kıtalar arası ünün dağılıyor bende senin coşkulu anlatımını okudukça dağılıyorum cevapları okudukça anladım seni neden önemsediğimi sanal ortamda olsa insan uslüp arıyor iki satırda sen tam da sevdiğim insan tipisin gerçek duyguları yaşayan ve güzel adlandıran
yazma olayı helese o şahane bir gün bende senin gibi akıcı yazmayı çok isterim birde dil bilgisini çözmeyi mimlenmenin anlamını gecenin bir körü bulduğuna inanamıyorum zevkle sorularını bulunca cevaplicam ve tabiki kuziş uyuyunca akşam çok geç olmuştu şimdide kucağımda burayı talan ediyor (en yakın zamanda )ve tabiki çok teşekkür ederim
..............
hülyacığım oyun sayesinde seni de daha yakından tanıdık, canım beni mimlemişsin ama daha önce mimlenmiştim :) ama sende mimlemiş ol cevaplarımı okumak isteyen arkadaşları sayfamın azıcık alt kısmına bekliyorum cevaplarım orada.
ne demek uygun gormek, onemsedigin tesekkurler canim:) Hemen yaziyorum ben de...
Canım, bende Tuba'cıma ve diğer arkadaşlarıma gönülden katılıyorum.
Yazılarını okumaktan bende büyük bir keyif ve haz alıyorum..Hele o akıcılığı yokmu bir ömürsün sen...
Kendini çok güzel ifade etmişsin bence eksik bile..))
Kimin aklına gelirdi gecenin bi saati mim'in karşılığını aramak bulmak..Tek kelime ile ÖMÜR'sün sen canım..
Sevgilerimle..
Canım Hülyacığım, bayıldım kendini anlatım şekline.. :) Ne güzel daha ayrıntılı tanıştık. Bu mim olayını pek sevdim ben :)) Ben de mimlenmiştim daha önce... Aklına gelmiş olmak beni çoook mutlu etti .. İşte mimim :)
http://misss.blogcu.com/1814647/
kocaman sevgilerimi yolluyorum buradan oraya ...
Sevgili Hulya
Ben de ben de oyun syesinde oradan oraya atlayarak seni bulanlardanim, pekte bir memnunum. Hayat coskun, kendini anlatisin cok os. Ben seni sevdim, hep gelecegim. Gorusmek uzere.
Sevgili TUBA'cığım;kitabın konusu ne olsun?;)))
Sevgili GÜLENAY'cığım;uzak veya yakın gönül rahatlığını nerede yaşıyorsak işte orası doğru yerdir bana göre.Eminim ki siz de doğru yerdesiniz.Aşk,dil,din,ırk tanır mı hiç?Tanımaz!Asla!
Sevgili AYNUR'cuğum;yazılarımı beğeniyor olman ne güzel.Ben de yazar dururum madem;)
Kendini tanıtmanla ilgili sorular yok hayatım sadece içine bir yolculuk yap ve dilediğini yaz.Bana çok iyi geldi,terapi gibi;))
Sevgili SEDA'cığım;hemen okuyorum seni:)
Sevgili YELDA'cığım;çok merak ediyorum neler yazacaksın...
Sevgili DAMAK TADI'm;Karadeniz geliniyim ya ondan bana bu kadar iltifat ediyorsunuz,gözetiyorsunuz bu sanal alemde;))Şaka bir yana yazılarımda ki coşkuyu hissettirebiliyor olmak beni çok mutlu ediyor.Görün bak;karadeniz oğlu emin ellerde;))
Sevgili ZERRİN-MİSSS;okuyalım bakalım.Zerrin kimdir?Nedir?Ne yer?Ne içer?Kimi sever?
Sevgili NÜKHET'ciğim;bu anlatışımın ardında yatana coşku mu?Deneyim mi?Ders çıkarmış ve olmaya çalışan bir kadının dili döndüğünce bildiklerini paylaşıyor olması mı diyelim acaba?Bilemedim...
bu kurabiyelere bakmaktan soru yok kısmını geçmişim şekerim beynim basmıyor bu aralar bana birde mesaj atmak zorunda kalmışsın bu yüzden kendime inanamıyorum kusuruma bakma kuzey tepemdeyken bazı şeyleri kaçırıyorum tam yorumun sonunda gelip muzurca bilgisaarı kapatıveriyooooooor ....neyse görüşürüz hala yazamadım zaten
AYNUR'cuğum;evet baktım ki hala yanıtlamamışsın...Çocukla zor bu işler...
Ya kızım ne çalışkansın sen yaa!! bir hafta ilgilenemdim internetle (malum tatile girdikya :)) döktürmüşsün yani.. bir de baktım beni de mimlemeler falan!!
hoşuma da gitmedi değil hani:))) nasıl yapıyosun bu kadar şeyi anlamıyorum valla. bir de çocuklar falan var . pes!! dur dur hemen yazıyorum!..
Ayrıca kendini gerçekten güzel ifade etmişsin. daha tanımış ve daha sevmiş kadar oldum yani.. :)
Sevgili KAMİŞ'ciğim;işin kötü tarafı çocuklar tatilde ama ben değilim.Nasıl mı yetişiyorum onca işe?:))))))))))
Akşam namazına mütaakip ben iptal oluyor,sabaha yeniden canlanıyorum.Annem gibi oldum iyice...
bende dedim baska hulyalarda boylemi,ismin ruhumuza verdigi bisey var bence:)cok gurur duydum okurken,ne mutlu sana ve ailene
Yorum Gönder