E her çocuk öyle değil midir annesinin gözünde?Öyledir öyledir.Dünyanın en güzel çocukları hep bizimdir.Bizdedir;)Nil'in şarkısı geliverdi aklıma hemen.Şarkı her ne kadar sevgili durumlarını yadetse de öyle içimden geldi yazıverdim işte.Şey diyelim o zaman ...Pastanın sahibi"O beni prenses,peri sanıyoooorr"diyor olsun pastayı yaptırana;))
Gerçi ben de oğullarımı:
"Ahh annesinin kuzularıııı"
diye bağırış çığırış severim hep ve ağbimiz pek ses etmez.
"Dünyanın en güzelll çocuklarııı"diye devam edersem eğer bu kez küçüğüm:
"Ama benden daha güzelleri var ki!!!"deyiverir.
Ben:"E hani neredeymiş onlar?"derim.
O da gayet alttan:
"Ama ben gördüüümmm"der ben de onu gıdık mıdık yerim yerimmm:)
Bizim ev diyaloglarımızın bu pastayla bağlantısı pek bir yakından olmasa da var işte.10 yaşına giren bir küçük gerçek periye annesi tarafından süslü,çiçekli bir pasta düşünülünce ben de bu periyi bir pasta da görüp illa denemeliyim diye düşününce ortaya tüm gecemi ayakta geçirten bu pastam çıktı ortaya.Son an pastası olunca:(elde hiçbir modellemem olmayınca hatta pandispanyam bile sadece un+şeker+yumurta halinde saklama kabında,teneke kutuda,buzdolabında beni beklerken sabahlamışım çok mu?Değil elbet.Hatta ve gülümseyerek diyorum ki;o akşam yemekte misafirlerim bile varken;)Allahtan kendime çok yakın hissettiğim birileri konuğumdu da bende iki arada bir derede onlardan izin alarak o klasik ve kolay pandispanyamı 22 cm.' e göre çırpıverdim.İyi ki de öyle yapmışım gece konuklarım giderken pandispanyam soğumuşdu bile;))
Modellemeler de epey zorlandım.Aslında zorlanacak birşey de yoktu hatta bu tür modellemeleri önceden yapmışken yine de konsepte karar veremedim.Bu da beni epey bir zorladı.Böylece şunu anlamış oldum.Ben pastanın siparişini önceden almalıyım.Kafa patlatmalıyım üzerinde.En ince detayını sabah akşam düşünüp,tasarlamalıyım vs.vs.... Yoksa kendimi çok güvensiz hissediyorum.Apansız yakalanmış hissi,istediğim kadar güzeli olmazsa endişesi,eyvah yetiştiremeyeceğim telaşı,uyduruk kıytırık hissi olursa bir de pimpirikliği derken bir huzursuzluk çöküyor bana.Pastayı yaparken içinden çıkamadığım durumlarda -ki bu gecenin 4'ü,5'i olabilir-masadan kalkıp bir kenara çekiliyorum ve başlıyorum dışarıdan bir başka gözle bakmaya pastama.Bu durum beni,pastaya uzunca bir süre yakından baktıktan sonra semelikliğimi üzerimden atmamı sağlayıp doğru yolda olup olmadığım konusunda uyarıyor sanki;)Hani olur da sizde böyle bir iş yaparken bunalırsanız o işten hemen kendinizi çekip durulun sonra tekrar başlayın.Farklı bir bakışı daha kolay yakaladığınızı göreceksiniz bu durum o çıkışsız durumlarda inanılmaz kurtarıcı.Emin olun;)
Perinin yüzü de epey bir yordu beni.Ten rengi bir hamurla çalışmayı düşünürken baktım profil çalışmak hatta inceden burun,ağız,kaş göz oluşturmak çok zormuş.Ben de son bir çırpınışla beyaz zeminde çalışmanın da verdiği rahatlıkla sadece kırmızı bir dudak,yeşil kapalı bir göz çiziverdim gıda kalemiyle.Galiba bu da korktuğum kadar kötü olmadı;)
Bir de pembe tüyleri kullanmamı istediler bu pastada.Hani benim Kokoş Pastam vardı ya orada kullandığım tüylerden.Düşün düşün şimdi bu tüyleri bu pastanın neresinde kullanabilirdim ki?Gelişi güzel kullanmak marifet değildi elbet.Birden kırmızı elbiseli perinin kardeşi bana uğradı;)adı:İlham;))Dedi ki bana:O iki pembe tüyleri al ve kardeşimin kanatlarına tak;)"
"Yaşasınnnnn!!!Oldu işte!"dedim."İşte bu!!!!.İşte bu!!!!....;)) "
Şimdi merakla küçük peri ve annesinden gelecek haberi bekliyorum...Umarım kendi kakaolu içi muzlu pastalarını beğenmişlerdir.Hele pastasını görünce Aleyna ne tepki verdi acaba?Merakdan ölüyorum...
