Bu kitabı okumaya başladığımda her elimden bırakmak zorunda kalıp,elime alabildiğim ana kadar başlıkta ki soru beynimin içini yaktı kavurdu.Gerçekten böyleydi.Hiç abartmıyorum.
Emma yani Madam Bovary'in ihtiras içinde kıvranan ruhunun trajik öyküsünü vaktim olsa,gözlerim acımasa bir günde bitirmek için neler vermezdim.Karşılıksız aşklarla kendini yıpratan Emma küçük bir kasaba doktoru olan eşine hertürlü sadakatsizliği yaparken tek derdi aç ruhunu doyurmaktan başka birşey değildi aslında.Yazar Gustave FLAUBERT'in anlatımında ki gerçekciliği size nasıl anlatabilirim bilmiyorum ki?Yazar sizi olduğunuz yerden söküp alıyor,Emma'nın peşi sıra sizi sürükleyip bazen canınızı yakıyor,bazen sizi hayrete düşürüyor,afallatıyor,korkutuyor,çok büyük suçlar işletiyor,aşk sarhoşu edip,elinizi ayağınızı tüm sorumluluklarınızdan çektirecek kadar sizi küçültüp,kendinizden utandırıyor desem... Ölüm sahnesinin tüm detaylarını olanca gerçekliğiyle verebilmek için yazar arseniğin tadına bakacak kadar işi ileri götürmüş desem.Yok yok yine de dilim dönmez,zaten dilim dönse klasik olurdum:(İnanılmaz bir kitap.Keşke bu kitabı çok daha önce okumuş olsaydım.Sırf bu ve diğer klasikleri bu yaşımda okuyup bitirebilmiş olmak için keşke biraz erken doğsaydım.Öyle ya;o zaman tüm bu eserleri okuyup bitirmiş bir Köy Enstitüsü talebesi olabilirdim.
Çoğu klasik okutturulurmuş onlara.Bizim içinse ne büyük bir kayıptır bu...Ben kaybettiğimi geç de olsa buldum arkadaşlar.Umarım çok geçmeden sizlerde bulursunuz...
13 yorum:
Hülaya cım,
paylaştığın için teşekkürler:)
elimdekini bitirir bitirmez alıp okuycam ben de...
Eskiye değinmiş olman da"köy enstütülerinin kapatılmış olması:( falan" çok hoşuma gitti...
öptümmmmm!!!
günaydın:)
KİKİ'S DESIGN'cığım;rica ederim;)Okursan eğer beğeneceğini umuyorum;)
AYNUR'cuğum;sana da günaydın...İyi haftalar olsun...
Hülya o kadar çok etkileyici bir kitap olduğu anlaşılıyor ki kitabı okumaya korktum desem:) Kitabı çook güzel anlatmışsın, aklımın bir köşesinde yer etti bile..
Bu arada seni ayrıca tebrik etmek istiyorum. Sayfanı çok güzel bir hale kavuşturdun, yaptıkların , yazıların çok güzel. Kısa süre içinde sayfanın ziyaret oranı çok arttı, yorumlardan da anlaşılıyor. Bütün bunlardan dolayı tebrik ediyorum seni.Başarının artarak devam etmesi dileğiyle...
sevgiler
Bir de kitap okumalar falan...Bunca iş arasında... Çok şaşırıyorum ya çok...Acaba biz de mi bir gariplik var?
PINAR'cığım;sen öyle diyorsan öyledir.Doğru yolda olduğumu destekler tavrın için sağol.Ben de Ermiş hakkında araştırma yaptığımda ve kitabı elime aldığımda çok korkmuştum.Ama iyiki de onu da okumuşum...
KAMİŞ'ciğim;yok canım niye öyle olsun.Belki ben kendime biraz fazla yükleniyor olabilirim...Yorgunluktan devrilince durulurum herhalde...Ama dinlenebildiğim ender anları da kitap okuyarak değerlendiriyorum ben...Böylece yetebiliyorum bir parça...
Hülya'cım güzel bir kitap, okumak istiyorum ama işlerim o kadar çokki sende bilirsin 2 çocukla uğraşmanın zorluğunu ama sen vakit bulabilmişsin,paylaştığın için tşk. sevgiler..
http://ebrulitatlar.blogspot.com
Valla bravo. Yani çok içten söylüyorum.. :) Örneksin örnek.
EBRU'cuğum;etrafımızda öyle güzel şeyler var ki.Emin ol çoğu kez görmüyoruz bile.Niye?Çünkü sorumluluklarımız bize çoğu kez müsaade etmiyor.Şimdi çocuklarım biraz büyüdü ve kendilerini idare edebiliyor yavaş yavaş.Ben de bu ender zamanları kaçırmayı istemiyorum.Çünkü 2 çocuk ve araları 23 ay olunca epey bir süre kendi adıma hiçbirşey yapamadım.Senin de bu günlerin geçecek emin ol...O zaman okursun...
KAMİLE'ciğim;yani çok içten söylüyorum...Candansın...Candan...
Hulya acaba bugun ne yapti???
HAdi ama ne yaptiysan paylas artik;))
YELDA'cığım;genelde asi bir çocuktum ama bak şimdi sözünü dinliyorum...Herkesin ve senin;)
merhabalar,
İnternet sitesi mi sordunuz acaba?
Benim yok malesef. Üzmeyin canınızı farketmez ben bekleyeceğim yayınlamanız için. Sevgiler
Yorum Gönder