22.01.2007

LADESÇİ...

Gün bitmeden bu kitap bitti..Dilek almış,dolabındaydı ne vakittir.Dün akşam 246 sayfalık kitabın yarıdan çoğunu okuyuvermiştim anlamadan.Şu saat itibariyle de kitabı bitirdim.Sizi hiç yormuyor,akıcı,şaşırtıyor,gülümsetiyor....Üstün DÖKMEN naif bir adam.Danışmanlık yaptığı konulara bakınca insan az çok hayatta ki duruşunu anlayabiliyor.Ben onu TRT'de sunduğu KÜÇÜK ŞEYLER programından beri takip ederim.Mavi gömleğiyle huzur,hoşsohbetiyle mana katmıştır hep yaşamıma.Çok dingin,huzur dolu bulurum kendisini...
Eski balıkçılar hangi balığın hangi mevsimde nerede bulunduğunu gösteren kerteriz defterleri yazarlarmış diyor kitabın arka yüzünde...Cemil ve Ayvaz'a yol gösteren kerteriz defteri,denizlerdeki sahte ve gerçek zenginlikleri anlatıyor kendince.Kitabı bitirdiğinizde yaşamın olanaklarına ilişkin değerli bir harita kalacak elinizde..diye de özetliyor kitabı.

Hoş bir kitap,ben sevdim.Belki de Üstün DÖKMEN'in tüm bunları bir hikaye anlatır gibi sadece bana anlattığını düşündüğümden çok keyif aldım,şımardım da:)Ve hala sesi kulağımda''...Lades kemiği havayı yarar,suyu yarar,işe yarar...''

7 yorum:

kamiş dedi ki...

ben de bu aralar yeni kitaba başlamak istiyordum. bunu deneyebililrim bulursam..

Adsız dedi ki...

üstün dökmenin yazım dili de anlatımı gibi çok rahatlacıdır ama bu kitabı okumamıştım en kısa zamanda okuyacağım.

Adsız dedi ki...

kişisel gelişim kitapları ve MaeveBincyh kitapları en sevdiklerim ama ben hala kırıntıda bahsettiğin kitabı bulamadım onu nasıl okumak istiyorum bir bilsen(ermiş)
tv programı harikaydı gerçekten siirsel huzur veren bir ses ne anlatsa saatlerce dinlenenecek bir isim bakalım şu sınavları bir atlatayım bütün kitaplar benim
seni öpüyorum şekerim çocukları yaz hadi nasıllar o evde macera olmaması mümkün değil tatil de yaklaşıyor ne yapacaklar bu abiler ve bu akşam binbir gece var bir planın varmı biter bitmez burdayım

Hülya dedi ki...

Sevgili KAMİŞ;kişisel gelişim kitaplarını keyifle okuyorum ben.Umarım sen de keyf alırsın;)
Sevgili MUTFAKTA HOŞ SEDA;şiddetle tavsiye ederim.Sürükleyici,kahramanlar bile toplanıp yazarın evine geliyor:)Bu derece de şaşırtıcı;)
Sevgili AYNUR;ben de ERMİŞ'i internetten aldım.kitapyurdu.com dan.Bulamazsan bir de oradan dene istersen.Aslında içime doğmuş gibi son postta çocukların maceraları da vardı ama bir şeyler oldu yükleyemedim.Ben de vazgeçtim.Bir daha ki sefere inşallah...Dizi sonrası beklerim....Yine sana yorum yazamaıyorum.Ne bitmez bakımmış bu blogcuda ki anlayana aşk olsun:(

Adsız dedi ki...

bu akşam dışardaydık eve on civarı geldik avrupa de den binbir geceyi izldim ama başını kaçırmışım eeeee tam bir ziyafetti ama evlenme teklif etmesi biraz havada kaldı sanki o şaşa yı tamamlayan metinler azdı daha dokunaklı daha perişan olmalıydı daha yalvaran daha mahçup onur daha sahici olmalıydı kolunu tuttuğundaki kararlılık son 15 sa niyede yoktu ama kız harikaydı ne konsantrasyon güldüğü bir sahne vardı gerçekten gülünce güzelliği çıktı ortaya ama bir anlık
kitabı ordan sipariş edicem sağol birde ben sizin sisteme geçmek istiyorum ama ingilizce sıfır ayşem bana yardım edecek onu bunaltınca sana sarmayı düşünüyorum sen ne düşünürsün acaba değerli zamanından birkaç dakkikalık öneri de bulunurmusun yol gösterirsen sevinirim

son olarak sünnet süsleri kategorisi açıyorum fakat çağdaş geleneksel ve orjinal fikirler araştırıyorum aklına birşey gelirse yazarsın
bukadar ödev yeter iş çocuklar birde ben sevgiler sevgiler hepsini bir anda istedim sen posta posta cevap yazabilirsin
beklicem bay
izlediysen başını yaz lütfen dizinin merak ettim kapıda kıza ne dedi niye evine gitti uzadıkça uzuyor tamam hoşçakal

Hülya dedi ki...

Sevgili AYNUR;işin kötü yanı ben de başını kaçırdım.Misafirim vardı tv açıktı ama konuştuklarını ben de anlayamadım.Üzgünüm:(
Ne kadar inceleyerek izlemişsin.Ben Onur'un evlenme teklif ettiği sahneyi senin aksine çok dozunda buldum.Ne yerlerde süründü,ne öylesine affolayım diye dedi.Kahrolduğunu ve bunun aşkla harmanladığını çok net verdi bence.Mesala ben evlilik teklif edeceğini hiç düşünmemiştim.O büyü,o el tutmak isteyip de tutmakla tutmamak arasında ki ince çizgi,o pırıltı,o özellik çok çok beğendim.
Sünnetle ilgili postunu gördüm.Aslında belki bu yıl veya seneye biz de düşünüyoruz oğlanların sünnetini ve bizim buralarda düşünülmeyen çok sade ve farklı olsun diye düşünüp duruyorum.Elbette ki yeni fikirlerim olursa paylaşırım;)
Bence de blogcuyu bırakmalısın.Elimden ne gelirse yardıma hazırım.Sana kolay gelsin.Çok öpüyorum:)

Adsız dedi ki...

http://www.pecetedennotlar.blogspot.com/
adı ayşem oda cheesecake yapmış bir bak bana senin gibi yardım etmeye istekli bir kurban bu sisteme geçene kadar sizi kendimden soğutmazsam iyidir
iyi işler
sana