Gerçi ben de oğullarımı:
"Ahh annesinin kuzularıııı"
diye bağırış çığırış severim hep ve ağbimiz pek ses etmez.
"Dünyanın en güzelll çocuklarııı"diye devam edersem eğer bu kez küçüğüm:
"Ama benden daha güzelleri var ki!!!"deyiverir.
Ben:"E hani neredeymiş onlar?"derim.
O da gayet alttan:
"Ama ben gördüüümmm"der ben de onu gıdık mıdık yerim yerimmm:)
Bizim ev diyaloglarımızın bu pastayla bağlantısı pek bir yakından olmasa da var işte.10 yaşına giren bir küçük gerçek periye annesi tarafından süslü,çiçekli bir pasta düşünülünce ben de bu periyi bir pasta da görüp illa denemeliyim diye düşününce ortaya tüm gecemi ayakta geçirten bu pastam çıktı ortaya.Son an pastası olunca:(elde hiçbir modellemem olmayınca hatta pandispanyam bile sadece un+şeker+yumurta halinde saklama kabında,teneke kutuda,buzdolabında beni beklerken sabahlamışım çok mu?Değil elbet.Hatta ve gülümseyerek diyorum ki;o akşam yemekte misafirlerim bile varken;)Allahtan kendime çok yakın hissettiğim birileri konuğumdu da bende iki arada bir derede onlardan izin alarak o klasik ve kolay pandispanyamı 22 cm.' e göre çırpıverdim.İyi ki de öyle yapmışım gece konuklarım giderken pandispanyam soğumuşdu bile;))
Modellemeler de epey zorlandım.Aslında zorlanacak birşey de yoktu hatta bu tür modellemeleri önceden yapmışken yine de konsepte karar veremedim.Bu da beni epey bir zorladı.Böylece şunu anlamış oldum.Ben pastanın siparişini önceden almalıyım.Kafa patlatmalıyım üzerinde.En ince detayını sabah akşam düşünüp,tasarlamalıyım vs.vs.... Yoksa kendimi çok güvensiz hissediyorum.Apansız yakalanmış hissi,istediğim kadar güzeli olmazsa endişesi,eyvah yetiştiremeyeceğim telaşı,uyduruk kıytırık hissi olursa bir de pimpirikliği derken bir huzursuzluk çöküyor bana.Pastayı yaparken içinden çıkamadığım durumlarda -ki bu gecenin 4'ü,5'i olabilir-masadan kalkıp bir kenara çekiliyorum ve başlıyorum dışarıdan bir başka gözle bakmaya pastama.Bu durum beni,pastaya uzunca bir süre yakından baktıktan sonra semelikliğimi üzerimden atmamı sağlayıp doğru yolda olup olmadığım konusunda uyarıyor sanki;)Hani olur da sizde böyle bir iş yaparken bunalırsanız o işten hemen kendinizi çekip durulun sonra tekrar başlayın.Farklı bir bakışı daha kolay yakaladığınızı göreceksiniz bu durum o çıkışsız durumlarda inanılmaz kurtarıcı.Emin olun;)
Perinin yüzü de epey bir yordu beni.Ten rengi bir hamurla çalışmayı düşünürken baktım profil çalışmak hatta inceden burun,ağız,kaş göz oluşturmak çok zormuş.Ben de son bir çırpınışla beyaz zeminde çalışmanın da verdiği rahatlıkla sadece kırmızı bir dudak,yeşil kapalı bir göz çiziverdim gıda kalemiyle.Galiba bu da korktuğum kadar kötü olmadı;)
