EV SİZİN İÇİN NEDİR?

Huzur.Mabet.Özel.Temiz.Sadelik.Saflık.Herşeyden uzaklaşmak.Sığınılan kuytu bir liman.Arınmak.Dinlenmek.Kuytu bir köşe.En sevdiğin,en sevdiklerinle olabilmek...

Bu pasta bana yapılmış olsaydı en çok beyaz olmasına vurulurdum herhalde.Çocukluğumdan beri mis kokan kireçle boyanmış,arındırılmış evlerde büyüdüğümden belki.Ev deyince beyazın peşi sıra yukarıda saydıklarım geliyor.Saflık,huzur,liman...Çiçeklerde olmalı her daim.Bahçesinde sakız sardunyaları,camında küpe çiçekleri,çimen yerine arap saçı.Saklambaç oynarken korkusuzca içine girdiğim boyum kadar süpürgelik otu.

Bunlar geçti hatırımdan Beyaz Ev'i yaparken çocukluğuma ait...

Dün gece ki pastam budur efendim.Şükür ki bittiğinde saat sadece gece yarısını gösteriyordu;)Coccolat'ta gördüğüm günden beri aklımda olan pastalardan biri bu ve nihayet bir fırsatını bulup yapabildim.Yıldönümlerini kutlamaya hazırlanan bir çifte arkadaşlarının bu zarif hediyesinde ise çiçekler alabildiğine mor.Her ne kadar renkler mavinin en koyu tonunda çıksa da elde ettiğim en güzel mordu bu.Wilton boyalarımla bu moru yakaladığımda Ebru'nun bu konuda ki tavsiyesini dinlemiş olmaktan dolayı nasıl keyifliydim bilemezsiniz.Ama pencereleri yaparken de "Ahhh iç içe geçmiş kare kalıplarım olsaydı keşke"dedim durdum ama yine de pes etmedim;)

İçi kakaolu,vanilyalı kremalı ve muz parçalarıyla zenginleştirilmiş bu pastamı asıl sahibi görmeden siparişi veren hanıma uzattığımda çok beğendi.En önemlisi emeğimi gördü.Zaten bu modeli seçmesinde ki sebep çiftin vaktinin çoğunu evlerinde geçirmek istemeleriydi.Beyaz evin hanımı da bu sıralar mora acaip takılmış durumdaymış.Yani bana gelen tüyo buydu;))
Dilerim onlarda çok beğenir.Tadını severler...

Ve bembeyaz evlerin masalı hiç bitmez.Hep sürer...