Bir de pembe tüyleri kullanmamı istediler bu pastada.Hani benim Kokoş Pastam vardı ya orada kullandığım tüylerden.Düşün düşün şimdi bu tüyleri bu pastanın neresinde kullanabilirdim ki?Gelişi güzel kullanmak marifet değildi elbet.Birden kırmızı elbiseli perinin kardeşi bana uğradı;)adı:İlham;))Dedi ki bana:O iki pembe tüyleri al ve kardeşimin kanatlarına tak;)"
"Yaşasınnnnn!!!Oldu işte!"dedim."İşte bu!!!!.İşte bu!!!!....;)) "
Şimdi merakla küçük peri ve annesinden gelecek haberi bekliyorum...Umarım kendi kakaolu içi muzlu pastalarını beğenmişlerdir.Hele pastasını görünce Aleyna ne tepki verdi acaba?Merakdan ölüyorum...
HAMİŞ:Bu hafta ki gazete yazımsa burada...
13 yorum:
Çok güzel bir tasarım
perinin kanatları fikri çok güzel..
Tam bir peri masalı gibi
Zihnine, ellerine sağlık
bu pastacılık bence zeka işi, hüner ve zekanın birleşimi
PINAR'cığım;dediğinde çok haklısın.
Pastacılık dediğin meziyetleri de içinde barındırıyor.Hele bu şeker hamuru pastalarda daha da bir böyle.Bir kere sonu olmaz bir iş ve olabilirlik ihtimali üzerinde kafa patlatmak gerek.Pastalarıma 3.boyutu katmayı çok seviyorum;))
Sevgiler canım...
Her çocuk anneciğinin kuzusu ve en güzeli annemde bizi kuzucuk diye severdi senin yazınla bende çocukluğumu anımsadım...Pasta yine çok şık yine çok şeker ellerine sağlık canım
Sevgiler
Canım Hülyam, nefis olmuş, kanatlar, tüyler... Bayıldım...
Ellerine sağlık...
Sizin evdeki diyaloglara da bayılıyorum. :) Ben de gelip senin oğlanları şöyle sıkıca bir kucaklamak sonra senin pastalarından yemek istiyorum. Ne yapacağız :))
Hülya'cığım,çok güzel olmuş.Pastanın siparişlerini 2-3 gün önceden alsanda fazla kendini yormasan ne iyi olur.Pınar'a bende katılıyorum,zeka,hayal gücü ve becerileri işi bu,bu yüzden herkes yapamıyor ya bu tür pastaları..))Sen yine Hülya'ca farklılığını bizlere göstermiş oldun.
Sevgiler canım..Gül/d.tadı
SEDA'cığım;bizler büyüdükce çocukluğumuza ait en küçük izlerin peşine düşerken buluyoruz kendimizi.Bu bir yazı,bir koku,bir tat oluveriyor ara sıra...
Sevgiler canım...
ZERRİN-MİSSS'im;e gel ne duruyorsun?İstanbul' gelip Yenikapı-Bandırma yapacaksın.Ordan 1.5 saate kalmaz bizdesin;)
Bekliyoruz...
GÜL'üm;ben de istemez miyim öyle olsun ama olmuyor işte.Ben de kimseyi kıramadığımdan zorluyorum şartlarımı.Dilerim en kısa sürede sistemi oturtabilirim.
Sağol canım.Beni düşündüğün için;)
Hülya'cığım
sanırım kendisini prenses sandığımız 10 yaşında güzeller güzeli bir kızın doğum günü var. :) Nice mutlu yıllar ona! :)
Nil'in şarkısı kadar şarkısında geçen İri ve İnce'nin hikayesini de çok seviyorum. "Cennet sevdiğinin yanıdır." öyle değil mi?:)
İştahımı kabarttıkça kabarttın be güselim. :)
Ellerine sağlık.
Daha ben pandispanyamı yapamadım, karar veremedim hangi tarifi uygulasam diye. Senin verdiğin linklerle de güzel tariflerine ulaştım ama sanırım benim pandispanyaya talibim şimdilik! Ona kabartma tozu ekleyip bir deneme yapacağım sonra da gelsin ilk süslemeler. :)) Umarım elime yüzüme bulaştırmam. :)
bence bu pastayı gören herkes çok mutlu olur
çünkü sende mutlulukla yapmışsın
ellerine sağlık
çok nefis
sevgiler
Hülyacığım pasta harika görünüyor, üstelik sevdiğim bir şarkı adını taşıyınca bayıldım. Pastaya bakınca bana bile bu şarkıyı hatırlattı.Ellerine emeğine sağlık. Haftasonu limonlu pelteni yaptım, nefis bir tat oldu. Ekşili, hafif bir yaz tatlısı. Ben bir değişiklik yapıp toz haline getirdiğim bisküvileri alt tabanada yaydım ve üzerine pelteyi döktüm, sonra bir kat daha aynı işlemi yaptım. Çok az da içine sarı gıda boyası koydum. Tarifiçin tekrar teşekkür ederim.
Sevgiler.
Yine mükemmel bir iş çıkmış ortaya. Kıskançlıktan çatlıyorum :)) Ellerine, gönlüne sağlık.
AYŞE'cik;periyi doğru tahmin etmişsin...;))
Pandispanya ve gerisini aslanlar gibi halledeceğinden eminim .Süslenip püslenip ne çıkacak ortaya bakalım.Merakla beklemedeyi...
Sevgiler...
ESRA'cığım;)yorgun ama mutlu yaptım desem..Gönül verilen bir işten iyi sonuçlar çıktığına eminim.Çıkmaması mümkün değil zaten..Sevgiler..
LALE'ciğim;pasta yorumun için sağol da asıl ben pelteyi yapmana çok sevindim.Hele bir de beğenmişin ya.Sarı sarı nasıl iştah açıcı olmuştur kimbilir.Sen iyisi mi sayfandan bir göster bize.Hatta şimdi sendeyim hani bir ihtimal yayınlarsın diye...
Selamlar...,
ÖZLEM'ciğim;yok canım ne mükemmeli bir sürü hata oluyor her pastada.Yavaş yavaş onları tecrübe ediyorum kendime...Kıskanma kısmını iltifat olarak aldım ve bayıldım;)))
Sağolasın...
Hülyacığımmmmmmmmmm ben geldim :))) Bir gittim geldim ki neler neler yapmışsın öyle. pasta da harika, tam peri masalı. O kırmızı elbiseli perinin kardeşine benim çok ihtiyacım oluyor mutfakta:))) malum acemilik işte. Acaba bana da kırmızı elbiseli bir peri yapsan, ben onu mutfağa koysam, adı ilham olan peri kardeşini görmek için bana da uğrar mı ki???? Ne dersin? Sevgiler kocaman
Sevgili Hülya,
zurnanı al TÜRK GECESİ! gel!
Bekliyorum, davullar zurnalar birbirini ağırlar.
Eminim senden de güzel ve yaratıcı fikirler ayrıca da evsahipliği çıkar.:) Ne dersin?
Sevgilerle
Yorum Gönder